Bor ve Toryum
Galip Önlü
Dünyayı büyük bir enerji krizi sarmış durumda. Bu kaçınılmaz. Enflasyon kolay kolay düşer mi? Hiç sanmıyorum. O halde bu ülkedeki insanların gelir seviyesinin artırılması gerektir.
Ayrıca Türkiye’yi bu zor şartlar altından çıkartabilecek zenginlik, topraklarımızın altında yatmaktadır.
Neidr bu zenginliklerimiz?
Birincisi Bor, İkincisi Toryum…
Türkiye 1975 yılından itibaren Bor madeni için bir takım girişimlerde bulundu. İşletme tesisleri kurulabilmesi adına Rusya, ABD, İngiltere ve Japonya’ya gittik ama Türkiye tarafından sunulan teklif bu ülkeler tarafından reddedildi. Sonuç itibariyle bu günlere kadar gelindi.
Üç hafta önce ise güzel bir gelişme açıklandı. Bu haber şöyleydi:
“Kayseri’de bulunan Aspilsan Fabrikasında lityum pilleri üretilmeye başlandı.”
Bu Türkiye’nin bor madeninden sağlanan ilk lityum pil tesisi olacak…
Lityum pilleri elektrikli ev aletlerinden savunma sanayisine kadar her alanda kullanılıyor.
Araştırmalar ise bunların dünyadaki en verimli piller olduğunu ortaya çıkardı.
Zannediyorum Kütahya’da da bu hususta bir çalışma yapılıyor. Burada kurulan fabrika ise daha çok cam sanayide kullanılacak olan ilk üretim olacak.
Hatırlarsanız bir yazımda Engin Arık’tan bahsetmiştim. Türkiye’de yer altında zengin maden kaynaklarımızın olduğunu ve haziran ayında bu hususta bir gelişme olabileceğini, yetkililerin ise büyük bir ciddiyetle üzerinde durmaları gerektiğini belirtmiştim. Ayrıca Engin Arık’ın şaibeli bir şekilde uçak kazasına kurban gittiğini yazmıştım.
Şimdi bir şey daha var, oda şu:
Bor madeninin bir diğer önemli ve bilinmeyen özelliği elektrikli arabalarda kullanılabilecek bir maden olmasıdır. Ayrıca bu husus üzerinde çalışan bir kişi 1995 yılında Ankara’da bir otel odasında öldürüldü.
Petrol güçleri ayakta olduğu sürece bu gelişmeye pek izin vermeyeceklerdir ama gizli bir şekilde çalışmalar yapılıp bu elektrikli araçlarla alakalı çalışmalar sonradan piyasaya sürülürse, tıpkı İHA-SİHA gibi, çok büyük bir başarı destanı olacaktır.
Toryum’a gelmek istiyorum.
Öncelikle şunu bilmek gerek… Esasında şuan Toryum’un dünya piyasasında büyük bir değeri yok lakin toryum geleceğin çok önemli bir yakıtı olacaktır.
Engin Arık aslında Toryum için proje üretiyordu. Asli çalışması toryum üzerineydi, toryum santrali kurmayı planlıyordu. Lakin 30 Kasım 2007 yılında Isparta’da bir uçak kazasında kendisi dahil olmak üzere projede yer alan 6 bilim adamımız da vefat ettiler.
Eğer bu proje bir şekilde askıya alınmasaydı Türkiye güçlü bir şekilde yakıt üretiyor olacaktı.
Çok açık söylüyorum. Güçlü bir şekilde Toryum üretimi yapılırsa petrol ve doğalgaza ihtiyaç artık kalmayacaktır. Kulağa gülünç geliyor ama öyle…
Dolayısıyla bu şekilde ülkemize büyük fayda sağlayacak projeleri planlayan bilim insanlarımız öldürülüyor. Şaibeli bir şekilde…
Bir örnek daha mı? Hüseyin BAŞBİLEN… ASELSAN’ da çalışmış büyük mühendis ve yazılımcı…
Şuan ki F-16’ların o zamanki yazılımcısı. F-16’lar o zamanlar bize ait değil. Yazılımları İsrail tarafından veriliyor ve İsrail tarafından uçakların her hareketleri an ve an izleniyor. Arkadaşlar bu şu demektir. Diyelim Türkiye ve Yunanistan arasında bir savaş başladı. Biz o durumda bu F16’ları Yunanistan’a karşı kullanamıyoruz. Çünkü İsrail kendi çıkarlarına ters bir durum gördüğü anda tek bir tuşla kilitleyebiliyor. Kilitlendiği zaman ise o şaşalı F16’lar bir çöp yığınına, demir parçasına dönüşüyor. Zira bütün yazılım sistemleri onların elindeydi.
Hüseyin Başbilen bunu anlamıştı ve bu sistemi yok edebilecek bir yazılım üzerinde çalışıyordu. Çalıştığı sistemi tamamlayacaktı hatta son evresindeydi.
Lakin ne oldu dersiniz?
Birdenbire, ansızın Ankara çıkışında intihar etti. Boğazı ve bileği kesilmiş bir şekilde intihar…
Sizce intihar mı? Bence kesinlikle cinayet…
Tabi 2006 da gerçekleşen bu olay o zamanlar(FETÖ) intihar olarak dosyaya işlendi ve hiç de kurcalanmadı.
Bilim insanlarımıza yapılan suikast ve cinayetler tekrardan araştırılmalı ve rafa kalkmış dosyalar tekrardan açılmalıdır.
Son olarak Türkiye, bor ve toryum üretiminin üzerinde ciddi anlamda durursa çok ama çok büyük fayda sağlayacak gelişmelerin başlayacağına inanıyor, öldürülen tüm bilim adamlarımıza ve mühendislerimize tekrardan Allahtan rahmet niyaz ediyorum.
