Serkan GÜRTÜRK

NASIL BİR MİLLETVEKİLİ İSTİYORUZ?

Serkan GÜRTÜRK

24 Haziran seçimlerinde Milletvekili aday adaylarımızın sayısı oldukça farklı. Ak parti ve MHP’de çok sayıda müracaat yapılması Cumhur ittifakının ipi açık ara göğüsleyeceğinin de bir göstergesi.

Parlamenter sitemin son bulup Cumhurbaşkanlığı sistemine geçileceği yeni dönemde Milletvekili ne yapacak diye sorunlar oluyor zaman zaman. Bakanları meclisten değil dışardan atanacağı bir düzende Bakan olma ihtimali bile olmayan bir Milletvekilinin görevi ve misyonu ne olur diye sorulursa bendenizin acizane görüşleri şudur.

Bence yeni dönemde bir Vekil Türkiye’nin milli bir duruş sergilemesi ve sağlanırsa geçişini gören ve bunu engellemek için he türlü tuzakları kuran ve ne yazık ki bu tuzaklara içimizden bazı siyasi destekler alan güçlere karşı verdiği soylu mücadelede için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın safinda ve ordusunda bir nefer olmak için aday olmalı.

Ak Parti hükûmetleri döneminde çok şükür birçok hizmeti aldı.  Şehir hastanemiz,yollarımız alt ve üst geçitlerimiz, okullarımız,sosyal hizmetlerimiz,kültürel hizmetlerimiz,yeni Havalimanı,yeni okullar,yeni fakülteler ve daha birçok alanda hizmetlerle iyi bir noktaya geldi. İnanıyorum ki yeni dönemde de şehrin eksikliklerini meclise taşıyıp çözüm noktasında gayret gösterilecek. 

Dolayısıyla bir Milletvekilinin şehrin hizmetinde olmakla birlikte en büyük amacı; neredeyse tüm dünyanın bitirmek ve yok etmek istediği, milli ekonomi,milli savunma sanayi,milli teknoloji ve milli ve insani bir duruş sergileyen cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlu davasını her bir insanımıza ulaştırmak olmalıdır.

Yine bir Vekilin projesi;  lobilere ve dünyaya nizamat veren güçlerin değil halkın gücüne ve iradesine inanarak ve Hakka sığınarak onurlu bir mücadele veren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan a Hz. İbrahim’i yakan ateşi söndürmek için su taşıyan karınca misali bir duruş sergilemektir. Yine dava bilinci ile her bir mahalleye her bir köye ve her bir haneye bu hak batıl mücadelesini ve bu mücadeleyi yapan lideri tanımaktır. 

Yine Vekil olacak isim,  bu kutlu yürüyüşe engel olmak isteyen tüm şer güçleri ve onlara payandalık eden içimizdeki uzantılarını halkımıza tüm yalınlığı ile deşifre etmek olmalıdır.

Zaten Ak Parti hükümetlerinin çok konuşulan stadyum dışında da her türlü hizmetlerin en güzelini yapacaklarına dair en küçük bir endişemiz yok. Milletvekilleri elbette ki bunları takip edecek Ama şunu da iyi biliyoruz ki 15 Temmuz kalkışması gibi bunu organize eden bunu planlayan ya da bunların emrine amade olan bir hükümet ya da başkan olursa ne hizmetin ne şehrin ne de yaşamın bir anlamı olur. Bağımsızlığı ipotek altına alınmış bir Türkiye müstemleke ülkesi olur. Ve biz korkarım geç kalmış oluruz.

Kısaca bir Vekil,  önce ülkem sonra liderim sonra vatandaşlarımızın ila nihayet özgür bağımsız mutlu ve huzurlu olması için buradayım demeli.   Benim Vekil olmam ve olmamamdan daha önemlisi ülkemin kazanması ve kalkınmasıdır demeli.

Ülkenin yönetimi Ankara değil de başka bir merkez olursa,şu an millet ittifakı adı altında millete kumpas kuran 15 Temmuz mimarlarının sırf milletvekili olayım diye kayığına binen ve Pensilvanya’dan talimat alan bir zihniyetin olduğu yerde ne bağımsızlık ne de millet iradesinden söz edilemez. Ve dönüşü olmayan kötü bir sonun başlangıcı olur.

O yüzden bu seçim “çok farklı bir seçimin” seçimi olacak.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları