Serkan GÜRTÜRK

RÜYANIZ BİTMEDİ Mİ?

Serkan GÜRTÜRK

 

Muhalefetin ne kadar elzem, ne kadar gerekli ve ne kadar ihtiyaç olduğu net olarak gördüğümüz günleri yaşıyoruz şehir olarak.

İlimizde 19 yıldan beri Ak Parti’nin ezici bir üstünlüğü var. Bu süreçte Mehmet Ağar’ın bağımsız,  MHP’den Enver Erdem ile Yavuz Temizer’in muhalefet milletvekilliği günlerini yaşayan Elazığ, son dönemde de CHP milletvekili olarak Gürsel Erol’un yeni muhalefet tarzıyla tanıştı.

Millet ittifakının adayı olarak meclise giden Gürsel Erol, kendisine oy verenlerin çok da pişman olmadığı,  oy vermeyenlerin dahi  muhalefet tarzı sebebiyle sıcak baktığı bir siyasetçi oldu.

Aslında Gürsel Erol’u halk nezdinde öne çıkaran en önemli özelliği muhalefet milletvekilliğinin kendisine yüklediği misyon gereği sorunları TBMM’de ve her platformda dile getirmesi değil. Erol’u asıl farklı ve etkili kılan özelliği,  muhalefet yaparken klasik CHP mantığı ve mantalitesinden çok uzak, şehrin diğer Milletvekili ve yöneticileriyle paydaşlık oluşturarak sorunları birlikte çözme çağrısı yapması ve bunda oldukça samimi olması.

Yıkıcı ve körü körüne bir muhalefetten uzak; “şehirde bir sorun varsa, bu memleketin bir ferdi olarak o sorun benim de sorunumdur” yaklaşımı ile çözümde de rol alma isteği, bugüne kadar karşılık bulmadığı ve olayın muhatapları tarafından bir adım atılmadığı için Erol’un muhalefet tarzı daha bir meşruiyet kazanmakla birlikte siyaseten de kendisini büyütüyor.

CHP milletvekili Erol’un önerisi ve önceliğinde 30 milletvekilinin ilimize gelerek inceleme yapmaları, bunun ardından hem deprem hem de Maden ilçesi ile ilgili raporların kamuoyuyla paylaşılması ve ilgili Bakanlıklara teslim edilmesi şehrimiz adına önemli bir hizmettir.

Kimse başını kuma gömüp “Elazığ’ın genleri CHP’ye oy vermeye uygun değil” ezberine yaslanmasın. Ne Elazığ seçmeni eski seçmen ne Gürsel Erol klasik CHP’li. Köprünün altından çok sular geçti. Artık kimse futbol takımı tutar gibi ezeli ve ebedi fanatik değil. Yapılan hizmete bakmakla birlikte siyasilerin kendilerine olan tavrına, tarzına ve samimiyetine bakıyor.

İlimizin sorunları ile ilgili yapılan ankette; depremden kaynaklı sorunlar ve işsizlikten sonra, üçüncü sırayı “sahipsizlik” alıyorsa ve durum günbegün daha da yukarılara çıkma istidadı gösteriyorsa burada ciddi bir sorun olmakla birlikte sorunlara sahip çıkanlara karşı da ciddi bir yönelim ve ilgi olması doğaldır ve normal bir sonuçtur.

Sorunlar yok sayılarak, halkın sorunlarını değişik ortamlarda dile getiren muhalefet milletvekilini görmezden gelerek hatta Erol’un söylemlerini ve ne demek istediklerini çok iyi bildiği halde hizmete karşıymış gibi gösterip aklınca şark kurnazlığı yaparak  bu gerçeği ketmedemezsiniz, örtemezsiniz.

Partinin tabanını yeniden kazanma gibi bir problemi bile problem görmeyen, halktan ve tabandan alamadığı destek ve sahiplenmeyi, genel merkezde güvendiği mahfillerden alıp sahnelerde genel başkan havalarına bürünüp öz güven patlaması seanslarına çevirip enaniyet ve kibir kokan tavır ve söylemlerle en iyi siyaseti ve milletvekilliği yaptığını zanneden aktörler, gerçeklerle ne zaman yüzleşir ve ne zaman bu sanal rüyadan uyanır izleyip göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları