Galip Önlü

Dünya Uzay Haftası

Galip Önlü

Dünya Uzay Haftasının başlangıç günü olan 4 Ekim, ilk insan yapımı araç alan Sputnik1 uydusunun fırlatılma tarihidir.
Bitiş günü ise Dış Uzay Antlaşmasının imzalandığı gün olan 10 Ekim’dir.
Uzay biliminde SSCB’nin 4 E kim 1957 yılında Sputnik1’i  fırlatması ve uydunun başarıyla yörüngeye oturtulması, hem bilimsel açıdan hem de politik açıdan büyük yankılar uyandırmıştır.
İkinci Dünya Savaşı’ndaki ağır kayıplarına rağmen sadece 12 yıl sonra böyle büyük bir başarıya imza atılması Sovyetlerin uzay bilimindeki gelişme potansiyelinin insanlığa katkısını göstermiştir.
Sputnik1’i gönderen Sovyetler Birliği, ardından bir canlı taşıyan ikinci uydusu Sputnik2 ‘yi de uzaya gönderecektir. İlk başta yosun gibi canlıları uzaya göndererek denemede bulunulsa da sonrasında eğitimi kolay ve maliyeti az olduğundan köpeğin uzaya gönderilmesine karar verilmiştir.
Bilmeden bilime katkı sunan bu köpeğin adı “Laika’’ olacaktır.
Dünyanın yörüngesine oturan ilk hayvan unvanına sahip olan “Laika’’ kalkıştan bir saat sonra kapsülün ısınmasından ötürü ölmüştür.
Bu sıralarda Amerika da ilk uydusu olan “Explorer’’ i fırlatmıştır.
Sputnik2 ‘den hemen hemen 4 yıl sonra 12 Nisan 1961’de Yuri Gagarin uzaya gönderilmiştir.
Dünyanın yörüngesine oturan ilk insan unvanını alan “Yuri Gagarin’’ 108 dakika tur attıktan sonra dünyaya sağ salim dönebilmiştir lakin dünyaya döndükten 7 yıl sonra uçak eğitimi sırasında uçağın düşmesiyle hayatını kaybetmiştir.
Amerika ise 1969 yılında Apollo-11 ile Neil Armstrong’u Ay’a göndermiştir. 
Neil Armstrong Ay’a ayak basan ilk insan olarak tarihe geçmiştir. 
Mustafa Kemal Atatürk’ü liderlerin en büyüğü olarak gördüğümden ötürü biraz da onun üzerinden bu konuyu detaylandırmaya çalışacağım.
“İstikbal göklerdedir’’ diyen bu  büyük dahi sözünün sonrasında “Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar.’’ Demiştir.
Atatürk hiç şüphesiz uzay bilimine ve projelerine oldukça önem vermiştir. Önem verdiğini şu sözünden rahatlıkla anlayabiliriz. 
“Kanatlı bir gençlik, memleketin geleceği bakımından en büyük güvencedir. Bir gün Batılı ayaklar Ay’da ayaklarının izlerini bırakacaklarsa bunların arasında bir de Türk’ün bulunması için şimdiden çalışmalara girişmek, aşamalar kaydetmek gerektir.’’
Bu hususta ülkemizin uzay çalışmalarına bakacak olursak elbette ki gurur duyacağız.
Türkiye’nin uzayda var olma düşüncesi 1960’lı yılların sonlarında oluşmaya başladı.
Başarıyla hizmete alınan ilk uydumuz TÜRKSAT 1B… 
Aktif olarak üç haberleşme uydumuz bulunuyor. Bu haberleşme uyduları, dünyadan 36 bin kilometre uzaklıkta görev yapıyor.
TÜRSAT 5A uydumuz ise 8 Ocak 2021 yılında ABD’den fırlatıldı. 
Şuan için en önemli Arge projemiz ise TÜRKSAT 6A.
TÜRSAT 6A ile önemli bir aşama kaydedilecek. Tasarımı tamamen Türkiye tarafından yapılan, alt yapısı ve insan kaynağı milli olan TÜRKSAT 6A 2022 yılında yörüngeye fırlatılacak.
Bu senenin Şubat atında Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Milli Uzay Projesinin tanıtımını bizzat kendileri yaptı. Bu tanıtımda 10 tane hedef belirlendi. Birinci hedef, Ay’a ulaşmak…Sonra oraya araç indirebilmek.
Türkiye Uzay Ajansı(TUA) Uzay Bilimleri Dairesi Başkanı Prof. Dr. İbrahim Küçük, Uluslar arası Uzay İstasyonuna bir Türk astronot göndermeyi hedeflediklerini söyledi.  Bununla ilgili çok önemli atılımların olduğunu, Ay yörüngesine ulaşacak araçla ilgili test çalışmaları yaptıklarını ekledi. 
Türkiye’nin uzay alanında öncü devlet olması dileğiyle…
 

Yazarın Diğer Yazıları