Galip Önlü

İsrailoğuları ve Yahudilik (Babil Hükümdarı Nebukadnezar ve Danyal Peygamber Dönemi) 3

Galip Önlü

Nebukadnezar’ın Kudus’ü yakıp yok ettiğini, bu esnada gerçek Tevrat ve Zebur’un yok edildiğini 2. Bölümde anlatmıştım.

Değerli arkadaşlar kısaca Babil Krallığından bahsetmek isterim.

Her şeyden önce bilinmelidir ki Babil, Mezopotamya’da kurulmuş muhteşem ve efsanevi bir krallıktır. Babil, bir dönem İran’dan başlayarak tüm Ortadoğu’yu kaplayan ve Doğu Akdeniz ülkelerine kadar uzanan bir egemenlik kurmuştu.

Hafta ilk olarak Babiller tarafından 7 güne bölünmüştür. Ay ve Güneş tutulmaları ile ilgili araştırmalar bu dönemde yapılmıştır. Günümüzde kullanılan abaküsler yine Babilliler tarafından keşfedilmiştir. Burç fikrinin ilk çıkış noktası da Babil’den gelmektedir. Tabi ki Babil krallığı söz konusu olunca akla ilk gelen Hammurabi ve onun kanunlarıdır. Lakin Nebukadnezar, Babil Devletinin hükümdarıdır. Babil Krallığını en büyük üne kavuşturan şahsiyetlerin başında gelmektedir. Devlet, en büyük genişlemeyi onun döneminde yaşamıştır.

Dünyanın 7 harikasından biri sayılan Babilin Asma Bahçeleri, milattan önce 7. yüzyılda Kral Nebukadnezar tarafından sıla hasreti çeken eşi Semiramıs için yapılmıştır. Bu yapıt “Semiramis Asma Bahçeleri” olarak da anılmaktadır. Günümüzde Irak’a(Bağdat) 85 kilometre uzaklıkta yer alan El Hilla Kasabası, Babil Krallığının köklerinden bir parça olarak kalmıştır.

Nebukadnezar ve Babil’e kısaca değindikten sonra İsrailoğullarının çöküşünün Nebukadnezar ile başladığını da belirterek konumuza devam edelim.

Hz Süleyman’ın ölümüyle İsrail Krallığı adeta sallantıya geçti. Ağır vergiler neticesinde başlayan isyanlar sebebiyle Krallık, Yahuda Krallığı ve İsrail Krallığı olmak üzere ikiye ayrıldı. Yahuda Krallığının başına Hz Süleyman’ın oğullarından Revaham geçmiştir. Krallığın ikiye ayrıldığını gören ve çoktandır da fırsat kollayan Asurlular, ilk olarak İsrail Krallığının üzerine yürüdü ve İsrail Krallığını yıktılar.

Asurlular için sıradaki yem, Yahuda Krallığıydı. Keza Yahuda Krallığı da Asurluların nefesini ensesinde hissediyordu. Lakin Babil Krallığı Asurluların üzerine yürüyerek Asur Devletini yıktı. Asurluların yıkılışıyla Yahuda Krallığı derin bir nefes aldı fakat bu sefer Yahuda Krallığı için tehdit Asur Devleti değil artık Babil Krallığı olmuştur.

Aradan geçen uzun yıllar sonrası Babil Krallığı Mısır ile bir mücadeleye girişir. Bu mücadelede Yahuda Krallığı Mısır’a büyük destek sağlar. Bu desteği gören Babil Kralı Nebukadnezar, Kudüs’ü tekrardan işgal eder. Şehri ikinci kez ele geçiren Nebukadnezar, Hz Süleyman’ın oğlu başta olmak üzere birçok kişiyi sürgüne gönderir ve Amcası olan Mattanya’yı Kudüs’e kral olarak atar. Lakin ilerleyen zamanlarda Amca Mattanya, Mısır ile işbirliği yaparak Nebukadnezar’a isyan eder. Bu duruma oldukça sinirlenen Nebukadnezar, bu sefer Kudüs’ü tamamıyla yerle bir etmek için komutanı Nebuzaradan’ı görevlendirir.

Komutan Nebuzaran, aldığı emir sonrası Kudüs’ü yine ele geçirir. Bu sefer ele geçirmekle kalmaz, Nebukadnezar’ın emri üzerine isyan eden amca Mattanyanın önce gözlerinin önünde oğullarını öldürür, sonra da kendisinin gözlerine mil çektirir. Süleyman Mabedinden ilk işgalde alınamayan diğer değerli eşyaları da alıp, Mabedi ateşe verir ve Kudüs’ü çevreleyen bütün surları yıkar. Halkın birçoğunu idam ettirir, büyük kısmını da Babil’e esir olarak gönderir.

Süleyman Mabedinin yakılması, hazinelerin düşman eline geçmesi ve Yahudilerin sürgüne gönderilmesi, Süleyman Mabedinin varlığından ötürü kendilerine bir şey olmayacağını zanneden Yahudiler için büyük bir şok etkisi yaratmıştır.

Öyle ki bu olay Yahudilerin, Babil tanrılarının daha güçlü olduklarına inanmaya ve Babil tanrılarına tapmaya başlamalarına dahi vesile olmuştur.

Lakin açığa çıkmayan çok önemli bir husus vardır. Bilinmeyen bir husus…

Esir olarak Babil’e gönderilenler arasında henüz çocuk yaşta olan Dalyan Peygamber de vardır.

(Değerli arkadaşlar, Danyal Peygamber inancımıza göre Resul olmayan bir Nebi’dir. Yani kendisine herhangi bir kutsal kitap gönderilmemiş ve vahiy indirilmemiş bir Peygamber… Ayrıca Kutsal Kitabımız Kuran’da da ismi geçmemektedir. Dalyan Peygamber’in kabri Mersin’in Tarsus ilçesinde bulunmaktadır.)

Hizmet sebebiyle Babil sarayına alınan Danyal, bir yandan da Keldani ilimlerine merak sarmış ve bu derin ilmi öğrenmek için çabalıyordu. Zaman geçtikçe de saray içerisinde dürüst ve güvenilir kişiliği ile sevilen bir kişi oluyordu.

Bir gece Babil Kralı Nebukadnezar bir rüya gördü lakin gördüğü rüyayı unuttu. Yakınında bulunan bütün vezirler ve kâhinler bu rüyayı bilemediler. Danyal ise bu rüyayı bileceğini iddia ederek Nebukadnezar ile görüşmek istediğini söyledi. İlk başta bu teklife sıcak bakılmasa da sonrasında vezirler Danyal’ı Nebukadnezar’ın önüne çıkardılar. Nebukadnezar, İbrani bir çocuğun bu konuyu çözeceğine ihtimal dahi vermezken Danyal Peygamber rüyayı anlatmaya başlamıştır. Nebukadnezar şaşkınlığını gizleyememiş, anlatım ile rüyayı tekrardan hatırlamış, doğruluğunu onaylamış ve Dalyan Peygamberin yorumlamasına da hayran kalmıştı.

İşte bu olay sonrasında Dalyan Peygamberin ismi Babil Krallığında duyulmaya başlamıştır. Bu sayede artık Babil Krallığında yaşayan birçok hastanın problemini çözmeye de yardımcı oluyordu.

Aradan yıllar geçti.

Ve Kral Nebukadnezar, Danyal Peygamberi sarayındaki vezirlerinden birisi yaptı. Diğer Yahudi çocuklarına şehrinde farklı görevler verirken Danyal’ı yanından ayırmıyor ve ona esir muamelesi yapmıyordu. Tabi bu durum Dalyan Peygamberin diğer vezirler tarafından kıskanılmasına da sebep oluyordu.

Tarihler MÖ 562 yılını gösterdiğinde tarih sahnesinde boy göstermiş en büyük ve en gaddar hükümdarlardan birisi olan Nebukadnezar, 43 yıllık krallığı sonrası ölür ve yerine oğlu Amil-Marduk geçer.

