Serkan GÜRTÜRK

Okulsuz Toplum

Serkan GÜRTÜRK

Yeni bir eğitim ve öğretim yılına daha başladık. Ülke genelinde ve ilimizde milyonlarca öğrenci geleceklerini kurtarmak ve iyi bir eğitimle iyi bir bölüm kazanmak amacıyla yeniden yollara düştüler.

Çocuklarımız öyle bir yarışın içine düşmüşler ki okullardan aldıkları eğitimin sınavda iyi bir bölümü kazanmaya yetmeyeceğini bildiklerinden kendilerini zorunlu olarak dershaneye gitmeye mecbur hissediyorlar. Zaman zaman bu da yetmiyor, eksiklik hissettikleri konu ve derslerle alakalı özel öğretmenlerden özel dersler alıyorlar.

Tüm bu masraf, gayret ve yatırım, mutlu bir gelecek ve saygın bir meslek adına yapılıyor.

Son yıllarda saygın meslek algısı, daha çok iş garantisi olan ve iyi bir maaş getiren meslekler için kullanılıyor. Kimse işinde iyi olmak ve işini en güzel yapmak gibi bir sorumluluk içerisinde değil.

Ne yazık ki iyi bir marangoz olmak yerine kötü bir doktor olmanın hayali kuruluyor. Kimse meslek edinmek ve bu alanda saygın bir konuma yükselmek istemiyor. Artık ülkemde İyi bir tamirci ustası olmaktansa zar zor okulu bitirip kötü bir doktor olmanın hayali kuruluyor.

Günümüzde her şeyin ve her mevkiinin okulla geldiğine inanan bir toplum oluştu. Oysa alanlarında öne çıkmış ve ülkenin en zenginleri arasında yer almayı başarmış birçok iş insanının üniversite değil lise bile bitirmediğini biliyoruz.

Vehbi Koç ve Sakıp Sabancı hangi üniversiteden mezun olmuştu. Halis Toprak, Mehmet Cengiz hangi alanda yüksek lisans yapmıştı? Oysa bu isimlerin çoğu ilk okul mezunuydu.

Bu örneklerden de görüleceği gibi okul her şey değil. Hele hele bir alanda yükselmek ve büyümenin şartı hiç değil. Birçok İTÜ, ODTÜ ve daha birçok saygın üniversitelerin önemli bölümlerinden mezun olan ancak iş bulamayan yüz binlerin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Genç beyinler atıl durumda ve sahipsiz.

Her ülkenin, doktor, mühendis, avukat, öğretmen kadar marangoza, camcıya, kaportacıya, tamirciye de ihtiyacı var. Arabası bozulan doktorun da mühendisin de müracaat ettiği kişiler ustalar olmalı.

“Okulsuz toplum” son yıllarda bazı çevrelerin telaffuz ettiği bir kavram. Bu kavramla herkes okumak zorunda değil. Günün sonunda kaportacı olacak bir gencin üniversite okuması da anlamlı ve hiç de gerekli değil. Meslek erbabı insanlar da bu ülkeye lazım ve bu çocuklar ilkokuldan sonra mesleğe yönlendirilmeli ve bu alanda ilerlemeli.

Genel anlamda bu şekilde tarif edilen “Okulsuz toplum” fikrinin daha etkin olarak dile getirilmesi ve hayata geçirilmesi gerekiyor.

Göçmen karşıtı arkadaşlar kızacak belki ama bugün Suriyeliler olmasa ne sanayi ne tarım ne de hizmet sektörü ayakta durabilir. Tüm üretim, inşaat ve tarım sektörleri göçmenlerin omzunda yükseliyor. Çünkü bizim üniversite mezunu gencimiz haklı olarak inşaatta, sanayide ve tarımda çalışan bir konuma düşmek istemiyor.

Ülkemizin geleceği ve göçmenlere ihtiyaç duyulmaması için “Okulsuz toplum” projesini destekliyor ve hayata geçirilmesini istiyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları