Gazze'de Soykırım
Galip Önlü
Nazi Almanya’sında Yahudilerin yok edilişinin üzerinden yaklaşık 80 yıl geçmişken, maalesef bu sefer İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere uyguladığı sıradanlaşmış kötülüğü görmek ne kadar hazin değil mi? Ataları için sıradan hale gelen kötülüğün, bugün İsraillilerin birçoğu Gazzelilere yapılmasını destekliyor ve dünyanın çoğunluğu da bunu kabullenmiş durumda. Dünya bu acıları görüyor, ama ne yazık ki yeterince tepki vermiyor. Bu sessizlik ve duvarlar, kötülüğün sıradanlaşmasına göz yummanın bir işaretidir.
Siyonist barbar Yahudiler, Gazzeli Müslümanları gece gündüz öldürmeye devam ediyor. 148. gününde işgalci Siyonistler katliam üstüne katliam gerçekleştiriyor. Artık Gazzeli Müslümanların toplu bir şekilde öldürülmeleri haber değeri bile taşımıyor. Vicdanlar o kadar karardı, insaflar o kadar kurudu ve insanlık o kadar kokuştu ki, bebeklerin açlıktan ölüm haberleri bile sıradanlaştırıldı. Basit olaylardan ötürü gündemi ayağa kaldıran yaratıklar, bunca katliamı görmezden gelmesi bir tarafa; onlarca bebeğin Gazze'de açlıktan ölmesi kimsenin gündemine dahi girmiyor. Yemek ve un kuyruklarında bekleyen kadın ve çocukların topluca katledildikleri bir acımasızlığın içindeyiz. Bu yüzyılda, bu bollukta Gazze'de açlıktan ölen çocukların, bebeklerin görüntülerini canlı olarak izlemek bedbahtlığını yaşıyoruz.
Müslüman ülke idarecilerinin korkaklıklarından ve bunca açık ihanetlerinden sonra tasmalarını iyice eline almış olan Siyonist Yahudiler; barbarlıkta artık sınır tanımaz hale geldiler. Barbar Siyonistlerin, Müslümanlara yönelik yaptıkları her hakarete sessiz kalanlar, gerçekleştirdikleri her katliama sırtını dönenler ve 75 yıldır sistematik bir şekilde gerçekleştirdikleri soykırım ve ambargolara gözlerini kapayan Müslüman idarecilerin zillet içerisindeki ölüm sessizliği, bugün çocuk ve bebeklerin açlıktan ölmesi acı gerçeğini önümüze koydu. Günlerce bir lokma ekmek bulamamış insanların, biraz un elde etmek için toplanmaları, bunların üzerine bomba yağdırarak yüzlercesini öldürmek gibi bir vahşiliğe daha imza atan altı üstü 9 milyon 300 bin nüfuslu katil bir ülke…
Değerli arkadaşlar bir ay öncede söylediğim gibi seçim sebebiyle ABD Başkanı büyük ihtimalle hem insani yardım gönderecek hem de kısa bir ateşkese vesile olacak. Daha doğrusu olmak için elinden geleni yapacak. Amaç sadece seçimlerden oy koparabilmektir. Kısa süreli ateşkes sağlansa da sağlanmasa da her iki ülkenin liderleri vahşi ve vicdansızdır. Şuan ABD tarafından bir ateşkes arabuluculuğunun yapılması zaten tahmin ettiğimiz bir olguydu. Lakin hem sadece ateşkesin Ramazan ayına denk getirilmek istenmesi geçici olduğu sürece hiçbir işe yaramayacaktır.
Ayrıca var olan 50 İslam ülkesi de adeta sınıfta kalmıştır. Çoğu İsrail’den ürkmüş, ağzını dahi açamamış, bir tepki gösterememiştir. Tarih bunu unutmayacaktır.
Şuan İsrail’in bu sertliğine karşın Hamasın rehine konusundaki sertliği zaruridir. Daha sert olmalarını isterdim. Toplu katliama karşılık Hamas, 7 İsrailli rehineyi infaz ettiğini duyurmuştu. Gönül isterdi ki bu ölümlerin hiç biri gerçekleşmeseydi ama dediğim gibi o çocukların, annelerin, babaların ve yaşlıların feryatlarını işitmek bize korkunç bir hüzün yüklemektedir. Dolayısıyla Hamas’ın vermiş olduğu bu karar yerindedir ve hatta devam da etmelidir.
Zalimlere karşı cihad etmek, savaşmak ve zulme mahal vermemek zulüm devam ettiği sürece sürmelidir. Direniş onurdur. Fakat bunca kayıptan sonra Bağımsız Filistin Devleti kurulmayacaksa açık söylemem gerekir ki cihad da, savaş da, direniş de boşadır. Bu işin sonu bağımsızlıkla bitmelidir.
Ayrıca ümit ederim ki sözde İslam ülkeleri de şöyle ayağa kalkıp en azından bir iki kelam etme cüretini artık gösterirler. Evet, ne acıdır ki sadece konuşmalarını bile cüretten saymak durumunda kalmışız.
