Serkan GÜRTÜRK

Dikkat, yıkım var!

Serkan GÜRTÜRK

24 Ocak 2020 depreminde ağır hasar görüp yıkılmayan binalara ek olarak 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli ikiz depremler sonucu ağır hasar kaydı verilip boşaltılan binaların başta güvenlik ve asayiş olayları olmak üzere şehrin başına önemli problemler açtığını bizzat görüyor ve izliyoruz.
Kapı-pencereleri sökülüp hayalet bina konumuna düşen bir çok bina bağımlıların, kötü amaçlı kişilerin mekanı haline geldi. Geç saatlerde yakılan ateşler birçok yangına sebep olduğu gibi, bölgede yaşayan insanları da önemli oranda tedirgin ediyor.
Özellikle şehir merkezinde bulunan birçok mahallenin görüntüsü savaşta bombalanmış ve yağmalanmış bir manzara ortaya koyuyordu. Başta gazetemiz Haber Ayrıntı olmak üzere medya kuruluşlarımız ve kamuoyundan gelen yoğun şikâyetler üzerine geçtiğimiz haftalarda bir araya gelen il yöneticilerimiz ve milletvekillerimiz önemli bir karar alarak, ağır hasarlı yapıların kısa süre içerisinde tümüyle yıkılmasını kararlaştırdı.
Bu kararın sahaya yansıması anında oldu ve Pazartesi pazarında Günaydın fırının da bulunduğu bina başta olmak üzere yıkım ve ayrıştırma işlemlerine aynı alanda başlandı. Görünen o ki, daha 10 gün bu yıkım devam edecek.
Elazığ Valisi Ömer Toraman, valilik koordinesinde yürütülen çalışmalar sonucu kent genelinde 10 bin 694 yapının ağır hasarlı olduğunun tespit edildiğini, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından da onaylanmasının ardından İl Özel İdaresi tarafından yıkım ihalesinin gerçekleştirildiğini ifade etti.
Vali Toraman’ın bu açıklamasının ardından sürekli takibini yaptığımız ihale sitelerinde Elazığ İl Özel İdaresinin böylesi bir yıkım ihalesine çıkıp, çıkmadığına baktık. 
Geriye dönük bir aylık bir tarama sonucu ilgili kurumun hurda karşılığı yıkım işi ihalesi ilanına rastlamadık. Buna rağmen yetkililerin yıkım ihalelerinin gerçekleştirildiği beyanıyla aklımıza geçmiş dönemde kamuoyunda benzer söylemlerin telaffuzunun bazı şaibelerle gündeme gelmesi sonucu bir valiyi koltuğundan eden yıkım işleri geldi.
Deprem sonrası asıl işi yıkım olmadığı halde, birçok kişinin özel konumlarını, siyasi nüfuzlarını ve hatır-gönül, etraf-taraflarını tavassut kılarak yüklü yıkımlar alıp, önemli rantlar sağladıklarını biliyoruz.
Birçok ciddi yıkım firmasının sitem ve hatta yasal şikayetlerine konu olan, kamuoyunda üst seviyede konuşulup pis kokular geldiği için Ak parti İl Başkanı Şerafettin Yıldırım’ın da tepki koyup, “benim de içime sinmiyor” dediği süreç, dönemin Valisi Erkaya Yırık’ın, valilikte daha birinci yılı dolmadan mesleğe genç yaşta veda etmesiyle sonuçlanmıştı.
Bunları neden yazdık? Malum 10 bin gibi önemli miktarda bir yıkımdan söz ediyoruz. Metrekare bazında yapılacak ihalelerin şeffaf ve herkesin gözü önünde yapılması gerekiyor. 
Öncelikle mülk sahipleri bizzat kendileri binalarını yıkmak için yıkım firmalarıyla görüşsünler. Kendileri fiyat alıp bunu her bir kat sahibine pay edecek şekilde bir planlama yapsınlar.
Bu yöntem, kamu kurumlarının ihale etmesinden daha avantajlı ve karlı olacaktır.
Yapısında demir aksamı bulunmayan yapıların ihalesinin davetiye usulü ile yapılacağı ifade ediliyor. Aslında buna da gerek yok. Aynı vasıfta bulunan binaların metrekaresi hesaplanarak bu yapıların da açık ihale usulü ile yıkımı gerçekleştirilebilir. Zira davetiye usulü her kadar yasal olsa da, her zaman şaibe ve dedikoduları beraberinde getirir. 
Bir yetkilinin bir vesile ile çayını içip ziyaretinde bulunan biri ihale aldığı takdirde anında dedikodu mekanizması çalışıyor ve olmadık iddia ile ithamlarda bulunuluyor. Bundan da ihaleyi alan değil, ihaleyi yapan kurumun yetkilileri ve geçmişte olduğu gibi il valisi sorumlu tutulabiliyor.
Tüm bu dedikoduların oluşmaması için her bir icraatın şeffaf ve açık olması lazım. Hele hele bu icraat yıkım ihalesi ise ve halkın bu konuda kötü hatıraları ile yaşanmışlıkları varsa daha dikkatli davranılmalı.
Hatta tüm ihaleler değil ama, yıkım ihaleleri keşke yerel basında haber olarak da halka duyurulsa ve ihale açık ve şeffaf olarak yapılsa.
Bu uyarılarımızı ikinci bir Erkaya Yırık vakası yaşanmaması adına hatırlattık ve dikkatli olunması yönünde uyarımızı yaptık. Gerisi kendilerinin bileceği iş!

Yazarın Diğer Yazıları