Galip Önlü

Dünya Barış Günü

Galip Önlü

1 Eylül Dünya Barış Günü…

Bu tarih, sonrasında 21 Eylül olarak değiştirildi.

Biz ayrıca 1 Eylül’ü de “Barış’’ konusunda oldukça önemli bir gün görürüz.

1 Eylül… Almanya’nın 1939 yılında Polonya’yı işgal ederek İkinci Dünya Savaşını başlattığı tarihi unutmamak ve barışın önemini vurgulamak adına ilan edildi.

Almanya’nın bu tarihte Polonya ya saldırmasıyla insanlığın tarih boyunca gördüğü en kıyıcı savaş olan II.Dünya Savaşı askeri, siyasi, ekonomik ve politik olumsuzlukları da beraberinde getirmiştir.

Bu acımasız savaş 6 yıl sürmüştür.

İnsanlık tarihinin bu en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşın neticesinde 52 milyon ölü, yüz milyonlarca yaralı, sakat ve harabeye dönmüş kentler, acı, gözyaşı…

Günümüzde ise küreselleşme insanlığın geleceğini tehdit etmektedir. Barış, adalet yerine daha çok yoksulluk, daha fazla işsizlik, insanlığı kendilerine daha çok muhtaç etme gayesi ve savaşı ön plana çıkarmaktadır.

Küreselleşme ideali, Iraktan Filistin’e, Filistin’den Libya’ya, Libya’dan Suriye ve Afganistan’a kadar insan ve yaşam karşıtı eylemlerini sürdürmektedir. 

Enerji kaynaklarını ele geçirme gayesi ile Orta Doğuyu kan gölüne çevirerek yeniden yapılandırma projesi adeta barışa vurulmuş bir darbeden başka bir şey değildir.

Küreselleşme sorununa özellikle dikkat çekmek istiyorum. Çünkü küreselleşme, çağımızın en baskın özelliği…

Baskın olma yolu ise “SİBER BİR DÜNYA’’dan geçiyor.  Zira dijital çağ, aldı başını görüyor.

Küreselleşme, bana göre eşitsizliğin kontrol altına alınamadığının sebebi olacaktır.

Şu anda dünyanın en zengin 26 kişisinin serveti dünya nüfusunun yarısının servetine eşit…

Eşitsizliği olduğu bir yerde barışın olması zaten mümkün değil.​

Küreselleşmenin barışa vurduğu darbeden bahsettikten sonra tekrardan 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne dönmek istiyorum.

Barış nasıl sağlanır, nasıl mümkün olur?

“Eğer dünyada barış ve huzur istiyorsanız, onu ilk kendi kalbinizde yaratmalısınız’’ der Osho…

Bana göre ise bu bir zihniyet işidir. Sen eğer “Yaratılanı severiz, yaradan dan ötürü…’’zihniyetindeysen kültürler veya kökenler ne olursa olsun bakış açısı hep barışçıl olur. Lakin bu zihniyeti gönül üstlenmelidir.

Mustafa Kemal, savaşları ancak savunma meşruiyeti içinde başvurulacak son çare olarak görürdü.

“Yurtta sulh cihanda sulh’’ sözünü ilk dile getiren Dünya Lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu ülke adına ve dünyanın tüm masumları adına barış, huzur ve mutluluk diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları