Serkan GÜRTÜRK

İktidar İktidardır...

Serkan GÜRTÜRK

İlimiz Valisi Erkaya Yırık’ın başkanlığında yapılan koordinasyon toplantısına Ak Parti İl Başkanının katılması, bazı muhalefet partili başkanlığı tarafından eleştirilmişti. Bir gazeteci arkadaşımız, Muhtarlar Derneği’ni ziyareti esansınsa Vali Beye bu konuyu sormuş, Sayın Valimiz ise kendisinin her partiye eşit uzaklık ve yakınlıkta olduğunu çünkü devletin temsil ettiğini belirtmişti.
Sayın Valinin her siyasi partiye eşit mesafede olması doğrudur ve böyle olması gerekir. Ancak deprem ve pandemi yaşamış ve önemli zayiatlar vermiş bir şehrin sorunlarının çözümü siyasi iktidarın tasarrufları, talimatları ve hamleleri ile giderilecekse ki öyledir, bu toplantılara iktidar parti il başkanının davet edilmesi kadar doğal bir şey olamaz.
İktidar, yapılan hizmetlerden de aksayan hizmetlerden de baş sorumlu tutulan ve bunun bedelini ödeyecek olan kurumdur. İlimizdeki bürokratların yetersizliği, beceriksizliği, iş bilmezliğinin faturasını ödeyecek olan kurum siyasetse, bunun önüne geçmek ve aksayan yönleri gidermek amacıyla adım atması ve ön alması gereken kurum da iktidar partisi ve onun illerdeki temsilcisi il başkanıdır.
Sayın Valimizin, “ben toplantıya kimseyi çağırmadım” ifadesi de talihsiz olduğu kadar teamüller ve devlet adabına aykırıdır. Elbette en üst mülki amir olarak toplantıya katılacak olan isimlere Vali olarak bizzat kendi aramaz. Özel kalemine isim listesini verir özel kalem müdürü de bu talimat gereği listede isimleri bulunanları davet eder. Bu herkesin bildiği teamülden hareketle kelime oyununa sığınıp “ben kimseyi kendim bizzat davet etmedim” demek, insanların aklıyla alay etmektir ki bu da devlet ciddiyeti ile bağdaşmaz.
Bir ilin Valisinin elini güçlendirecek ve işini kolaylaştıracak en önemli güç ve irade iktidarın gücü ve iradesidir. Hükümetin şehre yapacağı hizmetleri ve giderilmesi gereken aksaklıları, ilin Valisinden çok milletvekilleri ve il başkanları ilgili bakanlıklara daha yüksek ses ve ısrarcı yaklaşımları ile taşırlar. 
Valiler, sonuçta atanmış bir bürokrattırlar ve bakanlara karşı ne ısrarları ne de aşırı talepkâr tavırları olur. Valiler, bakanlıklara sadece resmi yazı yazıp bunun sonuçlanmasını beklerler ki, o konuda da yine bir siyasi el destek vermezse beş Vali geçse de o konuda bir gelişme olmaz.
Gelinen noktada şehre hizmet noktasında görevleri olan yetkililerin sözleri ve konuştukları sözlerin nereye gittiğini iyi hesap edip konuşmaları gerekir. İyi niyetli ve gayretli olabilirsiniz ama sonuçta sözlerinizle, birilerini ötekileştirmek ve itibarsız kılmaya kapı aralayacak ve kamuoyunda böyle yorumlanmaya müsait beyanlarda bulunmak doğru olmaz.
Sorunlar yaşanabilir, tartışmalar oluşabilir ama bu o toplantıda kalır. Yapılan toplantının da toplantıya katılım gösteren değerli isimlerinde arkasında durmak durumdasınız ki bu devlet adamlığı vasfı ve duruşunun göstergesidir.  Kaldı ki toplantının ve davete icabet ederek katılım gösterenlerin amacı o masa etrafında görüntü verip paylaşım yapmak değil,  siyasilerin nereye gidilse karşılarına çıkan ve oldukça eleştiri aldıkları sorunların çözümünün konuşulduğu masadır.
Muhalefet Parti il başkanlarının da davet edileceği toplantılar da elbette olacaktır. Geçmişte, Teröre Lanet Mitingleri, 15 Temmuz törenleri ya da genel olarak şehrin asayiş ve güvenini ilgilendiren konularda tüm siyasi Parti il başkanları toplantılara davet edilmiş, yapılan törenlerde Valilik makamınca konuşma yapmaları talep edilmiştir.  
Ancak deprem ve pandemi gibi sorunların getirdiği, özellikle de okulların açılış tarihi yaklaştığı için yarım kalan okulların tamamlanması konulu toplantıya muhalefet parti il başkanlarının katılmasının mantıklı bir izahı da olamaz. 
Yöneticilerimizin Şeyh Edebali’nin şu sözünü hep aklında tutması gerekir: “Çok konuşup cümleyi yorma, yoksa cümle âlem yorulur.".
 

Yazarın Diğer Yazıları