İsrailoğulları ve Yahudilik( Babil Krallığının Dağılışı ve Pers Kralı Büyük Kyros Dönemi)4
Galip Önlü
Değerli arkadaşlar beş altı ay öncesinde bahsettiğim gibi Türkiye’nin şahsi konularına detaylıca değinmek yerine dış politika ile ilgilenme kararı almıştım. Ülkemiz bir seçim yaşadı, kendi düşüncelerime bu hususta değinmeyeceğim. Ki zaten bazı ince noktalar hariç esasında seçim, tahmin ettiğim gibi de oldu. Ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Milli iradenin gücüne, demokrasiye ve milletin kararına saygı duyulmanın zaruri olduğunu beyan etmek isterim. Bu seçimde millet kime uyarı yapmış ve tepki koymuşsa, tepki görenler hata ve yanlışlarını masaya yatırmalı, millet kime evet demişse, onay alanlar da hizmet konusunda kolları sıvamalıdır.
Bu da hiçbir zaman unutulmamalıdır ki parti fark etmeksizin kim olursa olsun işin en sonunda son söz milletin olacaktır. Dolayısıyla milletin ve halkın refahını düşünenler, millet için çabalayanlar asli kazancı ve başarıyı göreceklerdir.
Yerel seçimler konusuna kısaca değindikten sonra tekrardan konumuza dönelim.
Geçen bölümde oldukça zulüm gören Babil halkının ileri gelenleri ve Yahudilerin bu zulme dayanamayarak Pers Kralı Kyros’tan yardım talep ettiğini, Büyük Kyros’un da bu talebi kabul ettiğini ve Babil’e sefer düzenleme sözü verdiğini anlatmıştım.
M.Ö 539’un eylül ayında Pers ordusu ve Babil ordusu arasında büyük bir savaş oldu. Pers Kralı Büyük Kyros sözünü tutuyordu. Savaş, Babil’in kuzeyinde, stratejik bir nehir şehri olan Opis’te gerçekleşti. Bu sebeple savaşın adı Opis savaşı olarak geçmektedir. Savaş, Perslerin tartışmasız bir zaferiyle sonuçlandı.
Perslerin dâhice uyguladıkları kuşatma stratejileri neticesinde Babil Krallığı tarihin derinliklerine gömülmüş oldu.
Babil kenti Perslerin eline geçince de Pers kralı sözünü tutmuş ve halkın sevgisini kazanmıştı. Pers Kralı Kyros’un kendisini kabul ettirmesinin bir diğer sebebi Yahudilerle yapmış olduğu anlaşmaydı. Kyros, Yahudilere verdiği sözü de tutacaktı. Zira Büyük Kyros, Babil kentinde yaşayan Yahudiler hakkında bir çalışma başlattı. Yahudilerin birçoğu Kudüs’e geri dönmek istiyordu.
Bu istek üzerine Kyros bir ferman hazırlattı ve ülkenin her yerinde okunmasını emretti. Ferman şöyleydi:
“Bütün kavimleri hâkimiyetim altında topladım. Onların tanrılarıyla beraber memleketlerine geri dönme izni veriyorum. Benim tanrım da bana uzun ömür versin.”
Bu hürriyet ilanı, Babil’de yaşayan bütün Yahudi esirler arasında büyük sevinç meydana getirdi. Persler ele geçirdikleri yerlerdeki halkların başta dini inançları olmak üzere sosyal yaşamlarına saygı duymuş ve onları sosyal yaşamlarında büyük ölçüde özgür bırakmıştı. Büyük Kyros’un dini inançlara yaklaşımı bu konuda önemli rol oynadı.
Büyük Kyros bununla kalmayıp toparlanıp Kudüs’e dönmeye başlayan Yahudilere, Nebunedkazar döneminde onlardan alınan kutsal emanetleri geri iade etti. Bu hamlesi onun 2500 yıl sonra tekrardan dünya gündemine gelmesini sağlayacaktı.
Değerli arkadaşlar 25 Mart 2019 günü ABD Başkanı Trump, Golan Tepeleri’nin ilhakını tanıyan ve Golan Tepelerini İsrail toprağı sayan Başkanlık kararını imzalamıştı. Bu imza sonrası Netanyahu Trump’ a övgüler yağdırmakla beraber İsrail’in en büyük üç dostuna da büyük övgüler yağdırdı. Kimdi Netenyahu’nun övdüğü ve İsrail için en büyük dost olan üç kişi?
İsrail için birinci dost Lord Balfour… İngiltere’de dışişleri bakanlığı yapmış, İngiltere’deki Siyonist hareketinin lideri Rothschild’a Filistin’de bir Yahudi Devleti kurulmasını onaylayan bir mektup göndermişti. Daha sonra Balfour Deklarasyonu olarak tanınan bu mektup, İsrail’in kuruluşunda bir dönüm noktası olmuştu.
İkinci dost ABD Başkanı Truman… Başkan Truman II. Dünya Savaşı’ndan sonra İsrail Devleti’nin kurulmasında önemli rol oynamış, 1948 yılında kurulan İsrail Devleti’ni tanıyan ilk başkan olmuştu.
İsrail için Netenyahu’nun bahsettiği üçüncü dostu tahmin ediniz?
Üçüncü dost Pers Kralı Büyük Kyros… Yahudiler Büyük Kyros’un kendilerini esaretten kurtardığına inandıkları için üçüncü büyük dost olarak Büyük Kyros’u seçmişlerdir.
Yahudilerin kendilerine hükmedenler arasında Perslere bağlı kaldıkları, sevdikleri ve çoğu zaman yardım ettikleri söylenir.
Yahudilerin Kudüse gidip Süleyman Mabedini inşa etmelerini isteyen Kyros, aynı zamanda Yahudilerin yıkılmış olan mabedin tekrardan inşasına vesile olmuştur. Yahudilerin esaretten kurtuluşu Kuran-ı Kerimde şöyle geçmektedir.
“Aradan zaman geçti, o istilacılara karşı size tekrar galibiyet ve zafer verdik, servet ve oğullarla gücünüzü arttırdık ve toplum olarak sayınızı daha da çoğalttık. Eğer iyilik yaparsanız kendinize iyilik yapmış olursunuz; eğer kötülük ederseniz yine kendinize kötülük etmiş olursunuz. Artık ikinci defaki bozgunculuk ve büyüklenmenizin cezalandırma vakti gelince, onurunuzu çiğnemeleri, öncekilerin girdikleri gibi Beytül Makdis’e girmeleri ve ellerine geçirdikleri her şeyi yakıp yıkmaları için yine birtakım düşmanları başınıza musallat ederiz.(İsra Suresi,6-7)”