Serkan GÜRTÜRK

Çok Şükür Ombudsmanla Buluştuk..

Serkan GÜRTÜRK

Kamu baş denetçisi Şeref Malkoç ilimizi şereflendirdiler. Artık kendine nasıl bir misyon biçmişse ve kendini nasıl bir mevkie oturtmuşsa “Ombudsman Elazığlılarla Buluşuyor” adı altında bir dizi etkinliğe katıldı.
Adam sanki Elazığlıların dört gözle gelmesini beklediği, gelince birçok sorunun çözüleceğini düşündüğü, gelince de bu şehre lütfetmiş olacağı bir isimmiş gibi kendini lanse etti.
Katıldığı etkinlerin sahne  düzeni başta olmak üzere dekoru ve görsellikleri belli ki profesyonel bir firmaya verilmiş ve yine belli ki yığınla para ödenmiş.
Malkoç gelme sebebini “yeterince bilinmiyoruz” tezi  üzerine oturttu ve kurumlarını daha bilinir ve görünür kılmak olarak açıkladı. Aslında bu olayın görünen tarafıydı belki. Zira yapılan etkinliklerin hedef kitlesine bakıldığında tümüyle şahsi ve siyasi bir PR çalışmasıydı.
Malkoç’u akşam da Kanal Fırat ekranlarında izledik. “Çok bilinmiyoruz”  dediği kendi kurumlarının bir tavsiye makamı olduğunu, herhangi bir yaptırımlarının olmadığını dile getirmesi zaten vatandaşın bu kurumlar hakkındaki düşünceleri bir kez daha teyit etti.
Bugünkü manşetimizde de yar alan ve Tunceli Çemişgezek ilçesinde 2019 yılından beri yaşayan bir hak gaspı örneği yaşanıyor. Teferruatını manşet haberimizde okuyacağınız olayla ilgili sayısız kez CİMER’e müracaatta bulunulmuş. Ancak CİMER konuyu araştırma yerine  Malkoç’un da dediği gibi yazısı şikâyet edilen kuruma gönderiyor o kurumda kendine göre gerekçe ve mazeretler ileri sürerek şikayetin haksızlığını Cimer’a yazıyıor. CİMER de bu yazıyı şikâyetçi  kişiye gönderiyor, konu kapanıyor. 
Malkoç’un öve öve bitiremediği sistem işte böyle sakat ve sonuç yerine süreç merkezli bir sistem. Neymiş, hakkında şikâyet giden yönetici ayağını denk alıyormuş, daha dikkatli oluyormuş ve işini kılıfına uygun yapması sağlanıyormuş.
Devletin işleyişi, bu mekanizmalara kaldıysa işimiz gerçekten çok zor. Çemişgezek’teki hukuk tanımaz bir uygulama için CİMER ve diğer kamu denetim kurumları aciz kalıyorsa, bu kurumlar devlete hem personel  hem de maliyet olarak yüktür ve angaryadır.
Devlete ve hukuka saygısı olmayan, gerekli tüm evraklar teslim edilmesine rağmen ruhsat vermeyen, vermediği halde, ruhsatsız gerekçesi ile bölgeye beton yetiştiren bir müessesi kapatmak, ideolojik körlük değilse akıl tutulmasıdır.
Ak Partili seçilmiş ve bürokratlardan son yıllarda benzer uygulamalar daha bir sıklıkla sadır oluyor. Ak Parti 2023 seçimlerinde olası bir yenilgi alırsa bunun en önemli sebeplerinden biri de seçilmiş ve atanmışların yanlış uygulamaları ve keyfi davranışlarıdır. Zira, “sırf bu bürokrat gitsin diye Ak Parti’ye oy vermeyeceğim” diyenlerin sayısının artığına şahit oluyoruz.
Ak Parti bu gerçekleri görmez ve beyaz ak particilik oynarsa sonuçlarına da katlanır.

Yazarın Diğer Yazıları