Serkan GÜRTÜRK

Son Gün Değerlendirmeleri

Serkan GÜRTÜRK

14 Mayıs'a saatler kaldı. Pazar günü erken kalkıp sandığa gidip oylarımızı kullandıktan sonra bağ-bahçe işleri ya da anneler günü olduğu için, annemizin elini öpmeye gideceğiz. Tabi, benim gibi annenizi kaybetmemişseniz... 
14 Mayıs seçimleri, ülkeyi beş yıllığına yönetecek Cumhurbaşkanı ve Milletvekillerini seçmenin çok ötesinde bir konuma yükseldi.
Oluşan ittifaklara, yapılan pazarlıklara bakılırsa bu seçim,  milletin iradesine sahip çıkmakla, milletin iradesini ABD, PKK ve FETÖ yapılanmasına terk etmek arasında yapılacak bir seçim olarak görülüyor.
Ülkeye baharlar gelecek sloganıyla sözde daralan gönülleri ferahlatacağına yönelik vaatlerde bulunan kesimlerin, yarınlarda ülkenin başına nasıl sorunlar açacağından habersiz kitleleri etkilemeye çalışmaları çok da etkili olmuyor.
Başta ekonomi olmak üzere dünyayı etkisi altına alan küresel krizleri bizzat yaşayan kesimler, bu süreçte Erdoğan'ın değil de Kılıçdaroğlu’nun ülkenin başında olmasının hayalini bile kurmaktan korkuyorlar.
21 yıllık Ak Parti iktidarında her şey güzel ve yolunda gitmedi. Birçok alanda sorunlar yaşandı ama, bunun karşılığında hayatın hemen her alanında bir rahatlama ve kalkınma iklimi de oluştu.. 
Ülkenin geleceği ve milli birliğin korunmasını her şeyden önemli ve değerli gören önemli bir kitle, her ne kadar bugün birlik ve beraberlik mesajları verse de, yarınlarda Millet İttifakının sebep olacağı tahribat ve yıkımı görebiliyor. 

Bunun için müneccim olmaya da gerek yok. Bir Cumhurbaşkanı, görünen 7 Cumhurbaşkanı yardımcısı, görünmeyen ve en etkili olacağı bilinen FETÖ ve HDP dayatması, Kandil’den gelen talimatlar ve bunların arasında sıkışıp kalan bir Kılıçdaroğlu… Kılıçdaroğlu’nu seven kesimler bile şimdiden kendisine acıyor, halinin nice olacağını merak ediyorlar.

14 Mayıs seçimlerine yönelik Elazığ’da partilerin ve adayların çalışmalarını takip ediyoruz. Ak Parti’de  en gayretli çalışmayı Prof. Erol Keleş, Ejder Açıkkapı, Mücahit Yanılmaz ve Murat Öz yapıyor. En kritik sırada olmasına rağmen Mahmut Rıdvan Nazırlı’nın gayretli bir çalışması gözükmediği gibi, etkili bir siyasi dil ve söylem de geliştirmediği görülüyor.
MHP adayı Semih Işıkver’e 24 saat yetmiyor. Günün her saatini, hatta dakikasını çok iyi değerlendiren Işıkver’in bu samimiyeti tabana da yansıyor ve teşkilatla birlikte ülkücü camia topyekûn Işıkver’i meclise göndermenin şanlı mücadelesini veriyorlar.
CHP, seçimlere her zaman hazır bir parti görünümünde. Milletvekili Gürsel Erol’un beş yıllık performansı kendisini desteksiz ve pürüzsüz seçtirmeye yetiyor gibi... Şehrin sesinin gür çıkması adına Erol’un mecliste olması gerektiğine dair şehirde genel bir kanaat oluşmuş. Bakanlık vaatlerinin de etkisiyle bir vekil garanti ama, ikinci vekil hayal…
İyi Parti’de tek adam merkezli çalışmalar ve şahsi öne çıkma gayretleri sandığa nasıl yansır bilinmiyor ama, iyi Parti’de önce sürpriz, sonra da ciddi kırılma bekleniyor.
Yeşil Sol Parti’nin iddialı olduğu söylense de, bu partinin milletvekili çıkartabilecek bir oya ulaşması pek mümkün gözükmüyor.
Yeniden Refah Partisi’nin çalışmaları milletvekili çıkarmaya yetmez ama, sahada ki temasları ve mevcut iklim kendilerini bir sonraki seçimlerin favori partisi yapacak gibi gözüküyor.
Seçimlerde en etkili çalışmayı yürüten bağımsız aday Prof. Yasemin Açık’ın ise, şehir insanının iradesini en güçlü bir şekilde meclise yansıtacak bir oyla Ankara’ya gitmesi demokrasinin zaferi, güzelliği olarak sandığa yansıyacak. 
Diğer bağımsız adayların ciddi bir oy alamayacağı, hatta seçimlerin sonuçlarını etkileyecek düzeyde bile olmayacağı tahmin ediliyor. Gözlemlerim ve Elazığ kamuoyunun büyük oranda beklenti ve söylemleri bu yönde. Huzur, birlik ve beraberlik içerisinde bir seçim süreci geçirdik. Sonuçların başta ülkemiz olmak üzere,  memleketimizde de hayırlara vesile olmasını temenni ederim.
 

Yazarın Diğer Yazıları