Serkan GÜRTÜRK

Ak Parti'nin Çemişgezek'le İmtihanı

Serkan GÜRTÜRK

Ak Parti hiçbir ilçeden çekmemiştir Çemişgezek’ten çektiği kadar. Tunceli'ye bağlı ancak başta ticaret, siyaset ve eğitim gibi konularda Elazığ ile her zaman içli dışlı olmuş şirin bir ilçemiz Çemişgezek.
Bu içli-dışlılık öylesine özümsenmiş ki, zaman zaman Kaymakamları da Elazığlı olmuş bu ilçenin birçok Belediye Başkanı da aslen Çemişgezekli olmakla birlikte aslında Elazığ’da ikamet eden isimlerden oluşmuş.
Asıl mesleği doktorluk olan ve bir dönem Tunceli Sağlık İl Müdürü olan Sercan Özaydın, hangi mantık ve düşünce ile olduğu bize karanlık olan bir kararla doktorluk görevinden istifa etti ve bazı özel tavassut çerçevesinde Tunceli Ak Parti İl Başkanlığına atandı.
Oysa Özaydın Tuncelili bile değildi. Bu konuyu  kamuoyunda ve siyasi her platformda  her ne kadar Tunceli  ile bir bağlantısı olduğunu ifade etse de bu konu göreve geldiği ilk günden bu yana  Tunceli  halkı tarafından tartışma konusuydu.
Ak Parti İl Başkanlığına aday ve bölgede saygın bir kişilik olan Gökhan Arasan bu göreve atanmamış ve parti Genel Merkezi, İlçe Belediye Başkanı Metin Levent Yüksek’in referansı ve MKYK üyesi Mustafa Ataş’ın oluruyla Sercan Özaydın’ı il başkanı olarak atamıştı.
Bu atamadan sonra Çemişgezek ve Tunceli bir türlü gündemden düşmedi. 
Enes Somyürek isimli beyaz Ak Partili’nin Kaymakamlık SODES projesin elemanlığından başlayıp birçok kamu kurumundan sonra Elazığ Valiliğe istisnai kadrosundan bir günde devlet memuru yapılması olayıyla başlayan süreç,Akçapınar mesire alanının birilerine peşkeş çekilip devletin zarara uğratılması,Belediye Başkanının  yaptığı usulsüzluklerden aldığı hapis cezası, makam odasında doğum günü kutlaması ve son olarak karakol denetlemesiyle adeta zirve yaptı.İlerleyen günlerde  ayyuka çıkmamış bir çok konuyu da yine bu köşede tüm kamuoyuna bildireceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın!
Ak Parti İl Başkanı Sercan Özaydın, her ne kadar “kalekol komutanını beklerken ve durduğum bir anda çekilen fotoğraf” diye kendisini savunmaya çalışsa da durum hem askeri hem de idari açıdan savunulabilecek bir davranış değildir.
Siyasilerin, güvenlik güçlerine yönelik ziyaretleri elbette güzel bir jest. Ancak bunun da bir yol ve yöntemi var. Hele hele yemek yenme esas ve usullerinin bile talimatlara bağlandığı askeri kurumlarda karşılama ve uğurlamanın hangi konumdaki rütbeli ve idarecilere yapılacağı bellidir.
Tüm bu yönetmeliklere rağmen, üst düzey bir komutan ve mülki idari amire uygulanan karşılama ve bunun siyasiler tarafından paylaşılması, tüm yerleşik kural ve teamülleri alt üst eden bir fotoğraf olmuştur.
Bu durum ve resim karşısında başta askeri cenah olmak üzere birçok kişinin başı yanacak ve belki de Milli Savunma Bakanlığından siyasilerin askeri tesislere ziyaretlerine yasak getirilecektir.
 Umarız bu tür manzaralar bir daha yaşanmaz ve özellikle Ak Parti’nin  Çemişgezek ile imtihanı olan böylesi bir olumsuzlukla gündeme gelmez.

Yazarın Diğer Yazıları