Hülya MURAT

ÇOCUK OL

Hülya MURAT

Firari uykunun bir gecesinde başucumuzda kendi romanımızı bulur ve icinde dram, komedi, trajedi barındıran sosyal romanımızı tek seferde okur, bitiririz. Sayfayı en başından önsözünü de alarak yaprak yaprak, cevire çevire, düşüne düşüne hayal eder ve en başından çocukluk günlerimizden başlarız. Her bir cocuk, o günlerinde hep mutlu mudur? Belki de o cocuk anasiz, babasızdır.Ben gibi babasız. Cocuk, masumiyetin simgesidir.Şöyle düşe kalka, koşa oynaya büyümeye dogru yol alandır. Bırakın çocuk olalım.Hepimiz söyleriz bazen biribirimize" cocuk olma...cocuk gibisin...cocukca davranma...senin yaptıgini cocuklar bile yapmaz" gibi. Oysa ne güzeldir çocuk olmak, cocukca seyler yapmak... Hepimizin içinde hiç büyümesini istemediğimiz bir çocuk yok mudur? Ninemizin ilaçlarını cikarıp alüminyum kutusuna meyve suyu doldurarak hangimiz eskimo dondurması yapmadık? Kız çocuklarından hangisi annesinin giysi dolabını semt pazarına çevirmeden büyümedi ki? Cocuk olmanın en güzel yanı hic bir şey olmamış olmaktır. Cocuk yalındır, saftır. Bu nedenle her forma girebilir. Cocuk olmanın güzelligı de buradadır. Çocuk, su gibidir.Her kalıba girebilir ve eğretı durmaz.Bu nedenle cocuk olmak duru olmaktır.Cocuk en donanımlısıdır insanoğlunun. Cocuk pilot olur, polis olur, ögretmen olur, doktor olur.Yeteneği ne ise o olur.En güzeli anne olur, baba olur.Kimse " olamazsın" diyemez.Cünkü çocuk gelecektir. Her bir şeyden habersiz kız çocukları oyuncak bebekleriyle; erkek cocuklari ise oyuncak arabalarıyla gününü geçirir.Elinden düşürmez. Gecmıs dönemlerde kız ve erkek çocuk sokaklarda da arkadaslariyla oyun oynar ve mutlu bir sekilde evlerine dönebilirlerdi. Şimdilerde ise degil çocuklar, biz yetiskinler bile dısarıdaki etmenlerden cekinir, ürperir olmusuz. Hic birimiz o masum kız çocuklarının hunharca katledilişlerini unutmadık.Unutamayız. O körpecik bedenleri ne eziyetler cekti.Yürekleri korku...Kimbilir? O oyuncak bebeginin sacını taramayı: ayaginda sallayip uyutmayı bilir.Gelecege hazırlık yapar gibi.. Onun tanıyabildigi erkek figürü babadır, agabeydir, amcadir, dayıdır.Nasıl kıyılır bu yavrucaklara? Akıl bile aciz kalmakta... Sadece kız cocuklarımiz degil, erkek cocuklarımız da bu sonun kurbanı oldular.Umutları yarida kalarak... Gelecegimizin mimarları cocuklarımız, bize YARADAN'IMIZDAN emanettir.Pıril pırıl ışıldayan.Kötülukten uzak... Cocuklarımızin hepsi şanslı degildir.Belki bazısının ayakları üsür.Sırtı donar. Kimisi cocuk kalbinin cok da anlayamadıgı sekilde mendil satar. Biri Gazi caddesinde aniden karşıma çikarak" Ama poğaça alacaktım.Mendil alsana abla" dedi." Hadi alalım pogacanı o zaman" Benim sevimli, kücuk kardesim. Ve bu kardesim , hayatin sıkıntılarıyla bu yaşta tanısmıstı.Sanki o sokaklar, caddeler hep onunmuş gibi bir o yana, bir bu yana kosusturup duruyordu.Kimbilir " KOSKOCA DÜNYA" ve "GAKGO DİYARI ELAZIG" tek onunla dönuyordu. Kışın kara soğugunda sokakta, elleri simit tepsisini tutmaktan mosmor olmüs bir simitci cocugun ya da sokakta ekmek parası icin dolasmaktan ayagındaki ayakkabınin metal tokasınin pası derisine islemis bir ayamkabı boyacısi cocugun durumunu yaşamayan bilemez.Hic olmazsa hissedebilsin. Simit satarak Elazigspor'a destek veren kendisi 16 yaşında kalbi kocaman gakgomuz MUHAMMED FURKAN GÜNDÜZ' DE bizi duyguların en doruğuna çıkararak büyuk bir insanlik örnegı sergilemis; biz büyüklere de rol model olmuştur. Öncelikle ailesine katkida bulunabilmek icin sırtına ve yüregine yasından kat kat büyuk bir sorumluluk almis.Şehrimizin olmazsa olmazı ELAZIGSPOR'UMUZUN yükünü de üstlenmeye çalısmıstir. Cocuk kalbine sevgilerin en güzelini sıgdırmıstır.Ve bu güzel kalp ile herkesin takdirini kazanmısMUHAMMED kardeşimiz kalp krizi sonucu hayata veda ederek aramızdan sonsuza dek ayrılmıstır.ELAZIGLILARA (GAKKOLARA) büyuk bir üzüntü bırakarak... Mekanın cennet, ruhun şad olsun güzel cocuk. RABB'İMİZIN bize bahsettiği en önemli erdem vicdandır. Biz merhametimizi kendi ve ülkemiz cocuklarından, dolayısıyla gelecegimizden esirgemeyelim. Hangi ülkede cocuklara armagan edilmis bir çocuk bayramı vardır? Tabii mi bizim ülkemizde. Atamızın" Büyük başarılar onlarin eseri- Cocuklar gelecegimizin güvencesi- Hedeflere cocuklar ulastıracak ve" Cocuklae her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, onlar her kosulda yetiskinlerden daha özel ele alınmalidır." diyerek onlara" Kücük hanımlar-Kücük beyler" diye hitap etmiş, onları yüceltmistir.Ve yarınin büyükleri cocuklarimiza olan güvenini belirtmistir. O minik bedenlerin cocukluk günlerini mutlulukla geçirebilmeleri icin sefkat, sevgi ve koruyuculugumuzy esirgememeli.Geride hatirlayacakları güzel günleri bırakmalarını saglayalım. Gücsüz, caresiz olanlarina yardim elimizi uzatalım. Kimbilir, gün gelir onlar da bizim elimizden tutar.Sıkı sıkıya.Hic bırakmadan. Icimizdeki cocuk sevincini, kıpırtısını hic kaybetmeden.Cocukca günlere. Hep birlikte.SEVGİYLE.

Yazarın Diğer Yazıları