Galip Önlü

Katil İsrail, Katil Siyonizm

Galip Önlü

“İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridine yönelik saldırıları gece boyu devam etti.  Saldırılar sırasında Sağlık Bakanlığı binasında da hasar meydana geldi.’’
İsrail gerek resmi sosyal medya hesaplarından, gerekse söylemleri bakımından henüz bunların bir başlangıç olduğunu belirterek etrafı kan gölüne çevireceklerinin mesajını verdiler.
Yaklaşık 9.305.700 lük bir nüfusa sahip olan İsrail, dünyadaki en büyük 29. Ekonomiye sahiptir. İnsani Gelişme Endeksinde ise Orta Doğuda birinci sıradadır. 
Bu denli küçük nüfuslu bir ülkenin kendince kendini güçlü görmesinin elbette ki bir dayanağı olmasının yanı sıra kendini bir Yahudi Devleti olarak ve Yahudi varlığının temsil edildiği tek mekanizma olarak görmektedir, tanımlamaktadır.
İsrail 1948 yılında BM kararları sonucunda Yahudilere bir yurt bulmak amacı ile ortaya çıkan Siyonizm hareketinin neticesinde kuruldu. 
İsrail kaynaklarına göre Filistin ne demekmiş bir bakalım.
“İsrail, Akdeniz’in güneydoğu kıyısında küçük, dar, yarı kurak bir ülkedir. Yaklaşık 35 asır önce, Yahudi halkı göçebe hayat tarzını terk edip İsrail toprağına yerleştiğinde ve bir millet olduğunda tarih sahnesine girdi.’’
Onların kendini tanımladığı şekilde Siyonizm’in temel amacını, zulüm altında bulunan ve yok olma tehlikesi yaşayan Yahudilerin güvenliğine ve geleceklerini garanti altına almak olarak açıklamaktadır.
Siyonizm, bana göre bu dünyanın başına bela edilmiş en büyük pisliklerden biridir. Siyonist İsrail 1948’den beri, kuruluşundan bu yana bulunduğu bölgede hep çatışmanın içinde olmuş, çatışmalara sebep olmuştur.
Çoluk çocuk demeden, acımaksızın, resmi ve sivil ayırt etmeksizin 1948 yılında Deir Yasin Köyündeki saldırıda 254 Filistinli can verdi.
Beyrut ta düzenlenen hava saldırısında 300 kişi yaşamını yitirdi.
1990 yılında çıkan olaylarda sivillere ateş açtı, 30 Filistinli hayatını kaybetti.
1996 yılında Lübnan’daki mülteci kampına yapılan saldırı sonrası çoğu çocuk ve kadınlardan oluşan 109 kişi can verdi.
2002 yılında tarihinin en büyük katliamlardan biri olan Cenin’deki mülteci kampına saldırıp 1300 sivili katletti. 
2006 yılında Lübnan’ı bombaladı, binlerce sivil öldü. 
2010 yılında Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara Gemisine havadan askeri silah kullanıldı ve 9 barış gönüllüsü sivil hayatını kaybetti.
Bu örnekler ne kadar çoğalırsa çoğalsın, Siyonist İsrail’in kendisinden utanmasına yeterli sebepler olmayacaktır. Düşündüğüm zaman bu saldırıların ve toprak düşkünlüğün altında din olgusunun yattığını fark ediyorum.  Mescidi Aksa, Kudüs, Vaat edilen Topraklar, Siyon Dağı, Tevrat, İsrail’in gelecekteki gücünü oluşturmasındaki ana sebepler olduğunu görmek pek de zor değil…
Birincisi; sebep ne olursa olsun, sebebin sonucu asla Filistinlileri yok saymak veya daha ileriye giderek katletmek olamaz. 
İkincisi, bu toprakların eski adı Kenan Diyarı’dır. Bu topraklar üzerinde yaşayan ilk halk Filistinlilerdir ve bu topraklar Filistinlilere aittir. Tevrat’ta geçer. 
Üçüncüsü ve en önemlisi bu topraklar hiçbir zaman İsrail toprağı olarak anılmayacaktır.
Bu toprakları, çeşitli güç bileşenlerini arkanıza alarak işgal edebilir veya yok etmeye çalışabilirsiniz ama güçlü silahlarınıza karşın, yerde bulduğunu taş ile karşılık verecek kadar güçlü bir yüreğe sahip küçük bir çocuğun cesaretine yenileceksiniz.
Yetim bıraktığınız yüzlerce çocuğun gözyaşlarında boğulacak, kaçışı asla düşünemeyen halkın savunması karşısında aciz duruma düşeceksiniz.
Kahrolsun Siyonizm…
 

Yazarın Diğer Yazıları