Ayşe GÜNEŞ

BÜTÜN MESLEKLER DEĞERLİDİR!

Ayşe GÜNEŞ

 

Kategorileştirme…Nedir kategorileştirme? Bugün bu kavramın sözlük anlamına baktığımızda sınıflamak, ayırmak anlamlarına gelmektedir. Bunu insanları herhangi bir nitelikleri hasebiyle etiketlemek, sınıflamak bağlamında düşündüğümüzde durum olumsuz bir hal almaktadır. Bu anlamda kategorileştirme, bir nevi sınırlamak demek, düşünce sınırlılığı… Zihnimizdeki düşüncelerin özgürlüğünü elinden almak… Kendi zihnimizdeki düşüncelerimizin özgürlüğünü kısıtlamış olduğumuz gibi aynı zamanda bu duruma maruz kalan kişinin de özgürlüğünü elinden almak… Onu yapabilecekleri konusunda sınırlamak…

Bir insana ‘‘sen sadece busun’’ demek aslında işin trajik yanını gözler önüne sermiyor mu? Toplumumuzda insanları meslekleriyle etiketlediğimizde aslında onlara şunları söylüyoruz: ‘‘Sen sadece busun ve bunun dışına çıkamazsın. Yaptığın işte ne kadar başarılı olduğun önemli değil, ya da insanlığa ne kadar faydalı bir işi yapıyor olman da önemli değil, çünkü sen sadece ‘busun’. Yaptığın işin sınırları dışına çıkamaz başka başarılara imza atamazsın…’’ Bunun gibi,  yapılan kategorileştirme hayal dünyamızı hiçe saymakta, bize,  yapabileceklerimize engel koymaktadır. Bu durum bir toplumun kendisine yapabileceği en büyük kötülüklerden birisidir. İnsanları meslekleri ile etiketlemek, kategorize etmek yerine onları  ‘‘toplumun bir ferdi olma’’ ve ‘‘aynı hedefe hizmet etme’’ etrafında toplamamız gerekmektedir. Yoksa aksi takdirde zannımca huzurlu, birlik içinde çalışan bir toplum fikri hayal olmaktan öteye geçemez.  

Bir yerde toplum varsa ne yazık ki orada insanlar çabuk kategorilere ayrılır ve etiketlenme sorunuyla karşı karşıya kalır. Etiketler çocukluktan itibaren hayatı yorumlama biçimlerimizde ortaya çıkmaktadır. Bunlar sevimsiz, basmakalıp tariflerdir. İnsanlar sadece meslekleriyle,  düşünceleriyle, yaşam tarzlarıyla değil dış görünüşleriyle bile toplumda kategorize edilmektedir. Durumun ciddiyetini kavramakta bütün bunların farkında olmak yetmiyor mu?...

Oturalım ve düşünelim. Toplumumuzda tamam işte doğru meslek budur diyebileceğimiz, parmakla gösterebileceğimiz bir meslek var mı? Ya da tamam işte bize bu meslek yeter diyebileceğimiz, başka bir mesleğe bizi muhtaç bırakmayacak bir meslek var mı? Tabii ki hayır. Öyle ise bütün mesleklerin ehemmiyetine dikkat çekilip hepsine kendi içinde ayrı,  toplum içinde ayrı değer verilmelidir.

Etrafımızdaki çöplerin hiç toplanmadığını, bu işin hiç yapılmadığını düşündüğümüzde hangimiz bundan memnuniyet duyarız? Hiç birimiz… Peki alın teri ile tarlada çalışan çiftçi kardeşimiz olmasaydı soframıza gelen çoğu şey kendiliğinden gelir miydi?  Hayır… Bütün meslekler kutsaldır. Çünkü hepsinin çektiği külfet aynı hedef içindir. Sabah işe gitmek için kalkan her birey aslında aynı hedef için evden çıkar, aynı hedefe hizmet eder.

Toplumuzda mesleklerle insanları etiketlemek, meslekleri önem açısından birbirinden ayırmak yerine her mesleğin kendi içinde ve toplumda ki önemine dikkat çekilip her mesleğe ayrı ayrı gereken değer verilmelidir. Bu ülkenin dişini tırnağına katarak çalışan doktoru da değerli, öğretmeni de değerli, işçisi de değerli, mühendisi de değerli, çöpçüsü de değerli, çiftçisi de değerli…Bu konuda toplumumuzda bir duyarlılık uyandırmak ise hepimizin görevi. Hepimizin bunun farkında olup bütün mesleklerin önemini bilmek, bu farkındalığı arttırmak dileklerimle,  hoşça kalın.

Yazarın Diğer Yazıları