Serkan GÜRTÜRK

Seçimler ve Türkiye

Serkan GÜRTÜRK

6 Şubat depremleriyle ara verilen siyaset, YSK’nın ve siyasi partilerin seçim takvimlerini açıklamasıyla yeniden hız kazandı.
Yapılacak olan seçimler, sadece ülke yönetiminin belirleneceği bir seçim değil. Sonuçları itibarıyla Türkiye’nin elde ettiği kazanım ve birçok alanda aldığı mesafenin devam etmesi ya da kesilmesinin seçimi olarak görülüyor 14 Mayıs seçimleri.
Ak Parti, 20 yılda ortaya koyduğu başarıların yanında bu süreçteki yıpranmışlıkları, yanlışlıkları ve özellikle ekonomi alanında son yıllarda yaşanan problemler, deprem ve selden kaynaklı sorunlarla sandığa gidiyor.
Ak Parti yetkilileri her ne kadar parti oyunu yüzde 41, Erdoğan’ın oyunun yüzde 53’lerde gördüklerini söyleseler de seçimler balıksırtı...
Millet ittifakını oluşturan siyasi partilere resmen eklenecek yeni partiler ile aday çıkarmama yönünde fikir beyan eden HDP’nin desteği ile Kılıçdaroğlu, bugüne kadar girdiği seçimlerde ilk kez ipi göğüslemeye yakın görünüyor.
Durum böyle olunca da Cumhur İttifakının daha da genişlemesi ve kamuoyunda desteği olan siyasi partilerle güçlenmesi gerekiyor. 
Yeniden Refah Partisi ile yapılan görüşmelerin netice vermesi bekleniyor. Bu partinin Cumhur ittifakını destekleme şartı olarak öne sürdüğü maddeler, Ak Parti’nin de tabanının istediği ve beklediği talepler.
HÜDA-PAR ile yapılan görüşmelerde de öne çıkan manevi ve ahlaki değerlerin korunması gibi beklentiler, seçimlerin ibresini Cumhur ittifakına yöneltecek gibi görünüyor.
Tüm bunlarla birlikte Cumhur İttifakının başarısını etkileyecek en önemli faktör listelerin halkın beklentilerine cevap verecek şekilde ve karşılığı olan isimlerden oluşturulması.
Ak Parti, 20 yıldan beri hak etmedikleri ve böylesi bir donanımları ve ehliyetleri olmasına rağmen binlerce kişinin bakan,  milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi, il ve merkez ilçe başkanı olmalarını sağladı.
Elazığ  için bile geriye dönüp bakıldığında birçok ehil olmayan  insanın milletvekili olduğunu görebiliyoruz. Bugün her fırsatta Erdoğan’a hakaret eden Feyzi İşbaşaran bile bu şehirden Ak Parti’den milletvekili olmuş bir isim.
Geçmişte defalarca aynı makamlara seçilen isimler ne vazgeçilmez ne de yeri doldurulamayacak isimler değil. Çok vasati, sıradan ve hiçbir artı özelliği olmayan, rutinden öte bir çaba ve başarısı olmayan ancak kendi çıktığı STK’lardan, yakın akrabalarından bile tepki alan isimlerle bu zor yolu yeniden yürüyeceğine inanıyorsa Ak Parti yandı gülüm keten helva.
Hiç kimsenin makamında ve elde ettiği pozisyonda gözümü yok. Lakin bu ülkenin şahsi hırslara kurban gitmek gibi bir lüks de yok. 
Erdoğan nezaket gösterip “eski vekiller yeniden aday olmasınlar” demiyorsa bundan ümitlenip yeniden ve tekrardan meclisin kapısını zorlamak, davaya ihanet olduğu gibi zorbalıktır.
Ak Parti’nin büyük vizyonunu, kendi küçük hesap ve hırslarına alet etmeye çalışanlar bu seçimlerde de rahat durmayacak ve o çok güvendikleri lobilerin kapılarını aşındıracaklar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimler öncesi liste oluşumuna geçmiş seçimlere harcadığı zamanın kat ve kat fazlasını ayırması, kafasında oluşacak sorular için illerde güvendiği isimlere sorması, anketlerin ve temayül yoklamalarının tahrip edilmemiş  gerçek sonuçlarını görmesi ve ona göre karar vermesi gerekiyor.
Bu görüşümüzü Ak Parti’nin seçim kazanması adına değil, ülkenin kazanması adına dile getiriyoruz. Yazımızın başında de dediğimiz gibi bu seçimler sadece Cumhurbaşkanının seçileceği ve ülke yönetiminin belirleneceği bir seçim olmakla daha önemli ve büyük anlamlar taşıyor.
Bizlerin bildiği ve açıkça gördüğü bu gerçeği halis muhlis Ak Partililer göremiyorsa bunun adı; ülkeye, davaya ve lidere ihanettir ve bunu herkes görmelidir!
 

Yazarın Diğer Yazıları