Galip Önlü

Mülteci Sorunu

Galip Önlü

Türkiye’nin buhranlı dönemlerinin yanında bir de mülteci sorununun devam etmesi, henüz çözülememiş olması üzücü bir durumdur.
Suriye iç savaşının başladığı gün olan15 Mart 2011 tarihinden bu yana çatışmalar nedeniyle Türkiye’ye büyük bir göç başlamış oldu
2011 Mayıs ayında ise Türkiye’de mülteci kampı açıldı.
Evet, batı güçlerinin istilak etmek istediği ülkede çoğu kişinin mecbur kalarak yapmış olduğu göçte ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimize kucak açmanın hem dinimiz hem de insanlığımız açısından doğru bir karar olduğunu düşünüyorum.
Ama 2011 yılında… Şuan 2021 yılındayız.
Nisan 2013 yılında Türkiye’nin ilk sığınma kanunu olan Yabancılar ve Uluslar arası Koruma Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından uygun bulunmuş ve 11 Nisan 2014’de yürürlülüğe girmiştir. Kanun, Türkiye’nin ulusal sığınma sisteminin temel dayanaklarını ortaya koyup politika oluşturma ve Türkiye’deki tüm yabancılara ilişkin işlemlerden sorumlu olan başlıca kurum olarak Göç İdaresi Genel Müdürlüğünü kurmuştur. Türkiye aynı zamanda, Türkiye’de geçici koruma sağlanan kişilerin hakları, yükümlülükleri ve bu kişilere ilişkin prosedürleri ortaya koyan Geçici Koruma Yönetmeliğini 22 Ekim 2014 tarihinde kabul etmiştir.
Ağustos 2013 yılında Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada, Türkiye’nin mültecileri barındırmak için iki milyar dolardan fazla harcama yaptığını açıklamıştır. Bu harcama 2 yıl içerisinde yapılmış olan harcamadır.
Rakamlara bakacak olursak Türkiye’deki geçici koruma altındaki kayıtlı Suriyeli sayısı 23 Haziran 2021 tarihi itibariyle bir önceki aya göre 11 bin 766 kişi artarak toplam 3 milyon 684 bin 412 kişi oldu. Bu kişilerin 1 milyon 746 bin 253’ünü 0-18 yaş arası çocuklar oluşturuyor.
Genç nüfus olarak tanımlanan 15-24 yaş Aralığında 752 bin 284 kişi bulunuyor.
Yaş tablosuna baktığımızda Suriyelerin yaş ortalaması 22,2…
Kadın ve çocukların oranı ise%70,8…
İllerin dağılışında en fazla Suriyelinin bulunduğu ilk dört il sırasıyla şöyledir. 
    1)İstanbul
    2)Gaziantep
    3)Hatay
    4)Şanlıurfa
Suriye’nin bu hale gelmesinde en büyük suçlu, ABD emperyalizmiyle onun Avrupalı ve Ortadoğulu müttefikleridir. Mülteci barındırma konusunda ise Türkiye’nin de hatası vardır. Zira bu konuda en büyük yükü Türkiye üstlenmiştir ve yükünün ağırlığı başka ülkelerce kıyaslanamaz.
Şu an itibariyle nüfusu hemen 5 milyonu bulan Suriyeli sığınmacılar için 40 milyar dolar gibi bir miktar harcanmıştır.
82 milyon nüfuslu bir ülke için bu kadar para, büyük sıkıntıdır. Kaldı ki halk, toplum, millet artık asgari ücretle bile geçinemez hale gelmiştir. Elektrik, doğalgaz, benzin ve gıda üzerine gelen zamlar toplumu artık bir nevi zıvanadan çıkarmaya doğru itmektedir. 
Ümmet-ensar söylemlerinden dolayı bu konu hükümete’de olumsuz pay çıkarmaya başlamış ve belki İmamoğlu “Suriyeli sorununa çözüm bulacağız’’ diyerek zaferi elde etmişti.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Erzurum Genişletilmiş İl Dayanışma Toplantısında yaptığı açıklamalarda “Bizim siyasetimizde milletle inatlaşmak söz konusu değildir.’’ Dedi.
Ben Sayın Cumhurbaşkanının milletini yine her seferinde düşünerek en kısa zamanda bu soruna da köklü bir çözüm bulacağına eminim. Zira bir diğer gerçek şudur ki, halkını ve milletini düşünenler hariç hiç kimsenin saltanatı baki olmayacaktır.
 

Yazarın Diğer Yazıları