SİYASETTE YENİ YÜZLER

Siyasetin tılsımı yeni yüz ve yeni söylemler. Alışılmış siyaset tarzı, söylemi ve yüzleri daha çok dikkat çekiyor ve rağbet görüyor siyasette. Her bir yeni yüz yeni bir başlangıç olmakla birlikte yenilenmenin ve yeni talebine karşılık gelmenin bir yansıması olarak da kabul görüyor. Her ne kadar yeni denilen siyasetçiler, seçildikten kısa bir süre yüz eskimesi ve yıpranmadan mütevellit eleştiriler alabiliyor ve nedamet duyguları şehrin semalarında yankılanıyorsa da siyasettin sihirli sözcüğünün “değişim olduğu gerçeğini yok etmiyor. Geçtiğimiz günlerde Ak Parti milletvekili Zülfü Demirbağ’ın çok ifade edemese ve farklı yönlere çekilse de söylemek istediği gerçek şuydu: İnsanlar büyük umutlarla ve beklentilerle bir siyasiye destek veriyor ve seçiyor, ancak kısa bir süre geçmesine rağmen, seçilenin kendisini gösterebilmesine fırsat ve süre verilmeden eleştirilmesine tepki göstermişti Demirbağ. Seçtiğiniz insanın en azından iki yıl da olsa arkasında durun ve güvenin demek istemişti. Bu tavırlar ve tepkiler, seçtiğiniz insanda da negatif duygular oluşturup bezginlik ve yılgınlık veriyor demek istemişti. Bu düşünceleri ifade edeyim derken bir Demirbağ klasiği olarak hızını alamayıp “o zaman seçmeyin kardeşim” cümlesini kurmuş olması, kastını ve maksadını aşmış ve demek istediği gerçeği gölgelemişse de bir vakaya dikkat çekmişti aslında. Madem siyasette geçer akçe değişim ve yeni yüzlerdir, siyasette oyun kurucuların ve baş aktörlerin bu gerçeği yok saymaması lazım gelir. Vatandaşın beklentisi “değişim” ise buna kayıtsız kalınmaması ve taleplere kulak asılması lazım gelir. Ak Parti, İstanbul ve Ankara’da bilinen ve hizmetleri ile öne çıktıkları için seçimi kolaylıkla alacağı düşüncesiyle aday gösterilen Binali Yıldırım ve Mehmet Özhaseki yerine yeni yüzlerle halkın karşısına çıksaydı kazanma şansı daha yüksek olurdu. Hizmetin her türlüsüne doymuş ve en üst seviye hizmetleri bile hayatın bir parçası ve hükümetin asli görevi olarak kanıksamış bir seçmen kitlesine, çok başarılı diye eski bir yüz dayatılırsa sonuçlarının ne olacağını gördük ve şahitlik ettik kısa süre önce. Yeni dönem siyasetçileri bu gerçeği yok saymadan rota, yön, strateji ve kadro belirlemeli. Çok başarılı bir grafik çizseler de bilindik yüzler yerine yeni yüzlerle seçmenin karşısına çıkmalı. Eski yüzlerin hatırına bir misyon feda edilmemeli. Toplumun beklentilerini çok iyi okuyan ya da okuması gereken üst akıl siyasetçilerimiz de böyle bir riske girmemeli. Ak Parti, son yıllarda yeni yüz ve kadro yetiştirmemekle suçlanır ve itham edilir hale geldiyse de buna katılmak çok da mümkün değil. Son yıllarda ilimizde kendisini gösteren ve çoğu genç kuşaktan olan ve yıldızı parlayan önemli isimler var. İl başkanlığı ataması sürecinde öne çıkan ve teşkilatçılık yönleri, samimiyetle çalışmaları ve sadakatleri ile il başkanı adayı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen Haydar Evliyaoğlu ve Murat Öz, bu isimler arasında sayılabilir. Yine il başkanlığı sürecinde öne çıkan ildeki temayül yoklaması ve mülakata katılan İbrahim Kayaoğlu ve Selahattin Çobanoğlu da siyasette yeni yüz ve kazanımlar olarak öne çıkıyorlar. Siyasetin uzun soluklu bir maraton olarak görmekten öte insanlığa hizmet aracı ve vasıtası olarak gören bu misyon, gelecekte bu dört isim ve daha yüzlerce isimsiz kahramanlar sayesinde önemli başarılara imza atacaktır. Yeter ki halkın beklentilileri iyi analiz edilsin ve buna göre adımlar atılsın.