Serkan GÜRTÜRK

VEKİLLİĞİ SİZ YANLIŞ ANLADINIZ!...

Serkan GÜRTÜRK

Milletvekilliği makamı, içindeki vekillik ya da vekâlet kelimesinden olacak ki genelde yanlış yorumlanıyor. Bir şehirden halkın oylarıyla seçilip TBMM çatısı atına gidip yüce mecliste seçildiği şehrin halkının vekili ve temsilcisi olarak addediliyor sadece milletvekilliği. Yani sayın vekil, seçilecek meclise girecek, orada yapılacak toplantılara katılacak, yeri gelecek el kaldırıp evet ya da hayır diyecek. Hepsi bu… Haa bir de zaman zaman kendini hmek için sağa sola haykırıp şov yapacak ve bunu orada bulunmasının sebep-i varlığı sayacak.

Yok öyle bir dünya... Siz milletvekilliğini anlaşılan epey yanlış ve eksik anlamışsınız. Milletvekili, oyunu alıp meclise gitti şehrin halkının duygularının, düşüncelerinin, hayallerinin ve tüm beklentilerinin de vekilidir..

Şehrin, ekonomik, sosyal, kültürel anlamda nerede olmak istediğinin vekilidir. Halkın,  şehrimizin sanayide, yatırımlarda, kentleşmede, turizmde, tarım ve hayvancılıkta nerede olmak istediğinin hayallerinin de vekilidir. Yaşanan problemlerin çözülmesi sonrasında oluşacak güzel şehir hayallerinin de vekilidir. Kısaca şehrin bir yerden bir yere gelmesi ve her alanda kalkınması beklentilerinin de vekilidir.

Olaya güncel bakarsak, 24 Ocak depreminden sonra her alandaki yıkımların bir an önce giderilip insanlara modern, sorunlarından arınmış, sanayisi işleyen, üreten, pazarlayan ve kimsenin göç etmek istemediği hatta yaşanmaktan gurur duyduğu bir şehir haline getirmektir.

Şimdi gelelim sadede. Sayın vekillerimizin şahısları ile bir alıp veremediğimiz yok. Gerçekten kendilerine saygı ve sevgimiz de en üst seviyededir. Bu şehir halkı kendilerine güvenerek ve destek vererek Ankara’ya göndermişlerdir. Ve onlardan bu şehre öyle kendi halinde yürüyen, meclis toplantılarına katılan, zaman zaman da şehre gelip görüntü veren bir milletvekilliği yapmalarını istememişlerdi.

Elazığ halkı milletvekillerinden kendilerinin tüm beklenti ve hayallerine tercüman olacak ve bu konuda adım atacak bir gerçek vekalet örneği görmek istemektedir.

Elazığ halkı, depremin ardından şehri bir an önce ayağa kaldırabilecek çalışmalar yapmalarını beklemektedirler.

Elâzığ halkı, milletvekillerini şehirde ve mecliste görmek ve bu çalışmaları yerine getirmekle birlikte bakanlıklarda göstermelik değil sonuç odaklı çalışmalar yapmalarını ve bunun semeresini şehre yansıtmalarını beklemekte.

Elazığ halkı, şehre yük olan değil, şehrin yükünü alan hatta omuzlayan bir vekil profili görmek istemekte.

Elazığ halkı, oy vererek desteklediği ve vekâletini verdiği sizlerden daha çok gayret, daha çok fedakârlık istemekte.

Elazığ halkı, sizleri hem Ankara’da hem de Elâzığ’da belirli kimlik, belirli çevre ve belirli şahısların etrafında olan ve aslında hayatı dar çerçevede yaşayıp dünyaya bunlardan ibaret gören bir milletvekili istemiyor.

Elazığ halkı, milletvekillerinden ajandalarında eylem planı olan ve her gün bir problemi çözmeyi gündemine almış ve bunun için gerekirse saatlerini ve günlerini vermeye azmetmiş kararlı vekiller istemekte.

Elazığ halkının kadirşinaslığı ve sizleri gördüğü her yerde saygıda kusur etmemesi nezaketine karşın sakın ola ki bu durumu yanlış anlayıp toplumdaki reel ve olumlu karşılığınız olarak görmeyesiniz. Sakın ola ki danışmanlarınızın köpürtmeli cümlelerinize kanıp da şehrin sizlere minnettar olduğu vehmine kapılmayasınız. 

Gelecek seçimlerde yeniden milletvekili olmak için değil, gönüllerde hep hayırla yad etmeye vesile olacak eylemleriniz şehre ne yaptığınız ve ne kazandırdığınızla anılacağınızı aklınızdan çıkarmayın.

Hadi bir muhasebe yapın bu akşam başınızı yastığa koyduğunuzda ve sorun kendinize şu soruyu: “Elazığ, benimle ne kazandı ve sırf benim gayret ve fedakârlığımla hangi imkâna kavuştu. Hemşerilerimizin genelini ilgilendiren ve onları mutlu eden hangi projede ve teklifte benim gayretim ve katkım var.”

Yazarın Diğer Yazıları