Sıradaki Gelsin
Galip Önlü
Çatışmalar, siyasi olumsuzluklar ve ekonomik zorluklar gibi nedenlerle Suriyelilerden sonra Afganlar da yasa dışı yolları kullanarak Türkiye’ye giriş çabalarını sürdürüyorlar.
Taliban güçlerinin ülkede kontrol ettiği alanları arttırmasının bu göçü arttırdığı düşünülüyor.
1979’daki Sovyetler Birliğinin Afganistan’a müdahalesinin ardından Afganistan, dünyada en fazla mülteci veren ülke konumunda.
En çok kullandıkları güzergâh ise Van.
Van, 295 kilometre ile Türkiye’nin İran ile en uzun sınırına sahip.
Afgan göçlerinde yasa dışı geçişlerin büyük bir kısmı bu kent üzerinden yapılıyor.
Öncelikle sorunun derinine inmek gerektiğini düşünüyorum.
Afganlar neden göç ediyor?
2014 yılının sonunda Afganistan’daki 150 bin NATO ve Amerikan askerlerinin 140 binini geri çekilmesi ilk neden…
NATO 450 bin Afgan’a direk, 2 milyon Afgan’a dolaylı bir şekilde istihdam sağlıyordu. Yabancı güçlerin çekilmesiyle genç erkekler işsiz kaldı.
Ayrıca NATO’dan ihale alan 3 bin civarı yabancı şirket kapandı.
İkinci sebep ise Taliban’ın “Cihada katıl’’ bakısıdır. Onlar da cihat yerine aş, iş ve ekmeği seçtiler.
Akla bir diğer soru geliyor.
Mademki Afganistan’da savaş ve zorluk var. O halde aileler, kadınlar ve yaşlılar neden göç edenler arasında değil?
Birincisi, ailelerin ve yaşlıların Taliban’ın tarafında savaşa katılmaya zorlanması mümkün değil.
İkincisi; günlerce yürümek, dağ ve bayırları aşmak yaşlıların, ailenin işi değil.
Ben şahsi olarak Türk asıllı çok Afgan tanıdım. Çoğu dürüst, gururlu ve çalışkan insanlar. Tek dertleri geçim. Lakin bunun bir de Afgan asıllıları var.
Zaten ülkemiz açısından hepsinin aynı hakkaniyet eğiliminde olduğunu söylemek ayrı bir aptallıktır.
Çünkü savaşla birlikte Afganistan’da suç çetelerinin de türediğini rahatlıkla görebiliyoruz.
Kısacası muhakkak göçmenler arasında suça eğilimli kişiler de mevcuttur.
Kaldı ki ülkemize zarar vermek veya bilgi sızdırmak amacıyla göçe katılanların da olduğunu tahmin etmek şaşırtıcı bir bilgi olmayacaktır.
Ayrıca bunların birçoğu da Türkiye’yi bir mola yeri olarak görüyor. Asıl amaçları da durumlarını iyileştirdikten sonra kendilerini batıya atmaktır.
Bu hususu daha iyi irdeleyebilmek için geçmişe göz atmakta ayrıca fayda görüyorum.
Koca Osmanlı Devletinde göç hareketi başladığında ve bu göçler 19. Yüzyılda artarak devam ettiğinde Osmanlı Devleti artık bir hezimet devri yaşıyor olmuştur. Üst üste geniş topraklar kaybedilmiştir. Keza sel gibi artan göç hareketleri devleti adeta dağılma dönemine sokmuştur. Her hususta işini zorlaştırmıştır.
Unutulmamalıdır ki her göç hareketi sıkıntıyı da beraberinde getirecektir.
Bunu da her daim eklemem gerektir ki ülkemiz güçlüdür ve kendine yeterdir.
Şahsım adına bu zor dönemleri aşacağımıza olan inancım tam iken yükün daha da ağırlaştırılmak istenmesi yanlış bir karardır.
Bana sorulursa Suriyeliler bile artık ülkelerine geri gönderilmelidir.
Ekonomik sorunlar yavaştan dengeye oturtulmalı, kadınlara ve çocuklara şiddet konusunda suçlulara en ağır ceza verilmelidir.
Daha önce de belirttiğim gibi Türkiye’nin ileride süper güç olacağına ne denli inanıyorsam, ülkemizin bu zorlu dönemlerinin geride kalacağına, sorunların teker teker çözüleceğine, daha şeffaf ve daha doğru adımlar atılacağına olan inancımda o denli güçlüdür.
