Serkan GÜRTÜRK

ORTADOĞU BATAKLIK MI?

Serkan GÜRTÜRK

Her ne kadar Barış Pınarı operasyonu için TBMM’ye gelen tezkereye  “içimiz kanasa da evet diyeceğiz” dese de CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun diline pelesenk olan ve “destek vereceğiz” dediği konuşmasının birçok yerinde de ifade ettiği bir cümle hep dikkatimizi çeker. “Suriye’de ne işimiz var? Neden Ortadoğu bataklığına saplandık”

Kılıçdaroğlu Ortadoğu bataklığı diye güya Türkiye’yi uzak tutmaya çalıştığı büyük planlardan habersiz anlaşılan. “Kendisi bir hesap uzmanı, ne anlar dünya dengeleri geçmişte bu bölgede cetvelle harita çizen güçlerin ülkemiz için hazırlanan uzun vadeli planlardan” diyebilirsiniz. Kılıçdarğlu’nun böylesine derinlikli bir analize kafa yoracak ve yorumlayacak kapasitesi olmayabilir. Ama yanında bulundurduğu onlarca danışmanından bu konuda rapor isteyebilir ve gerçek fotoğrafı görebilirdi.

CHP’nin danışmanlarının da tarihsel derinlik ve Ortadoğu’nun dünya tarihindeki önemini kavrama kapasiteleri olmadığı gibi yaptıkları Suriye Konferansında olduğu gibi onların söyleyecekleri tek cümle; “Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duymalı ve korumalıyız” olacaktır.

Ortadoğu sıradan bir coğrafya değildir. Hele Suriye hiç değildir. Merhum Erbakan hoca 30 yıl önce “eğer masada Suriye varsa biliniz ki hedef Türkiye’dir” diyerek uyardığı ve dikkat çektiği konu bu gün masaya getirilmiştir.

Bizim Ortadoğu bataklığında boğulma gibi bir amacımız yok. Biz, Suriye sınırında kurulması planlanan ve kurulduktan sonra da ciddi problemler yaşanacak bir sözde ve uydu bir Kürt devletinin kurulmaması ve bu bölgenin barış ve huzurunu korumak için o bölgedeyiz.

Biz, terörist bir devlet oluşturma hedeflerini boşa çıkararak o bölgede bir barış koridoru oluşturacak, Suriyeli mültecilerin yerleştirileceği bayındır edilmiş bir bölge oluşması için oradayız.

Buna gücümüz var, aklımız var, yeteneğimiz var, tarihten aldığımız can yakıcı dersler var, askeri ve siyasi tecrübemiz var, coğrafya kimliğimiz ve ülke bilincimiz var. En önemlisi de Anadolu savunması, vatan savunması diye aşındırılamaz bir kimliğimiz var.

Buna hem siyasi kararlılığımız hem de Mehmetçiğimizin donanımı var. Milli sanayi hamlesi ile artık kendi teçhizatımızı kendimiz imal ediyor ve kullanıyoruz. İHA’larımız ve SİHA’larımız, Milli helikopterlerimiz var.

Hiçbir ülke, gözünün önünde büyüyen, kendisini vuracağı belli olan bir tehdidin daha da büyümesine göz yummaz, yumamaz. Aynı durum ABD için, İngiltere ve Fransa için, İsrail ya da Rusya için söz konusu olsa kim bilir sadece o bölgeyi değil dünyayı ataşe verirlerdi.

Hangi devlet kendisi için bir tehdit olan böyle bir tehlike karşısında susar, hangisi iç politika manevralarıyla oyalanabilir, hangisi “beni ilgilendirmez, benim sınırımın dışında. Ben niye bu bataklığa saplanayım” diyerek yaşananları sadece seyrederdi.

Zira artık görülüyor ki, Suriye savaşı artık Suriye meselesi değil. Çoktan bir dünya savaşına dönüştü. Şimdi orada en büyük oyun ülkenin kuzeyinde, Türkiye’ye karşı oynanıyor.

Fırat’ın Doğu’suna müdahale etmeden Türkiye asıl sorunlarına dönemez onlarla mücadele edemez.

Hülasa, her ne kadar CHP Lideri bataklık dese de Ortadoğu bizim geleceğimizdir. Fırat’ın Doğusu beka meselesidir. Kendini Türkiye’ye ait hisseden herkes için bir iç meseledir. Çok yakın ve çok büyük bir tehdittir. Ve bu büyük oyun Barış Pınarı ile bozulacaktır.

Rabbim, Mehmetçiğimize muzafferiyetler ihsan eylesin…

Yazarın Diğer Yazıları