Bahaddin Yeşilkaya

BU CEPHE ŞERRİN DE ÖTESİNDE…

Bahaddin Yeşilkaya

 

Ülkemizde gerek normal şartlar da gereği gerekse olağan dışı şartların zorlaması nedeniyle son birkaç yıl içinde sık sık seçim yapılmaktadır. Aslında seçim diğer bir çok batı ülkeleri ya da Avrupa ülkelerinde yapıldığı gibi yaşansa diyecek hiç bir şey olmazdı ve olamazdı. Zira O ülkelerin jeostratejik yapısı gereği ne tarihi olarak nede kültürel anlamda onlarla ilgili bir başkasının hesabı yoktur. Bu açıdan Türkiye de olduğu gibi O ülkelerde yapılan hiçbir seçim pek fazla kamuoyunu da meşgul etmez. Ancak Türkiye böyle bir rahat ülke değildir.

Çünkü bulunduğu coğrafyada Jeostratejisi ve coğrafik konumu yüksek  bir önem taşımaktadır.

Ayrıca gerek tarihte üstlendiği rol ya da Misyon gerekse mazisinin kendisine yüklediği manevi sorumluluk gönül coğrafyasına yakın durması bu ülke üzerinde hesabı olan ya da hesap yapmak isteyen kimi merkezlerin bu gibi zamanlarda boş durmazlar. Gerçi bu "AKIL” tarih boyunca hiçbir zaman bu coğrafyaya ne seyirci kalmış ne de kopmuştur. Hep bir şekilde ya direk ya da dolaylı olarak işbirlikçileriyle içinde olmuştur.

Bu dünde böyleydi bugün de böyle. Çünkü bu kan “EMİCİ” yapıların bir tek gayesi var o da yeryüzünde sömürü düzenlerini hep ayakta tutmak ve bütün bir insanlığı kendilerine köle yapmaktır.

Bunun için kendilerine karşı çıkan ya da direnen ya da dik duran her kim olursa olsun mutlaka yok edilmesi gerekir. Bunun için her yol onlar için mubahtır. Yani yalansa yalan güçse güç hile ise hile. Bunlar gözünü böyle karartır.

Çünkü bunların kitabında tek bir şey vardır. Ya efendi olacaksın ya efendi olacaksın. Başka bir şık yer  yoktur. Geri kalan diğerleri. Yani köleler…

Buna ulaşmak buna sahip olmak için de her bir enstrümanı kullanırlar her bir yolu denerler. Bu enstrümanlar kimi zaman parti olur kimi zaman vakıf kimi zaman da bir dernek olur. Tıpkı bugün Türkiye de yapılan seçimlerde olduğu gibi.

Şimdilerde bu üst “AKLIN” piyonları diğer geçmişte yapılan seçimlerde olduğu gibi bugün de her biri kendi çapında bir seferberlik içine girmiş bulunuyor. Bunların bir tek dert ve amaçları var o da yıllarca bu milletin kanını emen “VAMPİR”lere karşı kendi gücü nispetinde haklı davası uğrunda mücadele yapan R.Tayyip ERDOĞAN’ı bir şekilde bitirmek ve milletin hizmetinden uzaklaştırmaktır. Bu şer diye görünen cepheye dışardan bakınca zannedersin ki her biri farklı yapı. Fakat bunların her birinin asıl niyeti uşağı olduğu efendilerinin değirmenine hep birlikte su taşımaktır. Bu Öyle bir düzeye gelmiş ki, mızrak nasıl çuvala sığmıyorsa, yaptıkları her bir fiil de gün gibi aşikar bir şekilde milletin gözü önünde cereyan etmektedir.

Gerçi bu millet tüm bunların bu yaptıklarına karşı yeteri kadar şerbetlidir. Yani bunların mazideki icraatları her biri bu millet tarafından öyle veya böyle biliniyordur. Ancak genç nesil bunların bu poli  yüzlerini yani çoklu yüzlerini bilemeyebilir/tanımayabilir. Aslında bunlarda yüz bile yoktur.

Çünkü bu cephe o kadar yüzsüz ki, artık bunlarla ilgili bir sıfat bulmak ta tanımak ta o kadar kolay değildir.

Tek cümleyle bu şer cephesi son iki yüz yıldır efendileri için ne yaptılarsa bugünde her türlü hile hurda yaparak görevlerini yerine getirmektedirler. Çünkü onların varlığı buna bağlıdır.

Millete düşen bunların bu oyununu son yirmi yıldır nasıl bozdularsa 31 MART 2019  da  da bozacaktır.

Zira bu feraset bu millette mevcuttur. Ve sağduyu kazanacaktır.

 

Yazarın Diğer Yazıları