Pandemi
Galip Önlü
Çin’in Wuhan kentinde başlayan, sonrada tüm dünyaya sıçrayan pandeminin yarattığı sıkıntı ve problemleri hep birlikte yaşamaya devam ediyoruz. Eğitimin ve okulların kapanması, sokağa çıkma yasakları, esnafa ve ticarethanelere vurulan darbeler, ruhsal çöküş, ekonomik sıkıntılar, tedirginlikler, ölümler ve daha ilerisi…
Dünya, işleyiş tarzı bakımından yüzyıllarca yıl savaşlara, depremlere, salgınlara, isyanlara, hemen hemen aklımıza gelecek her şeye sahne olmuştur. Yaşadığımız salgın ilk değildir ve son da olmayacaktır. Dolayısıyla korkunç bir tavır yerine soğukkanlı bir tavır sergilememiz daha doğru olacaktır.
Elbette ki bu salgın döneminde hiç olmadığı kadar sabır ve sebat ile hareket etmemiz gerekecek. Elbette ki çok dikkatli ve titizlikle zorlu dönemi aşmaya çalışacağız ama bu durumun devamlı gündemde kalması, ucunun bir taraftan zenginlere dokunması bir taraftan da geneli kapsamasının ibaret olabilir.
Geçmişe baktığımız zaman Roma İmparatorluğunda yaşanan ve doğu seferlerinden dönen askerler tarafından getirilmiş salgın bir hastalık olan Antonious Vebası, günde 2 bin kişinin ölümüne sebep olan ilk büyük veba salgınlarındandır.
Birinci Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkan Tifüs salgını 3 milyona yakın insanın hayatını kaybetmesine vesile oldu.
1918-1920 yıllarından insanlık tarihinde bilinen en büyük salgınlardan olan H1N1 virüsü 10 ayda 50 ila 100 milyon insanın ölümüne neden oldu.
Çin’de başlayan ve Asya Gribi olarak adlandırılan salgında 4 milyon insan hayatını kaybetti.
HIV virüsü son 30 yılda 36 milyon insanın hayatına mal oldu.
Yine genel istatistiklere bakıldığında 2017 yılında dünyada toplam ölen kişi sayısı 56 milyon…
Ölümlerin en büyük kısmını oluşturan sebeplerin başında yüzde 32,3 oranla kalp ve damar hastalıkları geliyor.
İkinci sırada kanser var. Yüzde 16,3 oranla.
Trafik kazalarına bağlı ölümler yılda 1 milyonun üzeri gibi korkunç bir rakam.
DSÖ verilerine göre yılda intihar eden kişi sayısı 800 bin.
Dünyada her yıl 8 milyon, Türkiye’de ise 100 bin insan sigaradan hayatını kaybediyor.
Bakınız tüm bunlar göz önüne alındığında ölüm ile aslında ne kadar da iç içeyiz. Bana göre bu detaylara da dikkat edilmeli.
Dikkat, titizlik, tedirginlik sadece salgın dönemine ait bir şey olmamalı…
Gündem sadece salgın döneminden ibaret kalmamalı.
Para üzerinden dönen illet bir sistemin içerisindeyiz ama öğrenmek bitmiyor. Öğreneceğiz ve yarınlar için kalıcı dersler çıkartacağız.
Hep birlikte güzel, mutlu, sağlıklı bir dünya inşa etmek ümidiyle…
