Ayşe GÜNEŞ

RAMAZAN GELDİ RAMAZAN

Ayşe GÜNEŞ

      

Quyaşni hem küldürüp (Güneşi hem güldürüp)

Qalpge sürür toldurup (Kalbe sürur doldurup)

Dostlarni süyündürüp (Dostları sevindirip)

Ramazan keldi Ramazan (Ramazan geldi Ramazan)

Özbek sanatçıların seslendirdiği bu güzel ilahide de geçtiği gibi Ramazan geldi Ramazan…

Bildiğimiz üzere hilalin doğması ile Ramazan ayı başlar ve bununla birlikte Ramazan orucu tutulur. Bu ay, rahmet ayıdır. Bu ay, on bir ayın sultanıdır. Bu ayda kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim inmeye başlamıştır. Bu durum yine Kur’an’da şöyle geçmektedir:

‘‘Ramazan öyle bir aydır ki, insanlara yol gösteren, doğrunun belgelerini içeren ve doğruyu yanlıştan ayıran Kur’an o ayda indirilmiştir…’’ (Bakara,2/185)

Ramazan ayında oruç tutmanın Müslümanlara farz kılınması ise yine Kur’an’da şöyle geçmektedir:

‘‘Ey iman edenler! sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Umulur ki böylece günah ve fenalıklardan korunursunuz.’’ (Bakara/183)

Oruç kelimesinin Arapça karşılığı olan ‘savm’ kelimesi; ‘‘bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak, engellemek’’ anlamında kullanılır. Bu anlamda oruç, sadece yeme-içmeden uzak durmak değildir. Bunun yanında cimrilikten, yalancılıktan, her türlü kötülükten de uzak durmaktır.  Bu ay, toplumsal dayanışmanın ön planda olduğu, tok olanın, açın halinden anladığı bir aydır. Güzelliklerle dolu olan, bizlere güzel duygular yaşatan, maneviyatı büyük olan bu ay, bereketiyle insanların gönüllerine hoş gelir, sükûnet verir, huzur verir…  

Bu ayı dört gözle bekleyen bizden başka birileri daha var. Onlar da en az bizim kadar heyecanlı olan çocuklardır.  Çocuklar sahur konusunda genelde çok meraklılardır. Uyurken ebeveynlerini genelde tembihlerler. ‘Aman beni de sahura kaldırmayı unutmayın, ben de oruç tutacağım’ diye. Çünkü onlara göre sahura kalkmak ilginç bir durumdur. Gecenin bir yarısı kalkıp sofralar hazırlanır. Bu onlara ilginç geldiği için beraberinde bir merak duygusu da uyandırır. Ve onlar da bunun için heveslenirler. Burada çocuklarımıza yaklaşımımıza dikkat etmemiz gerekir. Onların hevesini kırmayalım. Onları da sahura uyandıralım. Çünkü hepimizin bildiği gibi, ibadetlere alıştırma süreci olarak çocukluk süreci önemli bir süreçtir. Küçük yaşlarda sevdirilen bir ibadet, ileriki yaşlarda bir motivasyon kaynağı olur. Bir çocuğun aklında bir şey ‘güzel, olumlu’ kaldıysa bu, ileriki yaşlarda da etkisini olumlu yönde gösterecektir. Bu nedenle çocuklara yaklaşımımıza dikkat etmemiz önem arz etmektedir.

Bütün gün oruç tutmakta zorlanan çocukların, günün sadece bir bölümünü oruçlu geçirmesine ‘tekne orucu’ denir. Anadolu’da eskilerden beri çocuklara ramazan ruhunu aşılamak için  ‘tekne orucu’ tutturulur. Tekne orucu tutan kişiler öğlen ezanıyla birlikte yemek yerler. Bir Anadolu geleneği olan tekne orucu ile çocuklar sahura kalkmak ve oruç tutmanın mutluluğunu yaşarlar. Ve bu da muhakkak ki ilerde onlarda olumlu yönde etkiler bırakacaktır.

Ramazan ayında üzerinde durulması gereken diğer bir konu bu ayda çocuklarımızla veya ailenin diğer üyeleri ile ne tür etkinlikler yapılabilir konusudur. Hepimizin bildiği gibi bütün dünya ve ülkemizde mevcut bulunan salgın nedeniyle zamanımızın çoğunu evlerimizde geçirmek zorunda kaldık. Madem evde aile üyeleri ile daha fazla zaman geçiriyoruz. Gelin bunu bir fırsata çevirelim derim. Genelde Ramazan ayında hatimler yapılır. Günlük bir cüz okumak şeklinde 30. gün son cüz okunur ve hatim tamamlanmış olur. Ancak hatim okumanın yanında aile üyeleri olarak hep beraber yapılacak başka güzel etkinlikler de vardır. Mesela evimizin bir köşesini ramazan köşesi olarak ayarlayabiliriz. Akşamları iftardan sonra o köşeye çekilip önemli konularda sohbet ortamı oluşturulabiliriz. Güzel konularda sohbet etmenin yanında yapılabilecek diğer bir güzel etkinlik de bir ilmihal kitabı temin ederek bu köşede ailenin bütün üyeleri ile hep beraber sindire sindire okumaktır.  

Ramazan ayının bereketiyle gelmesi dileklerimle… Hayırlı ramazanlar

Yazarın Diğer Yazıları