Serkan GÜRTÜRK

TESİSLER RANTA KURBAN GİTMESİN

Serkan GÜRTÜRK

Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım’ın göreve geldiği ilk günden itibaren şehrin tanıtımı ve turizm potansiyellerini en iyi şekilde değerlendirmesi noktasındaki gayretlerine şahitlik ediyoruz.

Şehirlerin farklı özellikleri ve güzellikleri ile mümkün olacağına, özellikle tarih, doğa, yaz ve kış turizmi ile gastronomi alanında yeni bir şeyler yapma konusundaki gayretlerinin şehre ve şehir yatırımcılarına yeni bir ufuk ve vizyon kazandırdığına da inanıyoruz.

Vali Kaldırım’ın, şehirde estirmeye çalıştığı yeni ekonomik yaklaşımlar, yeni turizm vizyonu ve avantajlarını önce kendisi harekete geçiriyor ve ardından da özel işletmelere ihale ederek profesyonel bir ruh ve zihniyetle çalıştırılmasını istiyor.

Bu iyi niyetli yaklaşım ne yazık ki her zaman karşılık görmüyor. Geçmişte Harput’ta inşa edilen ve üzerinde yıkılmak da dâhil birçok tartışma yaşanan Hünkâr Konağı diye bilinen tesisler de işletmecilere ihale edilmiş ancak başarılı bir tablo ortaya çıkmadığı gibi işletmecilikteki zafiyetler sebebiyle müstecirler çıkarılmak zorunda kalınmıştı.

Aynı mantıkla Hazar Baba kayak merkezi de ihale edilmiş, sektörde olan bir hemşerimizin işletmeyi üstlenmiş olmasına rağmen beklenen ilgiyi görecek bir tablo ortaya çıkmamıştı.

Faal olan tesis bırakın geliştirilmek, mevcut konumundan bile geriye gitmiş, İl Özel İdaresi’nin konuyla ilgili yaptığı detaylı ve bir o kadar da yapıcı basın açıklamasında da ifade edildiği gibi tesisin tüm işleyen aksamları yeterli bakım yapılmadığı için çalışamaz, kullanıldığı takdirde de hayati tehlike oluşturacak derecede harap konuma getirilmiş durumda.

Şimdi haklı olarak ilin mevcut değerleri ile, turizm potansiyelleri ile mevcut tesislerin sektöre en aktif şekilde kazandırılması ve en üst seviyede tanıtımının yapılarak profesyonel bir mantıkla işletilmesi adına harekete geçen İl Özel İdaresi meclis üyelerinin tavrını ve kararlarını olumlu buluyor ve takdir ediyoruz.

Kamu kaynaklarının istenilen verim ve kalitede işletilebilmesi öncelikle o kamu kurumunun görevidir. Yapılan bir ihalede şartlar yerine getirilmemişse ve tesis bakımsızlıktan harabeye dönmüşse, bu duruma seyirci kalınamazdı. Eski işletmecinin tesislere bakışı ve işletme mantalitesi geçmiş yıllardaki uygulamalarından da açıkça görüldüğü için daha fazla beklemeye ve daha fazla tahribata izin verilmemeliydi. İl özel idaresinin de yaptığı budur ve el hak doğrudur.

Bu aşamadan sonra konu yargıya taşınmıştır. Ancak sektör ve şehrin menfaatleri yargı kararı sonucunu beklemeyecek kadar önemlidir. Sonuçta yargının vereceği karar ne olursa olsun, tesis kamuya geçmiştir ve Sivrice’de yapılan diğer sosyal, sportif ve turistik tesislerle birlikte Köylere Hizmet Götürme Birliği’ne devredilmiştir.

Bu aşamadan sonra Sivrice kaymakamlığı bünyesinde oluşturacağı, işletmeciliği bilen bir ekiple, öğretmenevi ve ilçede bulunan diğer misafirhane ve sosyal tesisleri de işin içine katarak güzel bir örnek sergileyebilir. 

Öncelikle kar amacı güdülmeden, şehrin ve şehrin güzelliklerinin en iyi şekilde tanıtılmasına katkı sunacak etkinlikler, başta İl Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İl Özel İdaresi ve diğer kurumlarla yapılacak işbirliği ile Sivrice’yi hem yaz he de kış turizmde en iyi noktaya çekebiliriz. Ve böylelikle tesislerimiz ranta kurban edilmiş değil halka hizmet etmiş olur…

Sivrice Kaymakamlığı, Köylere hizmet Götürme Birliği bünyesine katacağı, sektörde tecrübesi ve hareket kabiliyeti olan yetenekli bir personeli istihdam ettiği takdirde çok güzel gelişmeler olacağına inanıyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları