Nerde O Eski Bayramlaşmalar !

Nerede ve ne zaman “bayram” kelimesi geçse, akabinde “nerede o eski bayramlar” ifadesini de duyar ve özlemle eski bayramları yad ederiz.
Bayramların bayram gibi yaşandığı, insanların apartman dairelerine ve beton yığınları arasında hapsolmadığı, mahalle kültürünün, sevinçleri ve acıları birlikte yaşama ve paylaşmanın yoğun yaşandığı günlere bir özlemdi belki bizlere “nerede o eski bayramlar” dedirten duygular..
Bayramlar kadar bayramlaşmalar da daha bir coşkulu, heyecanlı ve canlıydı.
Eş-dost, hısım-akraba bayramlaşmaları kadar, vakıf, dernek, siyasi parti bayramlaşmaları da oldukça coşkuluydu geçmiş yıllarda.
Üye olunan ya da gönül bağı bulunan tüm dernek ve vakıfların bayramlaşma törenlerine katılım sağlanırdı. Bu nu bilen dernekler de bayramlaşma saatlerini hem güzergâh hem de ardışık saatlerde yapardı ki bu döngü sağlıklı olarak sağlansın ve tamamlansın.
Siyasi partilerin bayramlaşmaları ise tam bir panayır ve coşku seli ile gerçekleştirilirdi. Çoğu zaman salonlar kifayetsiz kaldığı için açık alanlarda yapılan parti bayramlaşmalarına katılım çok yüksek olurdu.
Şimdilerde parti bayramlaşmaları sadece yönetim kurulu üyeleri ile milletvekillerimizle birlikte gezenlerin katılımlarına indirgenmiş dar bir çerçevede yapılıyor gibi gözüküyor.
Haberlerden ve sosyal medya hesaplarından Ak Parti’nin bayramlaşma törenini izleyince bu görüntü daha net olarak görünüyor.
Bayramlaşma takvimi ve saati kimlere ve nasıl duyuruluyor bilmiyoruz ama salonda partide aktif görevi bulunanların ve milletvekilleriyle bağlantılı olanların dışında herhangi bir partili ve dava adamı yoktu.
Üye sayısıyla gurur duyup Türkiye birinciliğini alan gençlik kolları, çalışmalarla her zaman göz önünde olan kadın kolları, il ve ilçe teşkilatlarının çalışmaları ile yapılan üyeler ve kuruluşundan bugüne Ak Parti’ye ve Erdoğan’a gönül vermiş samimi ve fedakâr dava insanları ne yazık ki salonda yoktu.
Bu isimler bayramlaşmaya çağrılmamışlar mıydı ya da çağrı ve davet varken katılmamışlar mıydı bilmiyoruz. Ancak resimden görünen o ki Ak Partide aidiyet bilinci ya kaybolmuş ya da kaybettirilmiş.
Sebebi ne olursa olsun, Ak Parti’nin çok değil birkaç yıl önceki coşkulu bayramlaşma törenlerine rağmen, az sayıda ve sadece yönetim kurulları üyelerinin ki onlar bile tam kadro yoktu… Katıldığı, sönük, ruhsuz ve heyecansız bir bayramlaşmanın ekranlara yansıması üzerinde çok boyutlarıyla durulması gereken ciddi bir meseledir.
Geçmişte tüm plan ve programının partinin bayramlaşma programına endeksleyen, çoluk çocuğu ve ailesiyle birlikte bayramlaşma törenine katılan, partisine bağlılığı ve samimiyetini en üst seviyede gösteren dava adamlarına neler oldu, nereye kayboldular ve neden bu coşkudan ve törenden uzak kalmak istiyorlar sorunsalı,  iyi irdelenmesi ve değerlendirilmesi gereken bir olgudur.
Görünen ve yaşanan o ki Ak Parti, kendisine gönül vermiş ve inanmış kesimlerle ciddi bir duygusal sorun yaşıyor. Aidiyet bilinci ve bağlılığında ciddi aşınmalar, örselenmeler ve kırılmalar var. Bu sebepler, geçmişte koşa koşa gidilen  bayramlaşma törenini şimdilerde katılmamayı, katılsa bile soğuk, donuk ve hatta gereksiz bir atmosfere itiyor.
Bunun birçok nedeni ve gerekçesi olabilir. Ve hatta yetkili makamda bulunan kişiler, bunun sebebini, farklı siyasi kişi ve kurumlara bağlayarak işin içinden çıkma kolaycılığına sığınabilir. Ancak hiçbir gerekçe ve sebep, bu gerçeği örtmeye ve halı altına süpürmeye yetmez.  
Ak Parti’nin bugünden sonra iki sorunu var: Birincisi hizmetleri, etkili ve doğru yöntemlerle halka anlatamamaktan dolayı psikolojik baskı altında kalmaları, ikincisi ve belki de en önemlisi kendi partilileri ile kopma aşamasına gelene gönül bağı…
Her iki sebebe eğilmek ve konuyu samimiyetle ele almak gerekir. Ancak bu önemli meseleyi dert edecek ve buna eğilim konusunda irade ortaya koyacak birileri var mı işte onda ciddi endişeler var!