Restleşmenin Seçimi

Erken seçim gibi bir ihtimal gündemden düştü gibi. Erkeni geçtik, zamanında yapılacak olan seçimlere bile dokuz aylık bir süre kaldı.  
Partilerin ve YSK’nın seçim takvimi hala açıklanmadı ama seçimin yapılacağı tarihten en az üç ay önce başlatılma gibi bir teamülü de hesaba katarsak, arada altı aylık bir zaman dilimi kalıyor.
Hepi topu altı aylık bir zaman dilimi var aday adaylarının önünde lakin ortada ne aday adayı var ne de böyle bir niyet ortaya koyan insan.
Partilere tek tek bakarsak “ben aday adayıyım” diyen iki isim var. CHP Milletvekili Gürsel Erol, zaman zaman sıralaması değişse de “ben adayım” diyor. İş insanı Yüksel Ercan da öteden beri bu niyetini halkıyla paylaştı ve İyi Parti’den aday adayı olduğunu büyük bir açıklıkla ortaya koydu. Bu samimi duruşu Ercan’a ciddi bir yönelimi de beraberinde getirdi.
Bu iki isimden başka “ben de varım” diyerek irade ve cesaret ortaya koyan birilerine rastlamadık bugüne kadar. Elbette birçok isim Milletvekilliğine göz kırpıyor ve sahaya inmeye hazırlanıyor ama geçmiş dönem seçimlerin sürecine bakıldığında oldukça geç kalınmış gibi.
Hadi resmen açıklamayı geçtik, “havada adaylık kokusu var” dedirtecek STK, esnaf, teşkilat ziyareti yapan da çok yok ortada.
Herkeste bir kararsızlık, tereddüt ve “bekleyip görelim” tedirginliği var. 
Tabi adaylık düşünen isimlerin bu tereddütlerini de anlıyoruz. Zira siyasi zemin oldukça kaypak durumda. Hangi siyasi partilerin inişte, hangilerinin çıkışta olduğu da çok kestirilemiyor. Yayınlanan anketler de çok objektif bulunmuyor. Bu konjonktürde nasıl çıksın meydana yiğitler.
Haziran seçimlerinde Milletvekili aday adaylığında şöyle bir tablo ortaya çıkacak gibi. Ak Parti’nin seçimi kaybetme ihtimalini düşünen bürokratlar kendilerini riske etmeyecek ve aday adayı olmayacaklar. Dolayısıyla geçmiş dönemde “seçilemesem de bir yere müdür olurum” mantığıyla hareket edilen bol bürokratlı aday adaylığı süreci yaşamayacağız bu seçimlerde.
Haziran 2023 seçimleri daha çok mevcut ve eski siyasetçilerin daha çok görüntü vereceği ve adaylık düşüneceği bir seçim olacak. Daha çok mevcut ve eski Milletvekilleri, eski Belediye Başkanları ile iş insanları adaylık için yarışacaklar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talebi ile üst düzey bir bürokratımızın istifa ettirilip aday yapılma ihtimalini de göz ardı etmemek lazım. Yine Ankara’da etkin ve lobisi güçlü ve külliyeye yakın iş insanlarının aday gösterilme ihtimali de yok değil.
Milletvekili adaylığı düşünenlerin konumu ve durumu bu iken halktaki beklenti ise çok farklı. Elazığ halkı ilk kez bir konuda fikir birliği yapmış ve bunu sandıkta da eyleme dönüştürme gibi bir karar almış gibi. Nereye gitseniz, kiminle görüşseniz, kime görüş sorsanız cümle aynı, bakış aynı tepki aynı. “Mevcutlardan biri dahi olursa asla ve kat’a”…
Bu keskin tavır üzerine bazı abilerimizden, “Elazığ halkı hep böyle söyler ama yine gider sanıkta oy verir” itirazı gelse de bu defa iş çok ciddi. Resmen bir restleşmeye sahne olacak bu seçim.
Halk,” bize rağmen sizin kararınız ve dayatmanız buysa bizim de tepkimiz bu” diyerek inadın nasıl olduğunu gösterecek. Özetle  Haziran 2023 seçimleri restleşmenin seçimi olacak. Umarız partiler halkın bu kartını görür ve yanlış kağıt atmaz!