İlimizde yapılan ve yapılması planlanan fuarlar ile ilgili şayialar, başarısızlıklar ve manşetimizde de belirttiğimiz gibi ticaretin bir numaralı temeli olan güven duygusunu ciddi olarak yaraladığı haberler ve iddialar hem yazılı hem de sosyal medya üzerinden ifade ediliyor.
Bu ifadelere öyle birden bire çıkmadı elbet. Şehrin çıkarına olan her ne varsa buna yine şehrin insanları olarak evet deriz ve her türlü desteği veririz.
Ekonominin vatanı olmadığını, sermayenin güven ve itibar bulduğu yere gitme yönelimine de inanırız. Hiçbir komplekse ve küçük çıkar hesaplarına aldırmadan da desteğimizi sonuna kadar veririz ve bugüne kadar da bu ilkemizi hayata geçirmek noktasında da taviz vermediğimizi de kamuoyu çok iyi bilir.
Ancak ortadaki gerçekleri, yaşanan problemleri ve ardından yapılan açıklama ve paylaşımları da görmezden gelemeyiz.
Bir faaliyetin şehre ne kazandırdığına bakarız. Bir faaliyetin başarılı olmasını şehre kazandıkları ve kaybettirdikleri zaviyesinden değerlendiririz.
Bazı çalışmaların dünden bugüne sonuç vermeyeceğini ve uzun soluklu olduğuna da inanırız. Ama bir faaliyet ilk günden bugüne irtifa kaybetmiş ve kendisine olan güven duygusunu heder etmişse ve bunda da pervasızlık gösterilmişse buna da sessiz kalamayız.
Kimsenin kazandığı parada ve elde ettiği kazançta gözümüz yok ve olamaz. Bizim derdimiz, sadece bir işi ortaya koymak olarak görmemek gerektiği gerçeği.
Elazığlılar olarak güzel bir deyimiz var. “oynamaktan maksat yutmaktır” diye. Kazanmak ve şehre katkı sunmak amacıyla yola çıktığımız faaliyet şehre kazandırmıyor hatta şehirden götürüyorsa burada bir problem var demektir.
Ve yine her yıl daha gelişmesi ve bölgesinde ses getirmesi gereken bir fuar varsa ve fakat tam tersi bu etkinlik ciddi olarak kan kaybetmiş ve etkisini kaybetmişse, ciddi sektör temsilcilerinin itibar etmediği bir hal almışsa burada sorun var demektir.
“Ben çadırı kurdururum, stantları satarım gerisine karışmam” derseniz olacak olan da budur.
Çevre şehirlerinden ziyaretçi alamıyorsanız, bu konuda masraf edip bir gayretin içine giremiyorsanız, ulaşım ve rehber konusunda da masraf yapmaktan kaçınıyorsanız buna profesyonellik denmez. Dense dense aza tamah etmek denir.
Bizim aslında bu organizasyonları yapan firmaya da acımamız lazım. Keşke bu arkadaşlarımız biraz kendilerini yenilese, biraz piyasa şartlarına ve sektörün beklentilerine kulak assa. Hatta yeni fikirler ortaya koyan bir ekibi de katsa bünyesine. İnanın bu mantıkla hem kendileri hem de şehrimiz da çok kazanacaktır.
Ve son tavsiyemiz bu firmamız, şehir ve ihtisas fuarlarını yapma yetisi ve yeteneğini kaybetmiş gibi görünüyor. Biz kendilerine ilçe ve belde fuarları düzenlemelerini tavsiye ediyoruz. Örneğin Ergani yöresel ürünler pazarı, Çelikhan tütün panayırı, Ovacık Fasulye festivali gibi….
Son tavsiyemiz de ETSO’ya. Lütfen artık bu işe sizler bir el atın. Bizi bilen, sanayimizi bilen, firmalarımızın başarı hikayelerini yakından takip eden bir kurum olarak bünyenizde oluşturacağınız bir şirket ve görevlendireceğiniz bu konuda yetenekli üç arkadaşımızla inanın mevcuttan daha güzel bir fuar ortaya çıkaracağınıza inanıyoruz.
