Serkan GÜRTÜRK

Çözüm Çıkmayan Koordinasyon Toplantıları

Serkan GÜRTÜRK

Valilikler bünyesinde aylık olarak gerçekleştirilen koordinasyon toplantılarını önemli görmekle birlikte şehrin kadim meselelerinin çözümünde sadra şifa toplantılar olmadığını görüyoruz.
İlimizde bulunan tüm kamu kurum ve kuruluşlarını, belediye başkanlarını toplayacaksınız ve bir ya da iki saat içinde sorunlara çözüm olacak kararlarla toplantıdan çıkacaksınız... Bu hem teknik hem de fiziki açıdan çok mümkün değil.
Bu güne kadar uygulanagelen koordinasyon toplantısının resmini şöyle bir çizelim: Toplantıya katılan her bir kamu kurum yetkilisi, çoğunluğundan kendisinin de haberi olmayan, ilgili birimlerin şatafatlı görseller ve renkli sunumlar eşliğinde yazdığı, “bugüne kadar şunları yaptık, şunları yapmayı da hedefliyoruz” türü kendini pazarlamaktan ve diğer müdürlere hava atmaktan  öteye gitmeyen bir rutin seremoni.
Her bir kurum bu sunumunu yaparken, o kurumun görev sahasına giren ve herkesin bizzat bildiği ve yaşadığı bir sorunu gündeme getirmenin imkânsız ve hatta nezaketen abes kaçacağı bir toplantıdan ne faydalar çıkabilir ki?
Geçmişten bugüne devam eden bu teamül, ne yazık çözüm değil sunum odaklı olarak ve “toplan-konuş-dağıl” klasiğiyle devam ediyor.
Aylık yapılan koordinasyon toplantısından çözüm çıkmasını beklemek de doğru değil. Bu kadar kalabalık ve kurumların enformatik sunumlarından öteye gitmeyen bu toplantılar, basına haber olmanın ötesinde de bir anlam taşımaz.
Şehrin yöneticilerinin bildiği ve hemen her gün vatandaşlar tarafından kendilerine de iletilen sorunların çözümü için genel değil, kurum bazlı, lokal ve uzun süreli toplantıların yapılması gerekiyor.
Bunu, her kurum için yapmaya da gerek yok. Güne ve güncele dönerek bir örnek vermek gerekirse, son yıllarda şehrin en büyük sorunu Uluova ve Kuzova’nın sulanması. Ve yine konjonktür gereği gıda ürünlerinin aşırı zamlanması karşısında tarımsal ürünlerin daha çok ekilip biçilmesi. Ve yine milletvekillerinin bile şikâyet ettiği Aksa’nın yeni yerleşim yerlerine altyapı yetersizliği sebebiyle enerji verememesi ve vatandaşların üretimi artırmak için ektiği on binlerce ceviz ağaçlara su verecek artezyeni çalıştıracak enerjinin ulaştırılmaması.
Bu üç konu, hem şehir hem de şehir ekonomisi için önemli ve hatta elzem konular.
Bu sorunların çözümü, sadece kurum müdürünün katıldığı ve bir saat süren koordinasyon toplantılarında çözülemez. Konunun birinci derecede muhatapları ve sorumluları olan DSİ 9. Bölge Müdürlüğü, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile AKSA yetkileri ile ayrı ayrı toplantılar yaparak bu sorunların çözümü sağlanabilir.. 
Her hafta bu kurumların kendi binalarında yapılacak ve sadece müdürün ve a takımın değil,  tüm teknik personelin de katılıp katkı sunduğu, konunun tüm detaylarının masaya yatırılıp çözüm önerilerinin dile getirildiği çözüm toplantıları ile problem giderilebilir.
Burada “tamam da biz toplansak ve çözüm önerilerimizi sunsak da bakanlık bütçe vermiyorsa biz ne yapalım” gibi bir mazeret ve gerekçe ortaya konabilir ki haklıdırlar. Ancak konunun yeterince tartışılmadan, sorunun çözümü ile ilgili masadan birkaç somut alternatif önerilerle kalkıp bakanlığa bunları sunmadan milletvekillerinden ne isteyeceksiniz ki?
Geçmişte Ak Parti Milletvekili Metin Bulut, katıldığı bir televizyon toplantısında Uluova Sulama projeleri hakkında DSİ 9. Bölge müdürlüğü teknik ekibinin yanlış ve gerçekleşmesi mümkün olmayan afaki projelerle şehre ve kendilerine nasıl zaman kaybettirdiğini,  bu proje ile ilgili kendisine DSİ tarafından hazırlanıp verilen dosya ile dönemin bakanına gittiğinde “kim bu projeyi yapmış, böyle bir proje mi olur, bunun yapılması için bakanlığın sulama için ayırdığı bütçesinin yarısı bile yetmez” ” diye serzeniş işittiğini ve mahcup olduğunu ifade etmişti.
Bu durum da gösteriyor ki projeleri hazırlama konusunda her kurumun beyaz personelleri ile zenci personelleri var. Müdüre yakın olan ve bunun faydasını gören beyaz personelin sunduğu afaki projeler, şehre zaman ve ekonomik değer kaybettirirken, ilkeleri ile yaşayan ve mesleğinde yetkin olmakla birlikte sorunların çözümüne dair zihnine projeleri olan ancak yönetim tarafından adam yerine konmadığı, siyasilere de yakın durup etraflarında dolaşmadığı için herhangi bir göreve getirilmeyen tecrübeli teknik elemanların hayata geçmeyen projelerin dinlenmediği bir ortamda çözüm bulunamaz. 
Özetle değimiz şudur. Göstermelik ve sonuç çıkmayan yığınla toplantı yapacağınıza, az ama şehre yansıması olumlu olacak sorunların çözümü için “efradını cami ağyarını mani” toplantılar yapın ve eser bırakın. Rutinde kalan ve rutinin adamı olan hiçbir yönetici hayırla anılmaz ve hayat zaman kaybı olarak görülür.
 Bugün, geçmişten bugüne binlerce Vali ve  yüzlerce Bakan arasından sadece Recep Yazıcıoğlu ve Adnan Kahveci anılıyor ve sosyal medyada hemen her gün bir icraatı konuşuluyorsa bunun tek bir sebebi vardır o da sorunu izlemek ve tekrar etmek yerine çözmek ve halkın gönlüne girmektir vesselam...

Yazarın Diğer Yazıları