Elazığ’ın, kendi kalkınmasını ve büyümesini sağlayacak potansiyele sahip olduğu gerçeğini birçok kesimden duyuyoruz. Seçimler öncesi hemen hemen her siyasetçinin sıklıkla vurgu yaptığı bu söylem, ne yazık ki seçimlerden sonra unutulup bir sonraki seçimlere kadar tozlu raflara kaldırılıyor.
Elazığ’ın gerçekten ciddi potansiyel ve değerleri var. Bunlar yeraltı kaynakları olduğu gibi yerüstü güzellikleri, coğrafi zenginlikleri, tarihi mekânları var.
Bunlar var ancak tüm bu değerleri harekete geçirecek bir irade, bir heyecan ve bir lider yok. Kısaca şehri daha ötelere taşıyacak, ufku, vizyonu ve cesareti olan bir uç beyi, deli fişeği yok.
Herkes kendi alanında, herkes kendi görevinde bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bir birinden kopuk, istişaresiz, ortak akıldan uzak, her şeyden önemlisi şehrin gelecek on yıllarını planlama öngörü ve ferasetinden yoksun bir kadro ile Elazığ yıllarını kaybediyor ve heba ediyor.
Oysa bu şehrin çözülemeyecek sorunları yok. Bizim yıllardan beri “sorun” görüp altında ezildiğimiz ve hemen her gün siyasilerin ensesinde boza pişirilen problemler, başka iller için sorun olmaktan çoktan çıkmış ve çözüne ulaşmış konular.
Tarımın tüm dünyada stratejik bir hal aldığı bir ortamda, şehrin en bereketli ovalarının hala suya kavuşturulamamasını bu şehir bugün konuşmamalıydı.
25 bin gibi ciddi oranda inşa edilen TOKİ konutlarının çok basit imalat hatalarıyla gölgede kalması bu şehrin sorunu olmamalıydı.
Rezerv alanlarında yaşanan ve hak sahiplerini mağdur eden basit hatalarla bu hizmetler gölgelenmemeliydi.
Şehrin, hatta bölgenin en önemli ihtiyacı olan Pertek köprüsü sorun olmamalıydı.
Tüm bu sorunların temelinde, şehrin siyasi ve idari erklerinin yeterli diyalog ve istişare ile hareket etmemeleri hatta birbirlerinden kopuk çalışması yatıyor.
Her bir siyasi ya da yetkili, kendi dünyasında ve sadece kendi gündemiyle meşgul oluyor. Şehrin öne çıkan üç probleminin tespit edip bunun çözümü konusunda hiç biri güçlü bir irade ortaya koyamıyor.
Atanmışlar, kendi görev sürelerini kazasız belasız doldurup bir üst göreve atanmasının yapılması için siyasilerle iyi geçinmenin ve yukarılara iyi gözükmenin derdinde. Seçilmişler de kendisini havaalanında karşılayacak ve sadece kendisine emir eri gibi çalışacak bürokrat atamanın derdinde.
Yazının başında de dile getirdiğimiz gibi bu şehri kalkındıracak hem doğal kaynaklar hem de hem de beyin gücü var ancak bunları harekete geçirecek bir güçlü lider ve majör kişilik yok.
VATANDAŞ VALİYE NASIL ULAŞACAK?
Haber Ayrıntı olarak şehre ve şehrin sorunlarına duyarlılık göstererek gazetecilik mesleğini yapmaya, gördüğümüz eksiklikleri öncelikle ve bizzat yetkililerin kendilerine aktarmak istiyoruz. Ancak ve ne yazık ki bu konuda ilgililerden randevu talebimize geri dönüşüm sağlanmıyor.
Elazığ Valisi Sayın Ömer Toraman’dan randevu için Özel Kalem Müdürlüğü’ne müracaatımız sonuçsuz kalınca konuyu araştırdık ve ilgililerden; “Sayın Valimize listeyi sunuyoruz ve randevu verilecek isimleri bizzat kendisi belirliyor,bizde onun görüşmek istediği randevu alan kişileri davet ediyoruz” cevabını aldık.
Aylardır Haber Ayrıntı Gazetesi’ne randevu verilmemişse, daha doğrusu randevu verilecekler listesine girememişse, normal vatandaşın görüşme şansını varın siz düşünün!
