Galip Önlü

Şanlı Malazgirt Zaferi

Galip Önlü

Türk ve Dünya tarihinin dönüm noktalarından biri olan Malazgirt Muharebesinin 950. Yıldönümü…
Şanlı komutanımız Sultan Alparslan…
Selçuklu Sultanı Alparslan 26 Ağustos1071 yılı, Cuma günü öğle vaktinde Cuma namazını kıldıktan sonra “Ölürsem kefenim olsun’’ dediği beyaz bir elbiseyle ordusunun karşısına çıktı ve sözüne şöyle devam etti.
“Ben, Müslümanların camilerde bizim için dua etmekte oldukları bu saatlerde düşmanın üzerine atılmak istiyorum. Galip gelirsek arzu ettiğimiz sonuç gerçekleşmiş olur, yenilirsek şehit olarak cennete gireceğiz.Bugün burada ne emreden bir sultan, ne de emir alan bir asker var. Bende içinizden biri olarak sizinle beraber savaşacağım. Benimle gelmek isteyenler peşime düşsünler, istemeyenler serbestçe geri dönebilirler.’’
Bu konuşmadan sonra savaş, Selçuklu Sultanı ile Doğu Roma İmparatorluğu arasında savaş başlamış oldu. 
Sayıları 200 bin kişilik olan Bizans sonrasında Türkçe konuşan Oğuz ve Peçenek Süvarileri de bulunuyordu.
Savaşın başlamasıyla Oğuz ve Peçenekler Selçuklu tarafına geçtiler. Aslında bu husus, ulak gönderilerek daha önceden Sultan Alparslan’a bildirilmişti.
Türkler için kazanmaktan başka yol olmayan Malazgirt Savaşında düşmöan adeta bir hilal şeklinde sarmalanınca kapana kısıldı. Destek Kuvvetleri Komutanı Andronikos, İmparatorun yenilgisini görünce savaş meydanını terk etti.
Malazgirt Savaşının yapıldığı alanlarda bugünlerde hala savaşa dair mızraklar, oklar ve savaşa dair kalıntılar çıkarılmaya devam ediyor.
Malazgirt Muharebesinin zaferini anarken Yahya Kemal’i unutmak yanlış olur diye düşündüm. Çünkü Yahya Kemal, Malazgirt Zaferinin Türk tarihinde yeni bir başlangıç olduğu tezini öne çıkaran ilk kişidir.
Ona göre Malazgirt ile İstanbul’un fethi aynı öneme sahiptir. Çünkü ikisi de sadece bir bölgeyi değil bütün dünyayı hayrete sokmuştur.
Yazıma Yahya Kemal Beyatlı’nın Sultan Alparslan anısına yazdığı muazzam gazel ile sonlandırmak isterim.
“Anadolu’yu, dünyayı fetheden büyük bir hükümdarın şiddetli hücumu tuttu.
Tarih bu zapt edişle aslen hücumu nedir gördü.
Malazgirt önündeki gösterişli atların ve kılıçların çoşkulu hücumu tüm alemi titretti.
Bizans valilerine boyun eğdiren hücum, on senede İstanbul sahiline vardı.
Ey şanlı büyük dedemiz Alparslan!
Senin kılıcının suyunun nur saçma kudreti, güneş gibi sonsuz ve hudutsuz imiş.
Ey Kemal, şiirdeki ifade gücün şimşekten fazla olsa bile böyle bir şahlar şahı tasvir edilebilir mi?
Yer yer vatan diyarını…’’
Cuma namazından sonra askerlerine hitap ederken kendisinin de onlardan biri olduğunu, Tek sultanın ise “ALLAH’’ olduğunu söyleyen ve Türklere Anadolu’nun kapılarını açan şanlı komutan Alparslan’ın ruhu şad olsun…
Şanlı Malazgirt Zaferinin 950.Yıldönümünü kutlu olsun…

Yazarın Diğer Yazıları