24 Haziran seçimlerine girecek siyasi partilerin aday adayları Pazartesi günü açıklanacak. Her seçimde yaşananalar eminiz ki bu seçimlerde de yaşanacak. Genel merkezin açıkladığı Milletvekili listesinden memnuniyet duyacaklar olduğu gibi tepki koyacaklarda elbette olacak.
Geçmişte listelere tepki olarak partilerden toplu istifalar gördüğümüz gibi farklı partilere geçişleri de görüp yaşadık.
Muhtemeldir ki listelere en çok tepki Ak parti tabanından gelecek. Kurulduğu günden bu yana Elâzığ’dan önemli oranda destek alan Ak Parti’ye geçmiş seçimlerde de liste tepkisi olmuş ancak;Recep Tayyip Erdoğan faktöründen dolayı olumsuz olarak sandığa yansımamıştı.
24 Haziran seçimleri öncesinde seçmende oluşan hava şu ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Seçmen gönlünde yatan isimleri listede görmeyince Cumhurbaşkanlığın da Erdoğan’a oyunu verecek ama Milletvekilliğinde ya farklı bir partiden yana tercihini kullanacak,ya da oyunu boş atacak.
Tablo bu olunca en önemli iş ve manevi göre teşkilatlara ve İl Başkanlıklarına düşüyor. Teşkilatlar bu seçimden çıkan sonuçlara göre değerlendirilecek ve ona göre başarılı ya da başarısız olduğu kanısına varılacak. Dolayısıyla listelerin halk tarafından karşılık bulup bulmamasında daha doğrusu halkın takdirini ve teşekkürüne mazhar olan bir listenin ortaya çıkmasında teşkilatların ciddi ve etkin bir şekilde inisiyatif kullanmaları gerekiyor.
Olan biteni Elâzığ’dan izlemek, Ankara’daki kulislere müdahil olmadan son dakikalarda kamuoyu ile birlikte öğrenilen bir listenin sıkıntısını en çok yine teşkilat mensupları yaşayacak çünkü.Halkta karşılık bulmayan, temsil kabiliyeti olmayan ya da yıpranmış yüzlerle seçmenin karşısına çıkmanın bir başka handikabı ise bu oluşmuş algıyı yıkmaya yeterli zamanın olmaması.Bu süre içinde liste ve aday savunması yapmak asıl verilecek mesajı da geriye atmak demektir ki bu da partinin aleyhine sonuçlar doğuracak bir durumdur.
Sözümün özü şu ki, Ak Parti teşkilatları hiçbir önyargıya ve evhama kapılmadan en çok oyu getirecek isimlerle düzenlenmiş bir liste için gayret göstermeli ve bu konuda ısrarcı olmalıdır. Tersi durumda geçmiş yıllarda da örneğinde göründüğü gibi parti yönetim kurulu üyelerini bile evlerinden çıkartıp sahada çalıştıramazsınız!
