Serkan GÜRTÜRK

Kemal, Gelemeden Gitti!

Serkan GÜRTÜRK

14 Mayıs zaferinin ardından 28 Mayıs seçimlerinin net sonuçlarıyla birlikte Ülke yeni bir döneme girmekle birlikte oldukça rahatlamış oldu.
Aylardan beri seçimin stresi ve karşılıklı atışmalarının gölgesinde sandığa giden halkımız, Ülkesinden ve istikrardan yana oy kullandı.
Millet ittifakı, Erdoğan’ı en zayıf olduğu bir dönemde yakaladığını sandı. Başta enflasyon olmak üzere birçok konuda sorun ve sıkıntılar yaşanıyordu. Bununla da kalmıyor, geçmişte Erdoğan’a oy ve destek veren birçok kişi, değişik gerekçelerle bu seçimlerde tercihini farklı şekilde ortaya koyacağını söylüyordu.
Sağcı, solcu, Milliyetçi, eski ülkücü ve daha birçok kesimin desteğini aldığını düşünen Millet ittifakı seçimleri ilk turda kazanacağına o kadar inanmıştı ki, seçimlerin ikinci tura kalma ihtimaline yönelik ne bir proje, ne bir slogan, ne de açık hava reklam alanı kiralama gibi bir gündemleri olmamıştı.
O, Kemal’di ve kesin geliyordu. İşin garibi anketlerin neredeyse tümü Kılıçdaroğlu’nun her fırsatta önde olduğunu gösteriyordu. Sadece  SONAR şirketi sahibi Hakan Bayrakçı,  seçimin Erdoğan’ın lehinde ikinci tura kalacağını söylüyordu.
14 Mayıs seçimlerinde açık ara kazanacağı rüzgarıyla balonu şişirilen Kılıçdaroğlu, ancak yüzde 45 oy alabildi. Erdoğan ise kıl payı yüzde 50’yi kaçırmıştı. Sinan Oğan ise aldığı yüzde 5 oy ile seçimin ikinci tura kalmasını sağlamıştı.
Erdoğan, ilk tur seçim sonuçlarını olgunlukla karşıladı ve ikinci tur için daha çok çalışmamız gerek dedi.
İlk turda HDP, Kandil ve FETÖ’ye sıcak mesajlar veren Kılıçdaroğlu, MHP’nin aldığı yüzde 10 ve Ak Partinin aldığı oylardaki yükselen Milliyetçi çizgiyi görünce ikinci turda tam bir Ülkücü moduna girdi. 
Daha önce Demirtaş’a ve Kavala’ya özgürlükten, özerklikten dem vuran Kılıçdaroğlu, 14 Mayıstan sonra “önce Türkiye” sloganıyla seçmenlerin karşısına çıktı. Mitinglerde HDP’ye bazı sözler vermediğine dair Allah üzerine yeminler etti. Ancak tüm bu gayretler tıpkı deprem bölgesinde yapılan evlerden beş kuruş almayacağı sözünde olduğu gibi karşılık bulmadı ve güven duyulmadı.
28 Mayıs seçimleri Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olarak girdiği tüm seçimlerde aldığı en yüksek oy oranıyla sonuçlandı. 
Millet ittifakı şoktaydı. Nasıl olur da bu kadar olumsuzluklar içinde Erdoğan yine kazanırdı? Halk enflasyonun pençesinde kıvranırken dahi nasıl olur da yeniden Erdoğan derdi? Nasıl olur da rakiplerinin en zayıf anında ve 9 ortakla bile yenilirlerdi? 
Millet ittifakı bileşenleri, seçimin eşit ve demokratik şartlarda yapılmadığı, kamu kaynaklarının Erdoğan’ın emrine verildiği sakızını çiğnemeye devam ederken, “Bu Millet neden bize oy vermedi?” gibi asıl ve önemli bir soruyu kendilerine sormayarak gündemi yine ıskalıyordu.
Bugünden sonra Cumhur ittifakı Ülke için yoğun bir çalışma temposuna girecekken, Millet ittifakında parti içi hesaplaşma, genel başkanlık yarışları, istifalar, yeni partiler ve belki yeni ittifaklar kurulacaktır.
Tüm bu olayları son altı ayda yaşadık ve 28 Mayıs seçimleriyle Ülkede her şey netleşti, rayına oturdu. Artık beş yıl süre ile Ülkede yeni bir istikrar dönemi başladı. Tüm göstergeler olumlu ve tüm duygular pozitif. Bu avantajlarla girdiğimiz “Türkiye Yüzyılı” hayırlı olsun.

Yazarın Diğer Yazıları