Diriliş Şairi:Sezai Karakoç
Galip Önlü
Sezai Karakoç’u ilk olarak lise yıllarında “Mona Rosa’’ şiiriyle tanıdım ve sevdim. Bu şiir hala en sevdiğim şiirlerin başındadır. Oldukça içten, oldukça anlamlı ve derin…
“Mona Rosa, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Rosa, siyah güller, ak güller…’’
Sezai Karakoç şiirlerinin yanı sıra bir siyasetçiydi aynı zamanda. “Diriliş’’ çağrısı ile çağının insanlarına ve Müslümanlarına hem mücadele duygusu hem de yeni bir evrensellik taşıyarak özgüven aşılayan bir aydındı.
“Medeniyet Tezi’’ ile Doğu halklarının ve İslam dünyasının dirilişi için çabalayan bir dava adamıydı.
Ona göre “Hakikat Medeniyetinin Dirilişi’’ hem insanlığın hem İslam Dünyasının hem de Türkiye’nin kurtuluşu, tek çaredir.
2007 yılında Yüce Diriliş Partisini kurmuş, başkanlığını da yapmıştı.
Diriliş çağrısı şöyleydi:
“Milletim, uyan! Kendine dön! Aslını unutma! Geçmişini bil. İçinden, gerçek aydınlardan kurulu bir kadro çıkar. Çıkar ki onlar, hem bugününü hem yarısını kurtarsınlar. Geleceğini ancak bilinçli, idealist bir aydın nesil güven altına alır. Milletim! Büyük bir milletsin. Çok büyük bir ülken var. Onun birçok parçasına el konulmuş. Öbür parçalarına da göz dikilmiş. Çok köklü bir tarihe sahipsin. Gerçek bir medeniyetin, Hakikat Medeniyetinin sahibidir. Onu yerden ayağa kaldır. Diril ve dirilt… İnsanlık seni bekliyor.’’
Lise yıllarında devamlı olarak gittiğim “Bizim Külliye Dergisi’’ vardi. Oraya Necati Kanter, Yavuz Bülent Bakiler gibi usta yazarlar gelirdi. Bir gün Genel Yayın Yönetmenimiz Nazım Payam’a şunu söylemiştim. “Sezai Karakoç gelirse beni haberdar eder misiniz?’’
Lakin kendisiyle tanışmak nasip olmadı…
Diriliş Şairi Büyük Üstada Allahtan rahmet diliyorum. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.
