Hükümetin geçtiğimiz haftalarda açıkladığı kamuda tasarruf kararnamesi başta emekliler, dar gelirliler, gazeteciler ve işsizleri için uygulanırken, ülkenin kaynaklarını hoyratça kullanan bazı kurumlara ve bakanlıklara ulaşmamış gibi gözüküyor.
Son günlerde Elazığ kamuoyu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ihale edilen köy evlerindeki uçuk fiyatları konuşuyor.
Burada bir açıklama getirelim söz konusu şaibeli ve kamuyu oldukça zarara sokan ihaleleri TOKİ değil, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Daire Başkanlığı yapıyor. Zira takip ettiğimiz kadarıyla TOKİ’nin davetiye usulüyle yaptığı ihaleler bile büyük kırımlarla gidiyor ve kamunun bundan oldukça kârı oluyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Daire Başkanlığının köy evleri için yaptığı ihaleler baştan sona yanlış ve baştan sona devletin, dolayısıyla halkın kaynaklarının büyük bazı imtiyazlı müteahhit firmalara peşkeş çekilmesinden ibaret.
İhaleler, bilerek 50-100 değil 300 konut çıkıldığı için ve Elazığ firmalarının koşullar çok zor ve ağır olmasından ihalelere giremediğinden dolayı ihalelerde rekabet oluşmuyor ve verilen tekliflerde ne yazık ki ciddi fiyat farklılıkları yaşanıyor.
İşte örnekler.
İlimizde inşa edilmek üzere yapılan köy evleri ihalelerinde,200 konut yapımı işi için en uygun teklif 457.654.321 TL verilirken, 300 konut için bir ihalede en uygun teklif 913.191.095 TL, bir başka ihalede ise 909.800.000 TL verildi.
Buna göre birim fiyat bağlamında verilen tekliflerde büyük bir farklılık olduğu görüldü.
Şöyle ki; 200 konut yapımı için verilen teklifte bir konutun fiyatı 2 Milyon 280 Bin TL olurken, 300 konut yapımı için verilen tekliflerde bir konutun fiyatı 3 Milyon 043 Bin TL oluyor.
İhalelerde aynı iş için verilen farklı fiyat teklifleri dikkate alındığında 300 konut için verilen tekliflerde toplamda devletin 450 Milyar dolayında zarara uğruyor. Hem de sadece bir ihalede. Ve hem de kamuda tasarruf genelgesinin gölgesinde. Genelgeye ve Erdoğan’a rağmen.
Konu, değişik kesimlerce dile getirilmesine, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün 1200 konut yapımı ihale yönteminin ekonomik bir yöntem olmadığı, rekabet ortamını engellediğine dikkat çekilmesine rağmen Elazığ Valiliğinin topu bakanlığa atarak işin içinde sıyrılma gayreti de tepkilere sebep oluyor.
Elazığ Valiliği tarafından yapılan açıklamada ihale sürecinde herhangi bir sorun olmadığı ifade edilmesine rağmen ihalelerde verilen tekliflerde fiyat uçurumlarının bulunması sürecin şeffaf olmadığının en önemli göstergesi olarak değerlendirildi.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bu tür ihaleleri yerelde yapılmasını yerel firmaların ihalelere daha etkin katılımı ile şehre katkı sağlanmasını hedeflerken, İl Müdürlüğü’nün hangi saikler ve hangi özel ilişkiler sebebiyle bu hassasiyetten uzak hareket ettiği ise merak konusu oldu.
Yaşanan bu olay da gösteriyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamudaki tasarruf genelgesi garibana uygulanırken, Çevre, Şehircilik ve İklim İl Müdürlüğü kararnameyi iplemiyor, kamu kaynaklarını hoyratça harcıyor ve bunun faturası da devlete dolayısıyla millete yansıyor. Bu yanlışlıklar ve kamu malını imtiyazlı, ayrıcalıklı firmalara peşkeş çekilmesi haberlerinin gölgesine; Tevfik Fikret’in; “Yiyin, efendiler yiyin;
Bu doyumsuz sofra sizin.
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!” dizelerinin kulaklardaki yansıması kalıyor.