Serkan GÜRTÜRK

Türkiye Yüzyılına Yeni Yüzler

Serkan GÜRTÜRK

Koşar adım 2023 seçimlerine gidiyoruz. Bu seçimleri her iki ittifak da önemli ve çok kritik görüyor.
Cumhur ittifakı, seçimleri “Türkiye Yüzyılı” penceresinden ülkenin kader seçimi görüyor. Bu ittifakın mensupları, her türlü zorlu ve sıkıntılı sürece, ekonomik krizlere rağmen önümüzdeki yılların bu sorunlarından arınmış ve kendi ayakları üzerinde durabilen ve dünyada saygın bir konumda olan bir Türkiye vaadinde bulunuyor.
Cumhur ittifakı yine seçimlere milli ve yerli bir anlam da yükleyerek ülkenin bekasını bu seçimlere bağlıyor.
Millet ittifakı ve diğer muhalif kanatların tezi ise ülkeyi Erdoğan’da kurtarmak. Onlara göre, ülke tüm yönüyle iflasın eşiğine gelmiş;  yolsuzluklar, usulsüzlükler had safhaya ulaşmış. Bu durumdan kurtulmanın tek yolu da Erdoğan’ı devirmek. Bu da ancak  seçimleri kazanmakla mümkün.
Millet İttifakı bu görüşlerle seçimlere hazırlanırken sorunların çözüm yollarını ortaya koyamadıkları gibi CHP, bunun formülünü yabancı danışman getirerek çözmek gibi gayri millî bir formülde bulmuş.
İttifakların bu duruş ve söylemleri yanında seçimlerde kamuoyu karşısına çıkacakları isimler de önemli. 
Ak Parti, 20 yıldan beri iktidarda ve önemli hizmetleri hayata geçirmiş bir siyasi gelenek. Bu süre içerisinde hizmetlerle birlikte siyasetin yıpranmışlığı ve yorgunluğu da var üzerinde. Bu da bir gerçek olarak karşımızda duruyor.
Ak Parti, halka yeniden bir umut olmanın ve kazanımların geri gitmemesi adına Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına atfen  “Türkiye Yüzyılı” sloganıyla yola çıksa da bu projeleri hayata geçireceği; yeni, başarılı ve vizyoner kadroları da vitrine sürmeye hazırlanıyor.
Yeni yüzyıla dair sözleri ve projeleri olan bir siyasi partinin bu söylemlerini;  eski, köhne, çağı anlamaktan uzak, teknoloji gelişmelerden bihaber, dünyayı takip etmeyen ve yeniliklerden çok da haberdar olmayan isimlerle hayata geçirmesi mümkün değil.
Ak Parti, sadece seçmenlerin yeni yüz taleplerini karşılamak adına değil, yeni yüzyılda hedeflenen projeleri hayata geçirmek için de yenilenmeli, bu sürece katkı verme heyecanı ve enerjisi olmayan, mental yorgunluğun pençesine düşmüş, kendine de partisine de yük olan toksik isim ve zihniyetlerden önemli oranda kurtulmalı.
Partinin kurumsal kimliğini ve hafızasını korumak amacıyla belki yüzde yirmi gibi bir oranda eski vekilleri muhafaza etmek gerekebilir ama bunun ötesinde bir oran, Ak Parti’nin gelecek tasavvuru da iddiasını da hedeflerini de gölgede bırakır.
Seçimler öncesi bazı isimlerin aday adaylığına göz kırptığını gördüğümüz için bu cümleleri yazdık. Adamın geçmişte hiç başarısı, projesi, ufku ve vizyonu yok, davaya hizmeti yok ancak hasbelkader elde ettiği bir üst düzey bürokrat ünvanlıyla ve ilerlemiş yaşıyla ikinci baharında siyaset limanına sığınma ve tutunma gayreti, gösteriyor. 
Bu tavır ve adım, Ak Parti’nin hayallerine de ülkenin ve şehirlerin beklentilerini de haksızlıktır.
Elbette ki herkesin aday adayı olma gibi bir demokratik hak ve özgürlüğü var. Buyursunlar çıksınlar er meydanına. Lakin artık Elazığ’ın sıradanlığı ve rutinliği ile maruf, hayatının hiçbir aşamasında başarı hikâyesi yazamamış isimler tahammülü yok. 
Kim alınırsa üzerine alınsın ama bu şehrin artık genç, atak, projeci ve takipçi liderlere ihtiyacı var.

Yazarın Diğer Yazıları