Dert Eden Yok!

İlginç bir şehirde yaşıyoruz. Birçok şehirde siyasiler ve milletvekilleri bürokratların hızına ve hizmet temposuna yetişemezken ilimizde durum tam tersi.
Ak Partili Prof. Dr. Erol Keleş, Ejder Açıkkapı, Mahmut Nazırlı ile MHP milletvekili Semih Işıkver,  seçimlerden sonra ilimizin sorunlarını çözmek adına önemli bir gayret ve çaba gösteriyorlar.
Gün geçmiyor ki bir bakan, bakan yardımcısı ya da üst düzey bir yetkiliye şehrimizin problemlerini taşımamış olsunlar.
Ak Parti  milletvekillerini yalnız bırakmayan Elazığ Belediye başkanı Şahin Şerifoğulları ile Ak Parti İl Başkanı Şerafettin Yıldırım da dosyalarla birlikte ilgili bakanlıkların kapısını aşındırıyor ve her defasında önemli müjdelerle şehre dönüyorlar.
Siyaset kurumu böylesine bir azim, gayret ve heyecanla çalışırken, en yenisi beş yıl önce atanmış ve artık ne heyecanları ne de hizmet aşkı kalmış bürokratlarımız ise klimalı ve oldukça masraf edilerek döşenmiş makam odaları ile lüks makam araçlarıyla eş dost ziyareti yapıyor, ziyafetten ziyafete koşuyorlar.
Bürokratların hemen hiç birinin vatandaşla diyaloğu olmadığı gibi, onların sorunlarına çözüm getirmek gibi bir endişe ve dertleri de bulunmuyor. Alabildiğine kasıntı, alabildiğine burnu havada ve alabildiğince halktan kopuk… 
İlgili bakanlıklar nasıl bir yol çizmişse onu da vatandaş lehine zorlaştıran, halkı gereksiz işlemlerle mağdur eden bir hizmet anlayışını benimsemiş, işlemler ne kadar zor olursa kendisini arayan milletvekili sayısının çokluğuyla nefsini tatmin edip buradan kendi koltuğunu koruma basitliğine düşen bir bürokrat tipi var bu şehirde.
Bununla birlikte 14 Mayıs seçimleri öncesinde Ak Partili milletvekilleri ve bu cenahta olduklarını bildikleri isimlerin telefonlarına bakmayan, baksa da üstün körü dinleyip geçiştiren, ancak Millet ittifakı cenahından bir siyasi ya da il başkanı aradığında kul köle olan bir bürokrat tipi vardı Elazığ’da.  Bununla ilgili onlarca örneği sıralayabilirim. Hem de bürokratı arayan millet ittifakı cenahı siyasilerinin dilinden... Zira Kılıçdaroğlu gibi ilimizdeki istisnasız tüm bürokratlar da Millet İttifakının seçimi kazanacağını ve Erdoğan’ın yenileceğini düşünüyorlardı. 
Bunun en önemli somut göstergelerinden biri de geçmiş seçimlerde en az 10 üst düzey bürokrat, bölge ve il müdürü milletvekili aday adalığı için görevlerinden istifa ederken 14 Mayıs seçimleri için bu şehirde bir tane bile üst düzey bürokrat istifa etmedi. Çünkü Erdoğan’ın  kaybedeceğine, buna karşın Kılıçdaroğlu’nun kazanacağına gerçekten kendileri de inanmıştı. Bu durumda hem makamlarını tehlikeye atmamak, hem de olur da görevime devam edebilirim saflığı ve kendisini o makama getiren siyasi harekete ve lidere ihanet duygularıyla karşı cenaha karşı ifşa olmamak adına böyle bir yüreklilik gösterip adaylık için istifa etme cesareti ve fedakârlığı gösteremediler. Hatta birçoğu son üç ay;  CHP, İyi Parti ve diğer Millet ittifakı ortaklarından gelen talepleri emir telakki edip anında yerine getirdiler, dönüş yapıp ilgili siyasiyi bilgilendirdiler. 
Bu tiynette, bu kalibrede ve sözüm ona bu sadakatte olan bürokratlardan bu şehrin hizmet beklemesi saflık ötesi bir üç maymunu oynamak olur.
Siyasilerin ilimiz için çırpınmasına, hafta sonları koşarak şehre gelip vatandaşların sorunlarını dinleyip çözüm arayışlarına girme samimiyeti ve gayretine rağmen, bürokratlarımız alabildiğince rahat, alabildiğince pervasız ve umarsız bir anlayışla hala görevlerine devam ediyorlar.
Milletvekillerimizin gayretleri ve heyecanlarıyla mütenasip olmayan mevcut bürokrat anlayışı ve zihniyetiyle bu şehre yapılacak hizmetler eksik ve akim kalır.
Milletvekilleri ve siyasilerin heyecanının ve hizmet aşkının kenarından geçmeyen ancak koltuklarını koruma adına milletvekillerine temenna edip göstermelik saygı ve bağlılık gösteren bürokratların sahadaki çalışmaları sıfır derecesinde etkisiz ve siliktir. Hatta yoktur. 
Yeni dönemde milletvekilleri şehrin sorunları listesinin ilk sırasına “bürokratlar” maddesini eklemediği ve bununla ilgili adım atmadığı sürece bu sarmal devam edecek ve günün sonunda kaybeden bürokratlar değil, siyasiler olacaktır!