Serkan GÜRTÜRK

Mazeret Değil Başarı Bekliyoruz

Serkan GÜRTÜRK

Ülkemiz, son 10 günden beri orman yangınları ile uğraşıyor. Nasıl çıktı, sabotaj var mı, terör bağlantısı hatta küresel güçlerin teknolojik imkânlarla bir anda birçok yerde başlattığı bir operasyon mu gibi sorular henüz net cevaplar bulmuş değil.
Her ne kadar yaşı küçük bir çocuk zanlı olarak gözaltına alındıysa da bunun dışında herhangi bir müsebbip bilinmiyor.
Yangınların doğal olarak mı çıktığı yoksa bilinçli mi yakıldığı tartışmalarından ziyade yangınlara müdahale şekli ve yardım kampanyaları en çok konuşulan konular arasında yer aldı.
Korona ile mücadelede ve aşı konusunu siyasi malzeme  yapan cenah, orman yangınlarını da siyasi tartışma zeminine çekmeyi başardı.
Ormanlarımız, ciğerlerimiz ve alanda bulunan börtü böcek ve yaban hayvanlarının cayır cayır yanmasına müdahale etme konusunda başta Türk Silahlı Kuvvetler olmak üzere tüm kurumların müdahale etmesiyle birçok yangın söndürülmekle birlikte yeni yangınlara müdahalede zorlanıldığı ve korkulanın olup termik santrale kadar ulaştığı da bir gerçek.
Olaylara siyasi bakmak ve bunun üzerinden iktidarı yıpratmak adına Türkiye Cumhuriyetini küçük ve aciz düşürmek ne vatanseverlik ne de sosyal demokratlıkla bağdaşmaz.
Tüm bu toz duman ve karşılıklı ithamlar arasında bir gerçek var ki o da orman yangınlarına çok da hazırlıklı olmadığımız gerçekleri. İlgili kurum olan THK’yı suçlamak ve bu kurumun kendisini yenileyemediği mazeretine sığınmak çok doğru bir yaklaşım olmasa gerek.
Orman yangınları,  her yıl yaşanan önemli oranda orman kaybı yaşadığımız bir vaka. Ve geçmiş yıllarda da büyük orman kaybı yaşadığımız bir gerçek. Bu gerçeğe rağmen hangi kurum olursa olsun, olası orman yangınlarına anında ve etkin müdahale etmek amacıyla tüm eksikliklerimiz giderilmeli, afet anında tüm kurumların görev alacağı bir acil eylem planımız olmalıydı.
Görünen o ki geçmişte bu konuda ne THK ne de Tarım ve Orman Bakanlığı hazırlıklı değildi ve ciddi anlamda panik yaşandı. Koordinasyonda da önemli eksiklikler ve kurumların birbirini suçlayıcı beyanlarına rastlıyoruz. Muhalefet belediyelerinin ortak deklarasyonu ve İç İşleri Bakanı Soylu’nun yerel yönetimlerle diğer kurumlar arasında fitne çıkarmayın ikazı da gösteriyor ki ormanlarımız ve ciğerlerimiz yanarken birilerinin laf düelloları da devam ediyor.
Onca laf ve onca karşılıklı ithamlara rağmen bir gerçek var ki ortada o da yangınlara zamanında müdahale edemediğimiz ve büyüyen yangınlara karşı kendi teknik donanımımızın yeterince olmadığı. 
Yedi ülkeden gelen yardımlarla her ne kadar yangınlara müdahale etmeye çalışsak da yarınlarda benzer olaylarla karşılaştığımızda İHA’ların tespit ettiği en küçük bir duman anında müdahale edecek ve çok sayıda uçak, helikopter ve diğer donanımlardan oluşan bir filoya sahip olmak. 
Artık mazeretler dinleme yerine dünyaya örnek olacak başarı hikâyeleri duymak istiyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları