Hülya MURAT

MUSİKİ HAYATTIR

Hülya MURAT


Dünyayı ve ülkemizi psikolojik değişim ve savaş içine bırakan Covid 19 adı verilmiş salgın hastalığın bıraktığı yüreğimdeki kıpırtıyı bir nebze olsun atabilmek için yine satırlara koştum.

Güzel sanatların bir kolu olan musikiye sığındım.Toplumlar arası köprü sayılan müzik, hani " ruhun gıdası" olana.
İnsan için gerekli olan gıdaya eş değere.
Anadolu insanının bağrında yeserttiği kültürün yurdun dört bir yanına yayılmasını sağlayan dilidir.Yüreği, canı olmuş nağmeleri ise Selçuklu Edebiyatı'ndan bu yana dile gelmistir.
Dine törenlerde, haberlesmede, ölüm zamanlarında, savaşlarda musiki toplumu kaynaştırır ve birleştirir.
Farabi" musikinin toplumları güldürebileceğini, ağlatabileceğini ve uyutabileceğini" veciz sözünde vurgulamıştır.
Atamız da 1923'te Cumhuriyet yönetimine geçilmesinden 5 ay sonra" Musiki Muallim Mektebi" ni kurdurarak, musikiye verdiği önemi göstermiştir.
Müzik, kitleleri  etkileyen güçlü bir silah gibidir.Müzik, insan için uygulanır.Toplumu toplum yapn da insanlarıdır.O halde, ülkelerin kalkınmasında ekonomik durum ne denli önemliyse; etkili tanıtım aracı olan musiki de o denli önemlidir.
Sosyal yaşamda, sanatın çeşitliliği içinde edebiyat ve musiki cok çok önem taşır.
Müzik dinlemek bir ihtiyaçtır.Zengin bir müzik dağarcığı olan bir ülkeyiz.Kültürel özelliklerin korunması ve devamı hep müzikle sağlanır.
Musiki halk müziğidir.Okul müziğidir.Eğlence müziğidir.Dinsel müziktir.
Ve insanların hissi dünyalarının gerçek dünyaya haykırışı ve seslenişidir.
Müzik, insana doğumdan ölüme kadar etki eden bir olgudur ki insan doğarken ağlar.Bu insanoğlunun, musikiyle ilk tanışması değil midir?
Sonrasında ninnilerle annenin bebeği için taşıdığı yoğun duygular dile gelir.
Evlenme olayında ise, kına gecelerinde söylenen duygulu ezgiler; ayrılık, gurbete gelin gitme, gelin kızı övme, öğütler verme gibi.
Sehrimiz Elazığ/ Harput kültüründe de musiki Fuzuli ve Nedim gibi şairlerin etkisiyle yazılmıştır.
Ve halk oyunumuz" Cayda Çıra" da ezgisiyle, düğünlerin simgesi olarak efsaneleşmiştir.
" Çayda çıra yanıyor
Engeller uyanıyor
Değme tabib yarama
Al kana bulanıyor"
Ölüm olayında da ölenin ardından yapılan ağıtlar, toplumu dolayısıyla kişileri bir arada tutar.
Köylü, harman türkülerini tarlada mırıldanır.
Milletimizin tarih, örf, adet, düşünce ve inanç sistemi ifade aracının müzik olduğu sıraladığım bu satırlara yansıdı.
Demek ki bizim milletimiz yani Türk milleti , tarih boyunca kederini, sevinci, hasretini, vatan sevgisini hep musikiyle dile getirmis ve hep yaymıştır.
Öğretmen olan ben de Mezre Ortaokulu'nda okul dışı sınavlarında arkadaşım Sn.Ahmet Bulut( Fizik Öğretmeni) ile görevli iken Elazığlı hemşehrimiz bir beyefendiye" müzik nedir? Tarif eder misiniz?" diye sorduğumuzda" müziktir, hoştur" dedi.Kısa ve öz olarak sözlü sınavda" müzik" bundan daha güzel tanımlanamazdı.Doğal ve içten.Demek ki" Gakgo" kültürünü öyle özümlemiş ve yüreğine kazımış ki hissederek, ictenlikle yanıtlayabiliyor.Elazığ kültürü ve müzikle yoğrulduğunu, bize de iki sözcükle gösterebiliyordu.
Kültürün merkezi Elazığ'ımızın, ömrünü müziğe adamış, öyle bir değeri var ki onu anlatmaya sözcükler kifayet etmiyor.
30 Eylül 1971'lerde yıllardan beri hizmet veren " Elazığ Musiki Cemiyeti" ve yine kurucu başkanlığını yaptığı" Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu" simdilerde adı"Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği ve Kürsübaşı Topluluğu" olan kurumda 40 yılı aşkın bir süreyle çalışmış.Elazığ'da musikinin bilimsel  sanatsal alanda yükselişini saglsmıştır.Saygıdeğer, kıymetli hocamız Sayın Naci Sönmez.
Emekli bir sanatçı olsa da musikiye verdiği emekleri hiç bitmeyen değerli hocamız," ben Hülya Murat'ın size bir sözü vardı.Musiki Cemiyeti'nizde yer alacak.Koroya katılacaktı.Yeni çalışmalarınız olur mu ki?Mahcubiyetimi telafi edebilmek için.Üzgünüm, sizinle çalışabilme şerefine ulaşamadığımdan"
Saygılar, sehrimizin gururu Sayın Naci Sönmez  hocamız.
Teşekkürler musiki adıns.Müzikseverler adına.
Elazığlı hemşehri diğer değerli yorumcularımız Esat Kabaklı_ Fatih Kısaparmak_Mustafa Keser_Erkan Oğur_Celal Özer_Ömer Danış_ Bülent SerttaşHayal HasÖmer Çapar_ Sıtkı Canaydın_Oktay Ertuğrul_Arif Susam.
Diğer sanatçılarımız Tekin Bulut ve Emrah Güllü de Elazığ'ımızda icra ettikleri sanatlarıyla hep gururumuz olacaklardır.
Günümüzde zorunlu çalışanlar dışında, izole yaşadığımız bu zaman sürecinde, yüksek ruhsal travmayı, kaygıları, kontrolsüz davranış biçimlerimizi ber taraf edebilmek için müziği sevmeli, sarılabilmeliyiz.
Günlük hayatın ritmini güzellestiren, güçlü müzik mirasımıza sahip çıkarak dostça, kardeşce; sağlıklı ve huzurlu günlere doğru ilerlemeyi umut  ederken; yaşamımızın vazgecılmezi müziği de yanımıza alalım mı? 
Gelecek kuşaklara doğru...
Kalın sağlıcakla, muhabbetle, musikiyle...

HÜLYA MURAT
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
ÖĞRETMENİ

Yazarın Diğer Yazıları