112 Çağrı Merkezi ve Gereksiz Sorular

Son yıllarda İç İşleri Bakanlığı güzel bir projeye imza attı ve tüm acil hizmeti veren kurumları bir çatı ve tek numarada topladı.
Acil durumlarda 110 yangın ihbar, 112 sağlık ve ambulans   155 polis imdat, 156 jandarma imdat, 122 Alo AFAD, 177 orman yangın ihbar ve 158 sahil güvenlik numaraları tek çatı altında birleştirildi. 
Bu kapsamda illerde teknolojiye uygun 112 acil çağrı merkezleri inşa edildi.
İlimizde de Güney Çevre yolunda modern ve müstakil bir bina yapıldı ve hizmete açıldı. 
Artık birçok numara ezberlemeye ya da bilmediğimiz numara için sağı-solu aramaya gerek kalmadı. 112’yi çevirip tüm acil olayları bildirebiliyorsunuz.
Düşünce güzel, proje güzel, bina ve teknoloji güzel.. Bunlarda sorun yok. Ancak sorun ilk telefona çıkan görevlinin operasyonla kabiliyetindeki yetersizliği,  pratik ve acil çözüm odaklı çalışamaması.
İşte bizzat yaşadığımız örnek bir vaka. Bir gece evinizin karşısında bir iş yerinde hırsızlık yapılıyor. Ve siz bunu vatandaşlık göreviniz gereği anında ihbar etmek ve yakalanmasını sağlamak durumundasınız. 
Arıyorsunuz 112 çağrı merkezini ve “şu an bir hırsızlık vakası gerçekleşiyor, ekiplerin acil müdahale etmesi  lazım emniyet yetkilisini bağlayabilir misiniz”” diyorsunuz.
Görevli memur, “olayı bir bana anlatın sonra gerekli birime bağlayayım” diyor. Tabi görevlinin talimatına uyarak olayı üç dakika anlatmaya çalışıyorsunuz. Sonra sizden adres istiyor. Onu da yazdırıyorsunuz. Bu süreçte bir beş dakika geçmiş oluyor.
 Sonra ne diyor görevli biliyor musunuz? “Sizi emniyet birimine bağlıyorum” 
Ya benim mübarek, aziz ve değerli görevli kardeşim! Geçen beş dakika ciddi bir süre. Belki zamanında emniyet birimine derdimizi anlatsaydık ve o yetkili de bölgede bulunan ekipleri olay yerine sevk etseydi hırsız yakalanacaktı ve haber sitelerinde “hırsız suçüstü yakalandı” haberi geçilecekti. 
Eğer zamanında bir müdahale yapılabilseydi, hem işyerinden hırsızlık yapılan vatandaşın mağduriyeti önlenecek, hem emniyet müdürlüğünün işi kolaylaşacak, hem hırsız yakalanacak hem de bu olayı gören diğer hırsızlar işe çıkmak için iki kez düşünmek zorunda kalacak ve belki vazgeçecekleri bir son, ne yazık ki görevlinin gereksiz alıkoyması ile gerçekleşmedi. Ve adam çaldıklarıyla uzaklaştı olay mahallinden.
112 acil çağrı merkezleri, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi güzel bir düşünce ve proje. Ancak uygulamadaki aksaklıklar ve yöntem yanlışlıkları sebebiyle çok da amacına hizmet etmeyen bir proje haline gelmiş durumda. 
112’yi arayan vatandaş zaten bu tür olaylara duyarlıdır ve hangi suç, olay ve durumun hangi kurumu ilgilendirdiğini biliyordur. “Emniyet” diyorsa olayın bir asayiş problemi olduğunu ve olaya polis ve jandarmanın müdahale edeceğini de biliyordur. 
Vatandaşı, ihbarı üzerine sorgu suale çekmek ve zaman kaybettirmek çok doğru değil.
Bu tür çağrı merkezlerindeki görevlilerin asılsız ve alakasız konularda rahatsız edildiğini de biliyor. Bu konuda zaman zaman istatistiki bilgiler ve rakamlar da veriliyor. Bu asılsız çağrıların çalışanları bizar ettiğini de biliyoruz. Ancak bu olaylar yaşanıyor diye her çağrıya sorgulayıcı ve teyit edici sorular sormak ne yazık ki vakaların artmasına sebep oluyor.
Hangi kurum ilgileniyor, hangi birimin denetiminde bilmiyoruz ama 112 acil çağrı merkezi elemanlarının bu konularda bir eğitim seminerinden geçirilmesi ve gereksiz süre kaybının önüne geçecek önlemleri alması gerektiğini öneriyoruz!