Son günlerde ülke gündeminde sıklıkla konuşulan ve etrafında değişik yorumlar yapılan konulardan biri de siyasette yumuşama söylem ve eylemleri...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyareti, Erdoğan’ın ise Özel’e bayram öncesi iade-i ziyaret yapacağına dair açıklaması ve en son İyi Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yüz yüze görüşmeleri, siyasette yumuşama yanında birçok konuda uzlaşma ve ortak hareket etme kapılarını da aralamış durumda.
Her siyasi partinin önceliklileri ve kırmızı çizgileri aşındırılmadığı ve bu konuda karşılıklı anlayış gösterildiği sürece siyasetin kavga zemini olmaktan çözüm merkezi olması, vatandaşların da özlemini duyduğu ve hasret çektiği bir tablo.
Siyaset, hem yapılma amacı hem de misyonu itibarıyla halkın sorunlarını çözme sanatı ve bunu yaparken de halkın oyunu ve gönlünü kazanma becerisidir.
Hiçbir vatandaş, gönül verdiği ve desteklediği siyasi partiye kavga etmesi için oy vermez. Verilen oylar, o partiye yönelik ülkenin sorunlarını çözeceklerine olan itimat ve güvenlerinin bir yansımadır. Kaldı ki ülkelerin kalkınmaları siyasetin kavga gürültüleriyle değil uzlaşmalarıyla mümkündür.
Bazı partilerin hassasiyetlerine saygı gösterildiği ve bunlara söz söylenmediği sürece siyasetin uzlaşamayacağı alanı ve konusu yoktur.
Ülkemizde bir siyasi parti hariç, tüm siyasi partilerin programında devletin birliği ve bütünlüğünü korumak gibi kesin bir ifade ve vurgu vardır.
Yine bir parti, hariç diğer tüm partiler, Türkiye Cumhuriyetini korumak ve kollamak,halkın farklılıklarını ayrışma değil, zenginlik olarak gören bir anlayışa sahip olduklarına göre her konuda anlaşmaya varılamasa bile en azından ülkenin demokratik bir anayasaya, kalkınma ve gelişme yönündeki adımlara omuz vermeye yönelik bir tavır takınması, bunu yapan siyasileri küçültmez tam tersi büyütür.
Ülke siyasetinde yaşadığımız yumuşama ve karşılıklı olumlu diyaloğu, ilimiz siyasetinde de Elazığspor özelinde gördük.
Tüm siyasilerimiz, tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak Elazığspor’un şampiyonluk mücadelesinde el ele ve omuz omuza verdiler. Ruh ve gönül birliğinin oluşmasında önemli bir görev üstlendiler. Tüm milletvekillerimiz, siyasi parti il başkanlarımız ve her siyasi görüşe mensup hemşerilerimiz, bu başarının hem ortağı, hem mimarı hem de bunu birlikte kutlayan kardeşleri oldular. Ne mutlu bize.Ne mutlu Elazığlılara.
Ortak paydalar ve kırmızı çizgilerimiz üzerinde birleşebiliyorsak daha birçok konuda da birleşmemizin ve şehir adına kenetlenmemizin önünde hiçbir engel olmaz.
Söylememiz şu ki ulusal siyasette başlayıp, Elazığspor’un başarı vesilesiyle ilimizde de en güzel örneği yaşanan siyasi diyalog ve Elazığ’ın menfaatleri etrafında oluşacak güç birliğinin artarak devam etmesi hem şehre hem de siyaset müessesine katkı sunacaktır.
Kavgadan, gereksiz polemiklerden ve faydası olmayıp sırf siyasi hasım olmayı vurgulama adına yapılan açıklama ve sözlerden çok çekti bu ülke ve şehir.
Herkesin siyasi görüşüne, partisine ve felsefesine saygı duyuyoruz. Ama tüm bu farklılıklara rağmen şehrin ortak menfaatlerinde buluşmayı başaracak ve bunu Elazığ’a yansıtacak bir siyasi kadromuzun olduğunu da biliyoruz. Ve yine inanıyoruz ki milletvekillerimiz ve diğer siyasilerimiz bu konuda şehri hayal kırıklığına uğratmazlar.
