Serkan GÜRTÜRK

Seçim Ekonomisi mi?

Serkan GÜRTÜRK

Tüm dünya gibi Ülkemiz de pandemi döneminin bakiyesi olan ekonomik sorunlarla boğuşuyor. Resmi rakamlarla her ne kadar yüzde 79 olarak açıklansa da reel enflasyonun yüzde 300’lere dayandığı günlerde, hükümet ciddi olarak kesenin ağzını açmış durumda.
Halkın enflasyondan daha az etkilenmesi amacıyla asgari ücrete yapılan yüzde 80 zam, ardından üç milyona yakın çalışanın beklediği EYT’nin hem de yaş şartı aranmaksızın çıkartılması, Ocak ayında memur ve emeklilere yapılması düşünülen yüzde 25 oranındaki zam yapılması önemli ancak bunun piyasaya yansıması açısından da sıkıntılı bir durumu da beraberinde getirecek.
Asgari ücrete yapılan okkalı zam, anında piyasaya yansıdı ve kaşıkla gelen kepçeyle gitti bile. Asgari ücretin açıklandığı saatlerde zincir marketlerin fiyat değişiklileri de gösterdi ki her bir ürün ciddi bir zam yedi.
Hükümetin, hem vatandaşı enflasyona ezdirmemek hem de Mayıs ayında yapılması muhtemel seçimlere yönelik attığı bu adımların ülke ekonomisini nasıl etkileyeceği, bunun gelecekte bütçede nasıl kara delikler açacağını kestirmek çok zor değil.
Ak Parti, ilk kez böylesine bir popülist uygulama ile seçimlere giriyor. Karadeniz doğalgazının getirisi ile bütçe açıklarını gidermenin hesabını yapıyor ama bunun ekonomiye bir yıl içinde yansımayacağı ve uzun zaman alacağı da uzmanlarınca ifade ediliyor.
Hükümet her ne kadar çalışanların lehine yaptığı bu iyileştirmeleri mağduriyetleri önlemek adına yapıyor olsa da bu adımlar piyasaya yeni zamlar olarak yansıdığı için reel anlamda çok da olumlu etkisi kalmadı.
Halkın, maaşlarına zamdan ziyade en önemli isteği piyasa zamlarının durdurulması ve bu konuda önlemler alınması. Yine üretim maliyetlerinin aşağıya çekilmesi amacıyla hammaddeye ulaşma ve sanayicileri destekleme gibi imtiyazların tanınması da gerekiyor.
Hükümetin maaşlardaki iyileştirmeleri umarız ki gelecekte ekonomiyi içinden çıkılmaz bir darboğaza sokmaz ve bizi yeniden İMF’nin himmetine muhtaç etmez.


SEÇİMLERDE KADINLAR...

Seçimlere koşar adım yaklaşırken birçok parti tüm birimleriyle seferber olmuş durumda. Bu seçimlerin anahtarı kadınların elinde. Demirel’in “Tencerenin devirmeyeceği iktidar yoktur” sözü sanki bu seçimlerde daha etkili olacak ve hayat pahalılığını mutfakta en çok hisseden kadınlar, seçimlerin kaderini de belirleyecek gibi.
Ak Parti yeni atanan Kadın kolları başkanı Burcu Tüver ve ekibi sahada ciddi çalışmalar yaparken aynı performansı diğer partilerde göremiyoruz.
İyi Parti, parti içi sorunlarını hala çözememiş gibi görünüyor. Parti yönetiminin haksızlıklarına dayanamayıp istifa eden kadın üyelerin beyanları da gösteriyor ki İyi Parti yöneticileri, kadınların seçimlerdeki belirleyici özelliğinden oldukça habersiz durumdalar.
Siyasiler şunu bilmeli ki hükûmeti bile yıkan kadının siyasi gücü, il teşkilatlarını hayda hayda yıkar…
 

Yazarın Diğer Yazıları