Galip Önlü

Trump ve Güç Zehirlenmesi

Galip Önlü

Tarih zirvelere çıkıp ihtirastan başı dönen, sonra da tepetaklak olan nice liderler gördü. Şan ve şöhret ile sarhoş olup kendini Tanrı ilan eden Nemrutlar, Firavunlar, İskenderler gibi niceleri enaniyetlerinin esiri olmuş ve zelil bir şekilde ayrılmışlardır.

Şu anda ise ABD Başkanı Trump, ikinci kez oturduğu koltukta adeta güç zehirlenmesi yaşıyor.

İsrail’in savunuculuğuna soyunuyor, Netenyahu’dan daha Siyonist ve Soykırımcı davranıyor.

Hatta ve hatta İsrail’in dillendiremediklerini bir külhanbeyli edasıyla dillendiriyor.

 Ve sanırsam İsrail tarihine “Siyonist Dost” olarak geçmek istiyor.

Trump’a dıştan bakıldığında en çok hangi görüntüyü vermiyor deseler, bu adam da her görüntü var ama “devlet adamı” görüntüsü yok derim.

Yürüyüşünden, bakışlarına, bakışlarından mimiklerine ve söylemlerine kadar hiçbir görüntüsü “devlet adamı” sıfatına yakışmıyor.

Trump ne olabilir?

Panama Kanalına çökme isteğiyle “EŞKİYA” olabilir.

Grönland’ı satın alma düşüncesi ile “GASPÇI” olabilir.

Gazze’yi elimde tutacağım söylemi ile “SÖMÜRGECİ” olabilir.

Kanada’yı ABD’nin bir eyaleti yapma fikri ile “KÜLHANBEYLİ” olabilir.

Hamas’ı rehineler konusunda tehdit etmesi ile “KARTEL ÜYESİ” olabilir.

Ama asla ve asla Devlet Adamı olamaz.

Bilindiği üzere Hamas ve İsrail arasında geçici ateşkes antlaşması kararına varıldı.

İsrail, ateşkesi ara sıra ihlal ediyor ve Batı Şeria’daki Filistinlileri katlediyordu.

Bu ihlallere rağmen Ateşkes Antlaşması devam ediyordu.

Lakin devreye Trump girince işin rengi değişti ve Hamas 10 Şubat’ta esir takasını durdurduğunu açıkladı.

Trump, esir takasının durdurulması sonrası yine külhanbeyli kişiliğine bürünerek “Bütün esirler serbest bırakılmazsa Hamas cehennemi yaşayacak” diyerek tehditler savurdu.

Evet, Savaşı bitireceğim diyen Başkan Trump, İsrail ile 8 milyarlık Silah Antlaşması yapıyor.

Bu anlamda Hamas’ı takdir ediyorum.

Hamas’ın esir takasını durdurma kararını alkışlıyorum.

Çünkü Hamas, esir takasının sona ermesi sonrası Sürgün planının devreye gireceğini biliyor.

Çünkü bütün esirler teslim edildikten sonra ABD ve İsrail tarafından yapılacak tek bir iş kalıyor.

O da Hamas’tan Gazze’nin anahtarını istemek…

Dolayısıyla Hamas, elinde küçük de olsa bir koz bulunsun istiyor.

Hamas bu hamlesiyle ABD ve İsrail’e sert bir tokat atmıştır.

Görülüyor ki Hamas, tek başına iki ülkeye karşı direnmeye devam ediyor.

Esasında Hamas ve Gazze Direniş Grupları İslam Dünyasını alçalmaktan kurtarıyor.

Çünkü Gazze’deki mücadele, İslam Dünyası sınırlarını da savunmak demektir.

Bilinmelidir ki Gazze düşerse sıra Arap ülkelerine gelir.

Mısır’a gelir, Ürdün’e gelir, Arabistan’a gelir, Suriye’ye gelir, Irak’a gelir.

Bu ahlaksız ve şuursuz plana karşı konulmalı ve durulmalıdır.

Gazze’deki direnişçilere her türlü destek, İslam Dünyası tarafından sağlanmalıdır.

Sağlanmalıdır ki ilerde İslam Dünyası kendisi ile gurur duyabilsin.

Yazarın Diğer Yazıları