Serkan GÜRTÜRK

Deprem Çalıştayı

Serkan GÜRTÜRK

Fırat Üniversitesi önemli bir çalıştaya imza atarak, son üç yılda yaşadığımız üç büyük depremleri, bu kez bilimsel olarak gündemimize soktu.

Fırat Üniversitesinde 21-23 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen '2. Uluslararası Mühendislikte İlerlemeler ve Gelişmeler Konferansı ve Depreme Dirençli Kentler Çalıştayına deprem konusunda otoriter isimler davet edildi.

Çalıştaya; İstanbul Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. Naci Görür, Colorado Üniversitesinden Prof. Dr. Roger Bilham, Ortadoğu Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. Erdem Canbay, İstanbul Teknik Üniversitesinden Alper İlki Fırat Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Feyzi Bingöl, Prof. Dr. Kürşat Esat Alyamaç konuşmacı olarak katılıyor.

Çalıştayda yakın zamanda Elazığ’da ve Türkiye’nin birçok ilinde yaşanan depremler, deprem olmadan önce alınması gereken tedbirler, şehirlerin depreme dirençli hale getirilmesi noktasındaki çalışmalar ele alındı.

Elazığ, 2020 ve 2023’te yaşadığı depremlerde çok can verdi, önemli oranda bina yıkımları yaşadı. Rakamlara göre şehrin yapı stoku ciddi oranda yenilendi ya da yenilenme aşamasına getirildi. Özellikle 6 Şubat 2023 depremlerinden sonra ağır hasarlı olmasa bile 40 ve daha yukarı yaşta olan binaların da yıkılması yönünde bir ortak fikir oluştu.

2020 ve 2023 depremleri sonrası ilimiz merkezde yıkılan ve yıkılmayı bekleyen harabe görünümlü evlerle tam bir viraneye döndü.

2020 depremi sonrası inşaat maliyetlerinin makul fiyatlarda seyretmesine rağmen birçok kat sakinleri müteahhitlerle basit rakamlar sebebiyle anlaşamadı ve binalar yapılamadı.

 Pandemi sonrası artan inşaat maliyetleri ile artık bu binaların sahiplerinin katkısı ile dönüşme şansı neredeyse sıfırlandı.

TOKİ’nin deprem yaşanan 11 il ilçesinden şehir merkezinde çok yıkım yaşanan Hatay, Malatya ve Adıyaman illerine girmesine karşın Elazığ’ı bu kapsamın dışında tutması tartışılabilir belki ama gelinen noktada şehrin gerçeği bu.

Şehir merkezinin harap olması, ticareti de olumsuz etkiliyor. Binlerce işyeri boşaltılmış, esnaflar mağdur olmuş ve yeni işyeri bulma noktasında da oldukça zorlanılan bir süreç yaşanıyor.

Hastane Caddesi bunun en çarpıcı örneği durumunda. Cadde üzerinde neredeyse bina kalmamış gibi. Yıkılan ve yıkılmayı bekleyen binalarla geçmişte şehrin en canlı ve caddesi şimdilerde hayalet bir caddeyi andırıyor.

Merkez mahallelerimizin yeniden inşa edilmesi konusunda en güvenli liman olarak Elazığ Belediyesi görünüyor. Abdullah Paşa mahallerinde yapılan örnek projelerden de görüleceği gibi Elâzığ belediyesinin ürettiği konutlar hem planı hem oturumu hem balkonları hem de dış mimari olarak TOKİ konutlarından daha güzel.

Şehir merkezindeki hak sahiplerinin en rahat uzlaşacağı ve sonuna kadar kendilerini güvende hissedeceği kurum da Elazığ Belediyesi olacağı için bu alanlarda hızlı bir dönüşüm önümüzdeki günlerin bir numaralı gündemi olacak.  Ve hatta tek gündemi…

Elazığ Belediyesi, şehir içinde hayata geçireceği örnek dönüşüm projesini, Nail Bey ya da İzzet Paşa mahallelerinde uygun bir adada hayata geçirdiğinde nasıl güzel bir proje ortaya çıktığını gören hak sahipleri, kendi binalarını da Elazığ Belediyesi tarafından dönüştürülmesi amacıyla sıraya gireceklerinden hiç kuşkumuz yok.

Şehrin dönüşmesi için sisteme bir elin değmesi lazım. Kamu eli değmeden bu dönüşüm mümkün değil hatta imkânsız.

İmkânsız mümkün kılmak da iyi yöneticilerin ve halkını düşünen idarecilerin görevi.

Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Abdullah Paşa’da hayata geçirdiği örnek dönüşüm projesi ile örnekliğini ve lider özelliğini gösterdi. Bundan sonrası daha kolay olacak ve atılacak adımlarla şehir yeni dönemde yeniden inşa ve ihya olacak.

Yazarın Diğer Yazıları