Galip Önlü

Tahran Zirvesi

Galip Önlü

Zirvenin yapılmasının birden fazla nedeni var. 
Bir diğer önemli husus, Zirvenin ABD Başkanı joe Biden’nın Ortadoğu ülkelerine ziyaretinin hemen ardından gerçekleşmiş olmasıdır. 
Biden İsrail ve Suudi Arabistan’ın aralarında olduğu pek çok ülkenin kapısını çalarak Rusya’ya karşı destek topladı. 
Düşünceme göre bu Zirve, Amerikan hegemonyasının çaptan düşmeye başladığının da göstergesidir. 
Tahran Zirvesi, siyasi çözüm sürecinin hızlandırılması ve Suriye’nin  bütünlüğü esasına dayalı bir nihai çözüme ulaşılması için izlenecek tavrı konusunda bir değerlendirme toplantısı oldu.
Zirvede daha çok siyasi çözüm sürecinde dikkate alınacak ilkesel konular üzerinde durularak ortak tavırları ortaya konulmaya çalışıldı. 
Zirveden çıkardığım birkaç duruma değinmeden önce de şunu belirtmek istiyorum.
Şuan için iki ayrı bloğa ayrılan, dünyanın en önde gelen iki küresel lideri Biden ve Putin ile aynı anda konuşabilen, bir ayağı batıda bir ayağı doğuda olan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyesi yapılabilmesi için gözlerinin içine bakılan, batı da NATO’ya ve Doğu’da Astana Zirvelerine damgasını vuran tek lider Sayın Erdoğan’dır.
Batı basınında dikkat çeken bir açıklama oldu.
“Batıya meydan okuyan Tahran Zirvesinde Erdoğan var.”
Başkan Erdoğan’ın şu sözleri ise bugünün değil en az beş yılı çok yakından ilgilendiriyor.
“Terör örgütleri ile mücadelemiz, nerede ve kimler tarafından desteklendiğine bakılmaksızın her daim sürecektir. Milli güvenliğimize kasteden şer odaklarını Suriye’den söküp atmakta kararlıyız.”
Bu sözler, kararlı  ve onurlu duruşlu Türkiye’mizin çığlığı olmuştur.
Fakat ben her daim gerçekçi olmakta fayda görüyorum. Zirvede gerçekleşenleri izleyince gördüklerimi anlatmak istiyorum.
 Ben bu zirvede çok yeni bir şey görmedim. Üç lider daha önceden hazırlanan metinleri okudular. 
Bir kere net olarak şunu gördüm.
Ankara Şam hükümetini devirmek isterken, İran ve Rusya çok güçlü bir şekilde Şam hükümetine destek veriyor.
Ne diyor İran Cumhurbaşkanı:
“Suriye’nin egemenliğini ihlal edecek girişimlerden kaçınılmalıdır.”
Ne demek bu? Yani Türkiye kendi sınırlarını korumak için bir operasyon hazırlığı yapıyorsa bu Suriye’nin egemenliğine bir ihlal midir? Bizim sınır güvenliğimize yapılan tehdit ne oluyor o halde?
İran Cumhurbaşkanı’nın zihniyetine göre Türkiye’nin sınır güvenliğine yapılan tehdit egemenlik ihlali değildir ama hazırlanmakta olan operasyon Suriye’nin egemenliğine bir ihlaldir. 
Putin ne diyor:
“Diplomatik yöntem ile diyalog temelinde çözülme gerektir.”
Kim ne derse desin…
Türkiye bu zirvede de İran ve Rusya’ya Beşar Esad hususunda geri adım attıramadı, attıramadı.
Başkan Erdoğan’ın şu sözü ise oldukça manidardır. Nedir o söz?
“ Suriye’ de terörle mücadele konusunda İran ve Rusya bize destek olmalıdır.”
Ne demek bu? 
Demek ki İran ve Rusya bunca görüşme ve toplantılara rağmen, verilen sözlere rağmen henüz bu vakte kadar terörle mücadele konusunda Türkiye’ye samimi bir destek vermemiştir. Açık ve net…
Buna rağmen Türkiye, yapıcı görüşmelerini ve diyaloglarını sürdürmeye gayret gösteriyor.
Lakin gördüğüm bir diğer husus ise şudur;
Özellikle İran resmen “Suriye’de herhangi bir askeri operasyon yapmayın” demeye getirdi. Operasyon hazırlığına kesin bir şekilde karşı çıktı. Rusya ise İran kadar net bir biçimde olmasa da imalarla aynı neticeyi beyan etti. 
Dolayısıyla Zirve görüşmesinde Başkan Erdoğan’ın ara sıra sitem ve şikayetlerini gördüm ben.
Verilen sözlerin harfiyen yerine getirilmediğini ima ediyordu.
Ve yine gördüm ki biz bu zirvede yalnızız. Yalnız olmamız güçsüz olduğumuz anlamına gelmez. Yalnız lakin güçlüyüz. 
Verilen bu sözde ortaklık görüntüsü benim nazarımda büyük önem teşkil etmiyor. 
Önemli olan, zirve sonrasında yapılacak ciddi çalışmalardır. 
Son olarak bugün varılan “Tahıl Antlaşması” mutabakatıyla Afrika’dan Orta Doğu’ya, Amerika’dan Asya’ya dünyadaki milyarlarca insanı bekleyen açlık tehlikesinin önünün alınmasına büyük katkı sağlayan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyor, bu müjdeli haberin tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyorum.
 

Yazarın Diğer Yazıları