Serkan GÜRTÜRK

Ya Yağmasaydı!

Serkan GÜRTÜRK

 

Ülkemiz birkaç günden beri yoğun kar yağışının etkisinde. Bundan ilimiz de nasibini aldı ve uzun yıllardan sonra aralıksız 36 saat süren bir güzelliğe şahit oldu.

Uzun süreden beri bölgemiz kar ve yağmur yağışlarına hasretti. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız kuraklığı bu yıl da mı yaşayacağız endişesini taşırken, Yüce Rabbimiz rahmet sıfatıyla kendini gösterdi ve döktü gökyüzünden bereketini.

Kar yağışını sırf, cadde ve sokakların kısa süre ulaşıma kapanması, kaldırımlarda yürümekte zorluk ve günlük yaşamı bir miktar kısıtlama olarak gören bazı kişilerin, sosyal medya paylaşımlarında bu rahmeti, esaret ve çile olarak yorumlamaları anlaşılacak gibi değil.

Kar demek,  yeraltı sularının yükselmesi, içme, sulama ve enerji amaçlı kullanılan barajların dolması, toprağın suya doyması, ekilen ürünlerin hasılatının çok olması, tabiatın yeşermesi, ormanların büyümesi, insanların tükettiği ürünlerin daha bol ve ucuz olması  demektir.

İki gün araç konforundan uzak kalan, şehri tepeden izleyen ve bunun havasını şehir manzaralı balkonundan kahve içer haldeki resimleri ile paylaşan ve 360 gün bunun havasını atan ve o yüksek tepelerdeki evinin önüne kadar aracıyla çıkma lüksünden mahrum kalanlar, karın anlamına bilemezler.

Olaylara siyasi ve ideolojik bakıp, “iyi ki fazla yağmadı” klasik jargon  cümlesine sığınıp eleştiri yapanlar anlayamazlar karın ne anlama geldiğini.

Hiçbir başarısı ve yeteneği olmadığı halde kendini sosyal medyada ispatlama kompleksine düşerek “kar çilesi” paylaşımı yapanlar, anlayamaz beyazın rahmetini ve bereketini.

İki gün yaşattığı bazı zorluklara rağmen, insanların en hayati ürünlerine dönüşecek karı, esaret ve felaket olarak gören mantık ve mantaliteye sahip insanlar anlayamazlar tüm sapmalarımıza rağmen rahmet kapılarının bizlere hala açık olduğunu.

Çok güzel ve etkili bir kar yağışı yaşadık. 36 saat aralıksız süren bir bereket yağışıydı bu. Tüm faydalarına rağmen, başta ulaşım olmak üzere bazı aksamalara sebebiyet vermesi de doğal bir sonuçtur.

Kapanan yollar, araçların ilerleyemediği buzdan alanlar, araçla eve kadar ulaşılamayıp 100 metre uzağa park etmeler, eskisi çarşı-pazara çok çıkamamalar ve daha bir dolu problem yaşanabilir bu birkaç gün içinde. Ancak tüm bu geçici olumsuzlukları anında gidermek için yapılan çalışmaları görmezden gelmek insaflı bir yaklaşım olmadığı gibi bu soğukta bu çalışmaları yürüten belediye ve il özel İdare personeline de bir haksızlık olmaz mı?

Elazığ Belediyesi, ilk saatten itibaren zaten teyakkuz halinde hazır beklediği kar yağışı karşısında sahaya indi. Yoğun kar yağışı devam ederken öncelikli yollardan başlayarak tüm yolların ulaşıma açık tutulması sağlandı.

Mahalle ve site aralarındaki yollara ilk etapta belki ulaşılamadı ama ana ulaşım yollarından sonra bu alanlara da girildi ve sorun büyük oranda çözüldü.

Karla mücadele birkaç gün daha devam edecek ve muhtemelen pazar günü yeni bir kar yağışı daha gelecek.

Hoş gelsin, sefa gelsin. Zira berekettir gelen… Candır gelen… Hayattır gelen… Ekmektir, sudur, zenginliktir gelen.. Ya hiç gelmeseydi. Ya hiç yağmasaydı kar…

Yazarın Diğer Yazıları