Galip Önlü

İsrailoğulları ve Yahudilik(Lanetlenme Bozgunculuk ve Zulüm İle Son Bölüm)5

Galip Önlü

Değerli arkadaşlar bu bölüm İsrailoğulları ve Yahudilik başlığının son bölümü olacak. Hatırlanırsa bir önceki bölümün son satırında İsra Suresinden örnek vermiştim.

Pers Kralı Kyros, Yahudileri Nebukadnezar’ın ve Babil’in esaretinden kurtarmış ve bu durum ayette müjdelenmiş ve bir daha bozgunculuk yapıldığı takdirde tekrardan bela geleceğini, mabedin tekrardan yıkılacağını dair uyarıda bulunulmuştu. Ayetin hatırlanması için tekrardan yazacağım.

“Aradan zaman geçti, o istilacılara karşı size tekrar galibiyet ve zafer verdik, servet ve oğullarla gücünüzü arttırdık ve toplum olarak sayınızı daha da çoğalttık. Eğer iyilik yaparsanız kendinize iyilik yapmış olursunuz, eğer kötülük ederseniz yine kendinize kötülük etmiş olursunuz. Artık ikinci defaki bozgunculuk ve büyüklenmenizin vakti gelince, onurunuzu çiğnemeleri, öncekilerin girdikleri gibi Beytül Makdis’e girmeleri ve ellerine geçirdikleri her şeyi yakıp yıkmaları için düşmanları başınıza musallat ederiz.”(İsra Suresi 6-7)

Kısa bir zafer sonrası Yahudiler Peygamber olan Hz Yahya’yı zevk ve sefa sebebiyle öldürdüler. Bunun öncesinde de Yahudiler Hz. Zekeriya’yı da öldürmüşlerdi. Dolayısıyla ikinci kez bir bozgunculuğa ve zulme imza atmışlardı. Ayette geçen uyarı, onların üzerine büyük bir felaket getirecekti. Tekrardan zulme uğradılar ve bu sefer Kudüs’e Romalılar girmişti. On binlerce Yahudi öldürülmüş, binlercesi sürülmüş, Mabed Romalılar tarafından yıkılmış ve şehir yerle bir edilmişti. Artık Yahudiler 1948 yılına kadar bir sürgün hayatı yaşayacaklardı.

Yine bu Yahudiler Hz. İsa’nın öldürülmesine de bizzat olanak sağlamışlardı.

Evet, Yahudi din adamlarının Hz İsa’ya ihanet ederek onu tutuklamaları ve onu Romalılara teslim etmeleri neticesinde herkesin bildiği çarmıha gerilme olayı yaşanmıştır. Bu husus ayette şöyle geçmektedir.

“Yahudileri Meryem oğlu İsa’yı öldürdük demeleri yüzünden lanetledik. Hâlbuki Yahudiler onu ne öldürdüler ne de astılar. Fakat öldürdükleri o kişi, onlara İsa gibi gösterildi.”(Nisa,157)

Değerli arkadaşlar İslam’ın Kutsal Kitabına bakıldığında Yahudilere birçok yerde üstün özellikler bahşedilmesine rağmen yapılan ihanet ve bozgunculuk sebebiyle lanet ile karşı karşıya kaldıkları görülmektedir. Zira bunlar çoğu yerde lanetlenmiş toplum olarak karşımıza çıkmaktadırlar.

Tevrat’ı değiştirmeleri, Üzeyir Peygamber için Allah’ın oğludur demeleri, Hz İsa’yı, Yakup’u ve Zekeriya’yı öldürmeleri, Peygamberlerle alay etmeleri, Müslümanlara düşman olmaları, Ayetleri inkâr etmeleri, fesat, bozgunculuk ve zulme dayalı oluşları sebebiyle gazaba uğramış ve uğramaya devam edecek bir toplum, bir ırk olmaları kaçınılmazdır.

Birinci bölümde İsrailoğullarının Kenan diyarına geçiş kısmını anlatmıştım. Kenan diyarına geçiş esnasında oradaki halk ile yapılan savaşlara da kısaca değinmiştim. O halk Filistin halkı idi. Yani Kenan diyarı olarak tabir edilen bölgenin yerlileri…

İsrailoğullarının büyük göç sonrası başlatmış olduğu yurt bulma süreci öncesinde o bölgede yani Gazze Şeridi civarında “Filist” halkı yaşıyordu. “Filistin” veya “Palestina” adı bu halktan gelmektedir. Çok daha öncelere gidersek eğer burada, Arapların atası kabul edilen “Amalika” kavmi yaşıyordu. Dolayısıyla İsrailoğulları yurt olarak bu bölgeyi seçtikleri için bölgede amansız mücadeleler verilmiş özellikle Hz Musa dönemi ile ilk başarılar elde edilmiştir.

Hz Musa dönemi ve sonrasını da zaten kısa çaplı anlatma gayretinde bulunmuştum.

Değerli arkadaşlar anlattığım üzere tarih sahnesinde çoğu kez zulüm ve ölüm görmüş Yahudilerin, resmi kuruluş yılı olan 1948 yılından itibaren devamlı olarak Filistin halkına zulmettiği dünyaca bilinmekte ve görülmektedir.

İsrail’in 7 Ekim 2023’den bu yana düzenlediği saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısı 33 bin 160’a yükselmiştir. Bu zulüm başlı başına bir felaket örneğidir.

Hepimiz eninde sonunda ateşkesin olacağını biliyoruz. Lakin daha önceden de söylediğim ve inandığım bir husus olan Bağımsız Filistin Devletinin Kuruluşu adına tüm İslam ülkeleri bir araya gelip tarih boyunca fesatlık, bozgunculuk ve zulüm yapan İsrailoğullarına karşı durmalıdır. Eğer İslam Ülkeleri Kuran’a inanıyorsa, orada Yahudilerin akıbeti birçok yerde anlatılıyor. Yok eğer inanmıyorlarsa çıkıp biz İsrail’in karşısında duramayız desinler. Zira bana göre “korkuyoruz” demeleri, sessiz kalmalarından daha iyidir. Hiç değilse kimin ne olduğunu anlamış oluruz.

Bugün 54 ürüne ihracat kısıtlaması getiren Türkiye, kendince birkaç adım atıyorsa bile bu yetmeyecektir. Buna tüm İslam ülkesi destek vermelidir. Sadece Türkiye ile olacak bir iş değildir çünkü.

Firavundan kaçarlarken masum olan Yahudiler Hz Musa’nın vesilesiyle kurtulmuşlardı. Lakin o zamanlar İsrailoğulları masum idi. Şuan masum olan Filistinlilerdir. Firavun olan ise Yahudilerdir.

Onlarca çocuğu bebeği kadını yaşlıyı vahşice öldüren İsrail, günün birinde gazap ve azap her tarafını çepeçevre saracak ve seni yok oluşa doğru sürükleyecektir.

Değerli arkadaşlar bu bölümleri umarım güzelce, anlaşılacak şekilde sizlere aktarabilmişimdir. Hepinize teşekkür eder, fedakârlığın, yardımlaşmanın ve sevginin doruğa çıktığı Ramazan Bayramınızı kutlarım.

 

Yazarın Diğer Yazıları