Amil-Marduk döneminde de en gözde isimlerden biri yine Dalyan Peygamberdir. Dalyan Peygamber’in gözde olması küçük yaşlardan beri Keldani ilimlerini öğrenmesi ile bağlantılıydı. Amil- Marduk, Kral Nebukadnezar’ın tam tersi olarak bütün esir Yahudilere sıcak yaklaşan bir hükümdar oldu. Zindanda bulunan özellikle ileri yaşı bulmuş bütün Yahudileri affetti hatta birkaçını sarayında bile ağırladı.

Babil kentinde yaşayan Yahudiler, Kral Amir-Marduk’un bu yumuşak tavırlarını görünce her zamanki sinsi kozlarıyla onu etkisi altına almak için çalışmaya başladılar. Amil-Marduk 2 yıllık krallığı sonrası öldü ve yerine kayınbiraderi Nerigliser geçti.

Nerigliser döneminde Dalyan Peygamber yine gözde olan vezirlerden biridir. Bu dönemde Yahudiler devletin içine daha bir sızmışlardır ve çeşitli entrikalar çevirerek Babil Krallığını zayıf düşürmeye adım atmışlardır.

Nerigliser 4 yıllık krallığı sonrası ölür ve yerine bu sefer oğlu Labashi-Marduk geçer lakin o da 9 ay sonra bir suikast sonucu öldürülür.

Suikasttın azmettiricisi olarak düşünülen Belşazzar, yeni kral olur. Ve aynı zamanda bu kişi Babil Krallığının son kralı olarak tarihe geçecektir.

Son Babil Hükümdarı Belşazzar, zulüm, zorbalık ve günahkârlıkta ün salmış birisidir. Dalyan Peygamber bu dönemde ikinci hatta üçüncü plana atılır. Kendisine yeni kral tarafından değer dahi verilmez hatta dışlanır.

Yahudiler bir tarafa Babil halkı bile Kral Belşazzar’dan öyle zulüm görüyordu ki artık bu durumdan onlar bile bıkmış bunalmışlardı.

Bu esnada Pers Kralı Kyros (Kyros Dönemi 4. bölümde detaylıca anlatılacaktır.) kendi ülkesini muazzam bir şekilde adilce yönetiyordu. Bu adil yönetim o dönemler tüm dünyada büyük yankı bulmuştu. Babilden bir heyet, zulüm ve zorbalıktan kurtulmak için Pers Kralı Kyros’ın huzuruna çıktı ve ülkelerinde zulüm gördüklerini, kendilerini bu durumdan kurtarmalarını istercesine yalvarış ve yakarışta bulundular.

Pers Kralı Kyros, huzuruna kadar gelmiş ve yalvarışta bulunan Babil heyetine kayıtsız kalmaz ve yakın süreçte Babil’e bir sefer düzenleyeceğine dair söz verir.

(Değerli arkadaşlar görüldüğü üzere 43 yıllık Saltanat sürmüş Nebukadnezar’dan sonra hiçbir Babil Kralının saltanatı uzun olmamış, 5 yılı dahi geçmemiştir. Belki hatırlarsınız bilemem ama ABD Başkanı Bush 2002 yılında bir demeç vermişti. Neydi o demeç?

“Tarih, Amerika ve İsrail’i harekete geçmeye çağırdı” dedi.

2003 yılında Matrix 2 filmi gösterime girmişti. Hollywood filmlerinin yöneticileri az çok bilinmektedir. Bu filmde meşhur bir gemi vardı ve geminin ismini tahmin ediniz ki neydi?

Geminin ismi Nebukadnezar’dı. Bu gemi, filmin sonunda yakılıp yok ediliyordu.

Nebukadnezar Yahudileri sürgün etmiş, Süleyman Mabedini yakıp kül etmişti. Bunun intikamı olarak 2500 yıl sonra Nebukadnezar ve Hammurabi tümenleri bozguna uğratıldı. Irak’ı yani Eski Babil topraklarını işgal ettiler. Binlerce, on binlerce masum çocuğu ve kadını öldürdüler. Dolayısıyla Yahudiler ne Nebukadnezar’ı ne de Babil’i unutmamışlardı.)

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları