Serkan GÜRTÜRK

GÜVENLİ LİMAN ELAZIĞ MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Serkan GÜRTÜRK

24 Ocak depreminin yaralarının sarılması için şüphesiz birçok kurum, kuruluş ve vatandaşlarımız büyük bir özveri gösterdiler. Halen birçok kurumumuz bu konuda ciddi gayretler ortaya koymaya devam ediyor.

Depremde halkımıza ilk kucak açan ve onları önce yıkımın sonra da soğuğun olumsuz etkilerinden koruyan kurum Elazığ Milli Eğitim Müdürlüğü oldu.

Daha ilk saatlerden itibaren tüm okulların halkımıza açılması, onların barınma ve yemek ihtiyaçlarının karşılanmasında büyük roller üstlendi.

Milli eğitim Müdürü Feyzi Gürtürk’ün bir mesajıyla açılan okullarımız hem ailelerin hem de çocukların sığınağı oldu. Okullarımız, bu kez depremzedelere bir nevi Ensar gibi kucak açtılar.

Öğretmenlerimiz şubat tatili olmasına ve her birinin depremden kaynaklanan farklı sorunları olmasına rağmen anında okullarına giderek verilen hizmetlere katkı sundular.

Büyük bir bölümü sahada yardım çalışmalarına destek olurken özellikle bayan öğretmenler de psikodestek çalışmalarını gönüllü olarak sürdürdüler.

Milli Eğitim Bakanımızın depremin ilk günlerinde şehrimize gelmesi ve çocuklarla buluşup onlarla değişik oyunlar oynaması, sonrasında RAM’ın koordinasyonunda hem okullarda hem de çadır kentlerde kurulan merkezlerde etkinlikler yapması belki depremin olumsuz etkilerini kısa sürede giderilmesine dair yapılan en güzel çalışmaydı.

Şehrin tüm alanlarına yayılmış okullarımızın halkımıza kucak açması, Milli Eğitim Müdürü Feyzi Gürtürk’ün vatandaşlarımızın yaşadığı problemleri en aza indirmek için samimiyetle gayret göstermesi, birçok sorunun mahallinde çözülmesini sağlamış ve Afet Koordinasyon Merkezi’nin de işini oldukça kolaylaştırmıştır.

Eğer bir sorunun çözümü içindeyseniz ve büyük bir organizasyonla tüm ekiplerinizle sahadaysanız elbette küçük sorunlar da yaşanabilir. Elbette zaman zaman aksayan hizmetler olabilir. Ama hiç yapılmayan ve olmayan bir hizmette elbette de aksama olmaz.

Milli Eğitim Müdürlüğü, kendi birimlerini depremzedelere vermekle birlikte okul yapılmak üzere kendilerine devredilen eski araştırma hastanesini de kısa süre içerisinde tüm temizlik, tadilat ve mefruşat işlemlerini gerçekleştirerek bir otel konforunda halkımızın hizmetine sundular ve bununla da büyük bir eksikliği giderdiler.

Bunları tüm halkımız biliyor ve görüyor. Halkımız, yaşadığı bu deprem ve sonrasında kendisinin yanında samimiyetle duranı da çok iyi biliyor, bunu fırsata çevirip şahsi reklamını yapmanın arenasına çevirenleri de…

Halkımız hak suretinde görünüp depremden nemalanmanın ince hesaplarını yapanları da görüyor, halkımızın bir an önce normal hayata döndürmenin gayretinde olan kişi, kurum ve kuruluşları da…

Bu şehir; doğrucu davut rolüne soyunup dürüstlük ayaklarına yatıp her türlü tehdit ve şantajla kamu malı tırtıklamayı marifet ve başarı sayanları da görüyor, en zor şartlar altında bile gövdesini koyanları da…

Birilerine duyulan özel kin ve nefretin aracısı olmaktan bıkıp usanmayan, kamu malını çalıp çırpmaya alışmış haramzadeleri de tanıyor ve çok iyi biliyor, memleketi için çırpınanları da.

Bu şehir, cebini, kesesini doldurmayı tek amaç ve gaye edinen, bunun için her türlü yolu mubah gören ve şanını düşünen sizin gibi müptezellerin değil, fedakârca çalışan bu yürekli insanlarındır. Kendi kendinize herhangi bir vasıf ve görev vermeyin. O görevi halk verir. Ve halkın size böyle bir görev vermediği gibi sizi nasıl gördüğünü de yine siz çok iyi biliyorsunuz.

Size itaat etmeyen ve size diz çökmeyen yöneticilerin alnından öpmek ve kutlamak lazım. Diğerlerini de zamanı gelince ifşa ve rezil etmek de bizim ahdimiz olsun. Anlayana anladığı dildense o dil bizde fazlasıyla var ve hep olacak.

Yazarın Diğer Yazıları